“Dünyanın en uzun nehri Nil'in kaynağına dair doyurucu bir açıklama yapamayan bilim adamları yaşını tahmin etmeye çalışıyor. Nil Nehri'nin kaynağını Bediüzzaman Hadis-i Şerif'le açıklıyor

Bediüzzaman: dört nehir cennetten geliyor:

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Hadis-i Şerif'e dayanarak bazı nehirlerin cennetten geldiğini ifade etmektedir. 

‘Burada Nil nehrinin kaynağının cennetten olduğu ifade ediliyor. Nitekim bu hadislerde de bildirilmiştir. Çünkü Nil’in gelir gider dengesi sebepler açısından mantıksız duruyor; çöl iklimindeki gelir o kadar az ki Nil’in giderini karşılamaz. Demek Nil’in kaynağı başka bir taraftan geliyor demektir; o kaynak da cennettir. Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil Cennet nehirlerindendir.’ (Müslim, Cennet, 26)

Ebû Hüreyre’nin rivayet ettiği aynı hadis-i şerifin Müsned’deki meâli de şöyledir: ‘Dört nehir cennetten fışkırmıştır: Fırat, Nil, Seyhan, Ceyhan.’ (Müsned, II/261, 289, 440)Fahrüddin er-Râzî ise Mü’minûn Sûresinin 20. âyetinin izahında İbni Abbas’tan (r.a.) şu rivayete kaydeder: ‘Cenab-ı Hak cennetten beş nehir indirmiştir: Seyhun, Ceyhun, Dicle, Fırat ve Nil.’ (Futûhu'l-Gayb, 23:89)

Bediüzzaman Hazretleri bu gibi hadislere dayanarak, Nil nehrinin kaynağının cennetten olduğunu şöyle Yirminci Söz'de şöyle ifade ediyor: ‘İşte, bu sırra işareten, bu mânâyı ifade için, hadiste rivayet ediliyor ki, 'O üç nehrin her birine cennetten birer katre her vakit damlıyor ve ondan bereketlidirler.'” (1) 

Bilim insanları bulamamış, Tırlatık Said bir hadise dayanarak bulmuş, meğer Nil nehrinin kaynağı cennet'miş. Dört ya da beş nehrin kaynağı cennetmiş. Bu beş nehir de Muhammed'in ve Arapların bildiği ve duyduğu nehirler, sözgelimi Aras, Çoruh, Tuna Volga neden cennet ırmağı değil ki, neleri eksik?

KARGA FETVASI VERDİ YOBAZ MÜFTÜ, MECLİSTE SAVUNULDU AMA YANLIŞTI O FETVA

“Çorum Tarım Müdürü, tarıma büyük zarar veren kargaların yok edilmesi için İl Genel Meclisine: ‘Memleketimizde kargalar pek çoğaldı. Yağmurlar az yağıyor. Kargalar toprakların arasından tohumları topluyorlar. Bu, memleket tarımı için bir felakettir. Bunların itlafına karar verilsin’ diyerek başvurmuş. İl Genel Meclisi’nde konu görüşülürken, Müftüye danışılması kararı alınmıştı. Müftü de kargaların yok edilmesinin şer’an uygun olmadığını söyleyince İl Genel Meclisinde alına karar, kargaların öldürülmesini yasaklamak yönünde olmuştu.

Cumhuriyet uygulamalarıyla çelişen bu olay, bir soru önergesiyle Meclis’e getirilmiş ve açılan soruşturma sonucunda Müftü görevden alınmıştı. Meclis’te ve kamuoyunda tartışmalar devam ederken bazı milletvekilleri müftünün görevden alınmasını kıyasıya eleştirmeye başlamışlardı. Bu eleştiriler karşısında Zonguldak Milletvekili Tunalı Hilmi: ‘Meclis umumisiyle (genel kuruluyla), müftü efendinin kafaları birleşmiş, tencere yuvarlanıp kapağını bulmuştur’ diyerek olayı kınamıştı.”(2)

Cumhuriyetin ilk yıllarında olmuştur bu dinbazlık olayı. Biz merak ettik müftünün doğru fetva verip vermediğini, müftüyü destekleyenlerin bunu bilip bilmediğini, araştırıp araştırmadığını. Ve bakın neler bulduk:

Eserin adı “Sahihi Buhari Muhtasarı Tecridi Sarih Tercümesi ve Şerhi”, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını.

Bu yapıtın 5.cildinin 163’üncü sayfasında 866 nolu hadis. Okuyalım:

“Aişe radıyallahu anhadan rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ‘Yeryüzünde gezen hayvanlardan beş nevi vardır ki bunların hepsi fasıktır (sair hayvanlara da zarar verir verirler). Bunlar Harem dahilinde katlolunurlar ki karga, çaylak, akrep, fare ve kelb-i akurdur” (B 1829 Buhari Sayd 7)

Hadisin açıklamasında ise karganın zararları anlatılıyor: “Karga ile çaylak zayıf bulduğu sığırın vesair mevaşinin (büyük ve küçükbaş hayvanlar) gagasıyla arkasının etini yer, gözünü çıkarır, şaşkın bir insanın elinden ekmeğini kapar. Bunlar kuşların en adisidir.”

Eveet demek ki neymiş, müftü araştırmadan atmış işkembeden.

1) https://www.risalehaber.com/bilim-adamlarinin-bulamadigi-nil-nehrinin-kaynagi-risale-i-nurda-436878h.htm
2) Müslüm Ulusoy-Devrimci Türkler/Asyaşafak Yayınları