Okumada, kavgada, insanlıkta, milliyetçilikte hep önder olmak isteyen Mustafa Çalık’ın vefat yıldönümü de geçeli haftalar oldu. Köyünün yakınlığından ve bu hasletlerinden dolayı Bayburt’luları çok severdi.

Kendisini rahmetle anarken, hafızada anılar canlanıyor tabii. Kırk yıl sonra, öğrenci iken bir defa söylediğimiz şarkıyı hatırlattığında şaşırmıştım, üstün bir hafızası vardı; özellikle yakın tarihi ve tarihi kişileri tüm teferruatı ile takılmadan anlatır, en iyi tarihçileri dahi dinletirdi. Çalık’taki ikramlı dinletilerinin Gümüşhane-Bayburt üst yönetimi dışında iki ilden müdavimleri zamanla biraz değişse de eksilmezdi. Vefatından hemen sonra Türkiye Günlüğü Dergisi’nin bir sayısı Mustafa Çalık’ı anma sayısı olarak çıktı.

Sayı güzel bir armağan olmuş, 1987'den beri çok emek verdiği Türkiye Günlüğü dergisinde yazan çok değerli akademisyenler; okuma, kendi yaptığını kendi mekânında ikram etme, türkü, Türk ve vatan sevgisiyle, Mustafa Çalık’ı uzun uzun anlatmışlar. 

Sayıdan özetleyerek seçtiğim birkaç tespit var ki başka söze hacet bırakmıyor:

Mehmet Özden’in; "Mustafa Bey’in Türkiye’si etrafındaki bütün o insanlara rağmen sanki, Türkiye Günlüğü ile Çalık Köyü’nden ibaretti" şeklindeki düşüncesi, Mehmet Öz’ün; "Mustafa Çalık’ın en belirgin özellikleri, yakından tanıyan herkesin bildiği gibi, mükemmel Türkçesi, derin bilgisi ve güçlü hafızasıdır"; tespiti ile İhsan Fazlıoğlu’nun; "Hem İngilizce hem de Türkçe yayınlanan yeni kitapları ve dergileri bu kadar iyi takip eden çok az kişiye rastladım" tespiti bunlardan üçü.

"Evet, çoğunlukla Mustafa Ağabey konuşurdu. Ancak bundan rahatsız olan da pek yoktu. Kendine has tiyatral üslûbu ile mizahî anlatımı dinleyeni adeta büyülerdi" diye Mustafa Çalık’ı çok iyi anlatan Halil İbrahim Yılmaz’ın ve; "Çalık ve İlber Hoca’nın bulunduğu ortamda üçüncü bir kişinin konuşma şansı hiç olmayacağı için ikisinin sohbeti bana hep 'deme-çevirme' türkü söylemeyi hatırlatırdı.." diyen Bayram Bilge Tokel’in tespitleri de güzel.  Kardeşi, arkadaşı ve en yakını olan Etem Çalık’ın yazdıkları ise işin püf noktası; "1980'de DPT uzman yardımcılığı sınavını 100 puan alarak birincilikle kazandı. Hayatta yapabileceği en iyi şeyi yapmakta sebat etseydi, daha çok yazsaydı; daha kalıcı, çok daha iz bırakan eserler ortaya koyabilirdi."

Bayburt Yöresi Söz Varlığı

Bu güne kadar bir çok kişinin yapmayı düşünüp yarım bıraktığı bir çalışmayı, beklenildiği ve olması gerektiği gibi Bayburt Üniversitesi gerçekleştirdi. BAKÜTAM’ın desteği ile Bayburt Üniversitesince yayınlanan beş altı yıllık emeğin ürünü kitap bir boşluğu, eksiksiz sayılabilecek kadar doldurdu. Bayburt Üniversitesi ile Öğretim Üyeleri; Ferdi Güzel, Kürşad Kara, Ahmet Akpınar ve Fatih Mehmet Eşki (editör) tebriği hak ediyor..