Hayatta düşlediğimiz şeylerden bizi uzakta tutan şey nedir?
Korkularımız tabii ki…
Bazen korku duygusu öyle yoğun olur ki, bunu kendine bile itiraf edemezsin… Evet, öyle yoğundur ki o korkun, düşlediğin şeyi bile hafızanda en dibe itebilirsin… İstemiyormuş gibi yapabilir; hatta yok sayabilirsin… Çünkü insan iyi bir illüzyonisttir!…
Oysa hayat, faturası peşin ödenen bir dükkandır. Bir anlamda da, hayat memattır!... Taksitlendirdiğin her şeyin faizi her zaman çok yüksek olur… Hele ertelediklerinin faturası, hem cezalı hem de anaparasından çok daha fazla olacak şekilde önüne gelir… Elbette ki, kaçamaz ve ödersin!...
Hayatta istediğimiz şeyleri ertelememizin sebebi nedir?
Korkularımız tabii ki…
Ertelemek kaçıştır… Ertelemek, yakalayamadığımıza uzaktan bir bakıştır… Hatta ertelersen kendiliğinden “hallolacak”mış gibi de gelir… Oysa bu ne büyük bir aldanıştır… Çünkü insan en çok kendisine kördür!...
Oysa hayat, geri dönüşü olmayan bir tüneldir… Bir anlamda da, hayat sürattir!... Hızını ayarlamadığın her an kellen koltuğunun altında olur… Hele ani duruşlar yaparsan başkalarının canına da mal olur, ki bu çok yazıktır!
Tüneller bir tane değil, çoktur… Elbette ki, duramaz ve seçersin…
Hayatımızla ilgili kararlar alamamamızın sebebi nedir?
Korkularımız tabii ki…
Karar alabilmek, önce bilgi toplamayı gerektirir… Bilgi seni kendi merkezine taşıyan bir ışık olur ise özünle eşleştirir… Bilgi, kendinde en etkili olduğun yönü bulabilmektir.
Bilgi öğrenmektir… Fakat, etrafında birilerinin problemlerini nasıl çözdüğüne göre kodlanmak hiç değildir
Başkalarının dediğine göre kendi kararını verirsen ezberden gitmiş olur ve başkasının kararını almış olursun…
Tam da burası çok tehlikeli bir yerdir… Çünkü insan çok ezbercidir!...
Hayatta korkularımızın sebebi nedir?
Korku özgüvenin tam tersidir… Korku bastırdığın, ertelediğin özgüvenindir… Aslında korkunu kazırsan altında göreceğin tek şey özgüvenin olacaktır… Evet, korkun öyle sanal ve yaman bir ateştir ki yakar… Çünkü insan en çok kendini korkutur…
Oysa hayat bir lunaparktır… Her anlamda, hayat hayattır… O lunaparkta hiçbir şeye binmeden izlemeyi seçtiğinde, içinde hep bir “keşke” kalmış olur… Hele buna dair anlatacağın bir hikayenin olmaması da acıdır ve bu hep aklına gelir… Elbette ki susar ve başkalarınınkini dinlersin!...
Cem Mumcu’nun sözü: Keşke o kanatlarını biraz da uçmak için kullansan… O zaman kuşlardan da korkmazdın.
Korkularımız tabii ki…
Bazen korku duygusu öyle yoğun olur ki, bunu kendine bile itiraf edemezsin… Evet, öyle yoğundur ki o korkun, düşlediğin şeyi bile hafızanda en dibe itebilirsin… İstemiyormuş gibi yapabilir; hatta yok sayabilirsin… Çünkü insan iyi bir illüzyonisttir!…
Oysa hayat, faturası peşin ödenen bir dükkandır. Bir anlamda da, hayat memattır!... Taksitlendirdiğin her şeyin faizi her zaman çok yüksek olur… Hele ertelediklerinin faturası, hem cezalı hem de anaparasından çok daha fazla olacak şekilde önüne gelir… Elbette ki, kaçamaz ve ödersin!...
Hayatta istediğimiz şeyleri ertelememizin sebebi nedir?
Korkularımız tabii ki…
Ertelemek kaçıştır… Ertelemek, yakalayamadığımıza uzaktan bir bakıştır… Hatta ertelersen kendiliğinden “hallolacak”mış gibi de gelir… Oysa bu ne büyük bir aldanıştır… Çünkü insan en çok kendisine kördür!...
Oysa hayat, geri dönüşü olmayan bir tüneldir… Bir anlamda da, hayat sürattir!... Hızını ayarlamadığın her an kellen koltuğunun altında olur… Hele ani duruşlar yaparsan başkalarının canına da mal olur, ki bu çok yazıktır!
Tüneller bir tane değil, çoktur… Elbette ki, duramaz ve seçersin…
Hayatımızla ilgili kararlar alamamamızın sebebi nedir?
Korkularımız tabii ki…
Karar alabilmek, önce bilgi toplamayı gerektirir… Bilgi seni kendi merkezine taşıyan bir ışık olur ise özünle eşleştirir… Bilgi, kendinde en etkili olduğun yönü bulabilmektir.
Bilgi öğrenmektir… Fakat, etrafında birilerinin problemlerini nasıl çözdüğüne göre kodlanmak hiç değildir
Başkalarının dediğine göre kendi kararını verirsen ezberden gitmiş olur ve başkasının kararını almış olursun…
Tam da burası çok tehlikeli bir yerdir… Çünkü insan çok ezbercidir!...
Hayatta korkularımızın sebebi nedir?
Korku özgüvenin tam tersidir… Korku bastırdığın, ertelediğin özgüvenindir… Aslında korkunu kazırsan altında göreceğin tek şey özgüvenin olacaktır… Evet, korkun öyle sanal ve yaman bir ateştir ki yakar… Çünkü insan en çok kendini korkutur…
Oysa hayat bir lunaparktır… Her anlamda, hayat hayattır… O lunaparkta hiçbir şeye binmeden izlemeyi seçtiğinde, içinde hep bir “keşke” kalmış olur… Hele buna dair anlatacağın bir hikayenin olmaması da acıdır ve bu hep aklına gelir… Elbette ki susar ve başkalarınınkini dinlersin!...
Cem Mumcu’nun sözü: Keşke o kanatlarını biraz da uçmak için kullansan… O zaman kuşlardan da korkmazdın.