Şunu hep hatırlayalım:
Sen kendine nasıl davranırsan, senin dışındaki herkes sana öyle davranır... Gördüğün her şey ve herkes, bu kâinatın senden yansımasıdır… Sadece senin enerjinle var olabilir karşındaki somutluk… Bu yüzden tüm olanda bitende sendedir sorumluluk… Çünkü sen sadece tanıdığına selam verirsin… Tanımadığın zaten yabancındır, ki onu hiç görmezsin… Yani, sende olmayan hiçbir şeyi bir başkasında göremezsin… Ne var sende rahatsızlık yaratan? Ne var etrafında seni merkezinden ayıran? Hepsi kendine ve olaylara tekrar bakıp analiz etmen için sadece bir veridir. İyi bir teşhis, tedavinin kendisidir…
Şunu hep hatırlayalım:
Şükür demek, öncelikle sana verilen beden emanetine iyi bakmaktır… Yok, eğer bakmazsan, küfürdesin… Bu da bu kadar nettir!... Kâfir, örten demektir… Kendi var oluşunun vasıtası olan bedenini yok saymak, iyi bakmamak küfrün tam olarak kendisidir… Orası senin evindir… Evinde olursan hakikattesindir…
Şunu hep hatırlayalım:
Dünyada iki duygu vardır… Biri hazdır, bir diğeri korkudur… Aklına gelen diğer tüm duygular sadece bunlardan doğan çocuklardır… Biri iyi, diğeri kötü değildir… Her ikisi de birbirine diğer bir yüzdür… Seni yönlendiren, yöneten hangisidir? Bir bak anla; her halinde izle, gör! Biri fazla ise diğeri azdır… Biri az ise diğeri fazladır… Farkına varırsan her şeyin fazlası zaten zarardır… Gece 24 saattir, gecenin süresi kısalınca, gündüzün süresi uzar; gündüzün süresi kısalınca, gecenin süresi uzar; fakat toplam süre asla değişmez… Biri varsa diğeri yoktur… Biri yoksa diğeri vardır… Gece var ise gündüz yoktur, gündüz var ise gece yoktur… Yani demem o ki ne iyidir ne kötüdür, ikisi de sana hizmet eden duygudur… Duygu deyip de geçmeyin!... Çünkü hayat boyu bizi bu ikisi yönetir… Öğrenilmiş tüm çareler ve çaresizlikler bu iki duyguya ait sağlam ezberlerdir… Bu duyguların tümüyle hükmüne girdiğinde ortada sen diye bir şey kalmaz… Ancak, sen arzu ve korkularına hükmettiğinde zulmedeni de yok etmiş olursun!
Şunu hep hatırlayalım:
Bu dünyada iki şeye dikkat etmelisin: 1. Ağzından girene… 2. Ağzından çıkana… Doğru yiyecek ve içeceğin doğru zamanda alınması ilaçtır insana… Çünkü ne yersen osun… Ağzından çıkan sözün, aslında kaderin olduğunu bilmelisin... Çünkü söz büyüdür… Çünkü kelâm Hak’tır…
Şunu hep hatırlayalım:
Sen varsan, her şey vardır… Olmadığın yerler ve zamanlar sende yoktur… Meselâ uyusan, dışındaki hiçbir şeye şahit olmasan da dünya döner, zaman geçer… Senin olduğun yerde sen bulunduğunda, olan her şey orada bulunduğun için var görünür…
Der ki Özdemir Asaf:
Ben atıma bindiğimde,
Sen kendine nasıl davranırsan, senin dışındaki herkes sana öyle davranır... Gördüğün her şey ve herkes, bu kâinatın senden yansımasıdır… Sadece senin enerjinle var olabilir karşındaki somutluk… Bu yüzden tüm olanda bitende sendedir sorumluluk… Çünkü sen sadece tanıdığına selam verirsin… Tanımadığın zaten yabancındır, ki onu hiç görmezsin… Yani, sende olmayan hiçbir şeyi bir başkasında göremezsin… Ne var sende rahatsızlık yaratan? Ne var etrafında seni merkezinden ayıran? Hepsi kendine ve olaylara tekrar bakıp analiz etmen için sadece bir veridir. İyi bir teşhis, tedavinin kendisidir…
Şunu hep hatırlayalım:
Şükür demek, öncelikle sana verilen beden emanetine iyi bakmaktır… Yok, eğer bakmazsan, küfürdesin… Bu da bu kadar nettir!... Kâfir, örten demektir… Kendi var oluşunun vasıtası olan bedenini yok saymak, iyi bakmamak küfrün tam olarak kendisidir… Orası senin evindir… Evinde olursan hakikattesindir…
Şunu hep hatırlayalım:
Dünyada iki duygu vardır… Biri hazdır, bir diğeri korkudur… Aklına gelen diğer tüm duygular sadece bunlardan doğan çocuklardır… Biri iyi, diğeri kötü değildir… Her ikisi de birbirine diğer bir yüzdür… Seni yönlendiren, yöneten hangisidir? Bir bak anla; her halinde izle, gör! Biri fazla ise diğeri azdır… Biri az ise diğeri fazladır… Farkına varırsan her şeyin fazlası zaten zarardır… Gece 24 saattir, gecenin süresi kısalınca, gündüzün süresi uzar; gündüzün süresi kısalınca, gecenin süresi uzar; fakat toplam süre asla değişmez… Biri varsa diğeri yoktur… Biri yoksa diğeri vardır… Gece var ise gündüz yoktur, gündüz var ise gece yoktur… Yani demem o ki ne iyidir ne kötüdür, ikisi de sana hizmet eden duygudur… Duygu deyip de geçmeyin!... Çünkü hayat boyu bizi bu ikisi yönetir… Öğrenilmiş tüm çareler ve çaresizlikler bu iki duyguya ait sağlam ezberlerdir… Bu duyguların tümüyle hükmüne girdiğinde ortada sen diye bir şey kalmaz… Ancak, sen arzu ve korkularına hükmettiğinde zulmedeni de yok etmiş olursun!
Şunu hep hatırlayalım:
Bu dünyada iki şeye dikkat etmelisin: 1. Ağzından girene… 2. Ağzından çıkana… Doğru yiyecek ve içeceğin doğru zamanda alınması ilaçtır insana… Çünkü ne yersen osun… Ağzından çıkan sözün, aslında kaderin olduğunu bilmelisin... Çünkü söz büyüdür… Çünkü kelâm Hak’tır…
Şunu hep hatırlayalım:
Sen varsan, her şey vardır… Olmadığın yerler ve zamanlar sende yoktur… Meselâ uyusan, dışındaki hiçbir şeye şahit olmasan da dünya döner, zaman geçer… Senin olduğun yerde sen bulunduğunda, olan her şey orada bulunduğun için var görünür…
Der ki Özdemir Asaf:
Ben atıma bindiğimde,
Ben pazara indiğimde,
Alıyorum dediğimde,
Bütün pazar alınmıştır.
Ben sazımı aldığımda,
Beste beste olduğumda,
Meydan meydan çaldığımda,
Bütün sözler söylenmiştir.