Aydil Erol dostum ve benden başka horyat (ya da hoyrat ya da Azerbaycan’daki adıyla bayatı) yazan kalmadı. Yakında çıkacak olan beşinci şiir kitabıma yine horyatlar serpiştirdim. Çoğu taşlama olan aşağıdaki horyatları ise koymadım kitaba. Neden koymadım? Çünkü şiir günceli sevmez, bugün bu taşlama horyatlar günceldir, hoşa gider ama yarınlarda hiçbir şey ifade etmeyebilir.
Hadi bakalım gün bu gündür gene de atalım horyatça taşları:
Yal aka
Beytülmaldan yal aka
Yiye, şişe, dört köşe
Yerli-milli yalaka
Kartaldı
Bir zamanlar kartaldı
Küresel kafes buldu
Gidip green kart aldı
Kurda şen
Korkusundan kurda şen
Zayıflara yüz asık
Doğrulara kurdeşen
Eşekler
İki ayaklı eşekler
Dörde kadar yol görür
Eşlerine eş ekler
Korkusundan
Düşlemez korkusundan
Düşünden ne korkarsın
Sen asıl kork usundan
Gözünde
Yüksekler var gözünde
Doyumdan nasibi yok
Söz makamda, göz ünde
Kurt ulurdu
Ay bedir kurt ulurdu
Tengrici olabilse
Türkoğlu kurtulurdu
Soyun durur
Kan çeker soyun durur
Başka soya bürünme
El oğlu soyundurur
Yetersize
Yer etme yetersize
Er güvendir bir evde
Erisen yet ersize