Cumhuriyet tarihimizin en büyük deprem felaketi 6 Şubat 2003’te Maraş merkezli olmak üzere geniş bir alanda oldu, büyük yıkımlara neden oldu, 50 bin dolayında insanımızı yitirdik.
Bu deprem bekleniyordu, yeri biliniyordu, hatta tatbikat bile yapılmıştı. Peki ya gerekli önlemler? İşte onlar alınmadı, her dönemki gibi savsaklandı, laf üretildi, çürük binalara göz yumuldu.
Peki o günden bugüne dek devlet aklı kullanıldı mı, dersler alındı mı? Bu soruların yanıtını arayan bir değerli kitap var elimde. Yazarı bir emekli asker ve değerli bir yazar olan Cumhur Utku.
Utku, bu yapıtında TSK’nın 6 Şubat depreminde neden tam olarak ve vaktinde kullanılmadığı konusunu da enine boyuna irdeliyor. Kitabın adı: “Bekledik de Gelmedin/Afetlerde Türk Ordusunun Kullanılma (ma)sına İlişkin Bir Çalışma”, yayımlayan yayınevi Galeati Yayıncılık.
Kitaptan önemli bulup aldığım notları sizlere aktaracağım, dikkatlerinizi çekeceğim bu yaşamsal konuya.
-Türkiye’de doğal afetler içinde en etkilisi %64’le deprem.
-1999 Gölcük Depreminde TSK 34 bin askerle tüm kaynak ve olanaklarını seferber etmişti. 6 Şubat depreminde ise yalnız 3 bin asker alana indi, o da geç kalarak. Bu farklılık nereden kaynaklanıyor?
İlk yanıt şu: TSK Ana çözüm ortağı idi, AKP döneminde Destek Çözüm Ortağı edildi.
-Dünyada en iyi plan yapan, planları geliştiren, tatbikatlar yaparak savaşa hazırlanan bir kurum var mıydı? Evet vardı: Türk Ordusu.
-“Nerede bu ordu?” diye soruyordu herkes. Cumhur Utku, kamuoyunun bilmediği bir gerçeği açıklıyor: Erdoğan, askerin sahaya inmesini istedi ama o günün olay İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buna karşı çıktı.
-Ve sonra MSB’nin web sitesinde Hulusi Akar’ın yayımladığı yalanlar…
-Hangi valinin hangi komutandan yardım istediği öğrenilemedi.
-Doğal Afet Arama ve Kurtarma Tabur Komutanlığı (DAK), jandarmanın afetlerde kullanılması.
-Deprem sonrası tartışılan EMASYA protokolü neleri içeriyordu?
-Türk Ordusunun yetenekleri, TSK’ya ilişkin yanlışlar.
-Kitapta 6 Şubat depremine ilişkin son derece çarpıcı ve korkutucu sayısal bilgiler var, bunları herkes bilmeli bence.
-Cumhur Utku Komutanımız diyor ki: “24 saat içinde enkaz usulüne uygun olarak kaldırılmalı, 48 saat içinde bütün ölülerin gömülmesi gerekir.”
Bilim ve uygulamalar, planlamalar bunları diyor, ya bizde nasıl oluyor?
-AFAD’ın görev ve yetkileri.
-Dünyada afet yönetimi.
-Son tahlilde şunu söylüyor yazarımız:
“Bilimin, toplumculuğun, planlamanın olmadığı ve güvensizliğin devamlı boy gösterdiği bir ülkede doğal afetlerin felakete dönüşmesi kaçınılmazdır.”
-Ve kitap, Cumhur Utku’nun deprem felaketi ile ilgili olarak verdiği gerekli ve yürekli dilekçelerle son buluyor. Günün, yargısı bu dilekçelerin tamamına takipsizlik kararı vermiş.
Evet ey sorumlular, ey siyasetçiler, ey aydınlar, ey yargıçlar, ey askerler ve eyy ilişkili bilmem neler, bu kitabı okuyun ülkeniz ve yurttaşlarınızın geleceği için.