Narsistik kişilik bozukluğunun dokuz ölçütü var, 2021 yılında Ayşe Gür tarafından dilimize çevrilen “Narsistler İktidarda” adlı kitabında (İletişim Yayınları) bu ölçütlerle Trump’ı karşılaştırıyor Marie-France Hırıgoyen adlı yazar.
Özetleyerek aktaralım bunları, Trump yine iktidarda, bunları bilmek gerek.
1-Kişi kendi önemi konusunda çok yüksek bir kanaate sahiptir, büyüklenir, örneğin başarılarını ve yeteneklerini abartır.
Donald Trump her zaman “tüm güçlülük” hayali kurdu, kuruyor. Kendisinin özel, her şeyin ve herkesin üzerinde olduğunu hissediyor. En yüksek makama seçilmesi sakinleşmesini sağlayamadı, kendisini öne çıkarmaya devam etti, çünkü övünmek onda içgüdüseldi. Kendisini abartarak hata yapmaya sürükleyen de kuşkusuz buydu.
2-Sınırsız başarı, iktidar, ihtişam, güzellik veya ideal aşk fantezilerine kapılmıştır.
Trump’ın dilinde her şey hep aşırı vurgu, üstünlük ve abartı doludur: “Galiba Tanrı’nın yarattığı en fazla istihdam sağlayan kişi olacağım.” 20 Ocak 2017’de göreve başlama töreninde yaptığı konuşmada özellikle kuracağı idarenin üyelerini tanımlamak için birçok kez great (büyük) fantastic (harika), incredibly (inanılmaz) şekilde) veya brillant (parlak) terimlerini kullandı.
3-Özel ve tek olduğuna inanır, yalnızca özel ve yüksek düzeyde kurumların ya da insanların kendisini kabul edebileceğini veya anlayabileceğini düşünür.
4-Aşırı beğenilme ihtiyacı duyar.
Trump tıpkı şov dünyasının yıldızları ya da İngiltere Kraliçesi gibi, kolaylıkla fark edilmesi gerektiğini çok baştan anladı. Fiziğini fark edilmek için kullandı. Her şeyin merkezinde olma ihtiyacı onda tam bir güdüydü, pazarladığı tüm ürünlere kendi adını yapıştırıyordu. Büyük başarılarıyla durmadan övünüyor ve bir çocuk gibi konuklarını etkilemek için gizli bilgileri ortalığa saçıyordu.
5-Her şeyin hakkı olduğuna inanır: Nedeni olmasa bile özel olarak kendisine iyi muamele edilmesini ve arzularının otomatik olarak tatmin edilmesini bekler.
Kimseye borçlu olmadığını, istediği her şeyi söyleyebileceğini ve yapabileceğini, arzularının her zaman yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyordu. Hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda, başkan olarak sorunu basit bir tweet ile çözebileceğine inanıyordu.
6-Kişilerarası ilişkilerinde başkalarını sömürür: Kendi amaçlarına ulaşmak için karşısındakini kullanır.
Onun için başkası diye bir şey yoktu veya daha doğrusu, ancak kendi hizmetinde olduğu sürece vardı. Tek kaygısı iktidarda kalmak, yeniden seçilmek ve tarihe damgasını vurmaktı.
7-Empati yoksunluğu: Başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını tanımaz ve onları paylaşmaz.
Donald Trump için söz konusu olan yalnız başkalarının ihtiyaç ve isteklerine duyarlı olmayışı değildi; maçoluğu, ırkçılığı ve kendisine övgü düzmeyen herkese karşı nefretiyle tezahür eden korkutucu bir empati yokluğuydu.
8-Sık sık başkalarını kıskanır ve başkalarının da kendisini kıskandığına inanır.
Patolojik bir narsist için büyüklenmek yeterli değildir, başkalarının da kendi olumlu özelliklerini kabul etmesi ve duyurması gerekir. Donald Trump 2018 Mayıs’ında belirttiği gibi, başkalarının kendi yeteneklerini kıskandığına inanıyordu: “Ezikler ve nefret edenler sizin için üzgünüm ama benim IQ’üm en yükseklerde”
9-Kibirli ve tepeden bakan tavır ve davranış sergiler.
Kibir onda aşağılık duygusuna karşı bir savunma yöntemidir. Yanıldığını kabul edemez. Ama her şeyden önce demokrasiyi küçümser, çünkü onun için esas iktidar paradır.
İşte böyle, dünyanın başında kişilik bozukluğu olan böyle bir bela var.