Anadolu basını için ‘bulundukları şehrin nefesidir’ veya ‘şehrin hafızasıdır’ yakıştırması yapılır. Öyledir, özellikle kentler hakkında yapılan bilimsel araştırmalarda ilk olarak gazetelere göz atılır. Böylelikle biraz daha özetlenirse ‘şehrin kalbi’ yakıştırması da pek yerinde olur.
Bayburt’ta basın denilince, akla 1953 yılında yayın hayatına başlayan Bayburt Postası gazetesi geliyor.
Bayburt’un kültürel hayatında önemli bir yere sahip olan 1927 Bayburt doğumlu Osman Okutmuş, İstanbul Haydar Paşa Lisesi’nde başladığı eğitimini yarıda bırakarak, bir gazete açma fikriyle memleketine döner. Tüccar olan babasının tersi istikametinde çocuk yaşlardan itibaren kültürel faaliyetlerin içinde yer alan Okutmuş, 1940’lı yıllarda yaşanmışlıklarını dinleyerek büyüdüğü Kop Savunması üzerine çeşitli senaryolar yazıp, Kop Savunması ve Deli Halit Paşa konulu piyeslerin Halk Evinde sahnelenmesini sağlar. Konu ile Türk Musikisi ve Türk Edebiyatı’nın tanınmış isimlerinden Fırat Kızıltuğ, “1945 yılında biz Bayburt’tan göç ettik. 1957 yılında bir vesile ile Bayburt’a uğramıştım. Osman abi kendi yazıp yönettiği Kop konulu bir piyesi için terzide oyunculara elbise diktiriyordu. Bayburt’ta Osman abiyi en son görüşüm o şekilde oldu” der. (1)
Osman Okutmuş, Bayburt’a getirdiği ilk matbaa makinesi ile 1953 yılında Bayburt Postası Gazetesi’ni kurar. Ve o gün, 21 Şubat 1953 tarihinde kağnı gıcırtıları arasında bir matbaa makinesinin homurtusu kentin sokaklarına yayılır. Okutmuş, ilk derdini daha ilk sayıda okuyucularına duyurur. Dert edindiği konu ‘vilayetlik davası’dır. O günün ardından Bayburt sokaklarında ‘yazıyor’ nidalı gazete satan çocuklar görülür. Bayburtlular kâh gazete satan çocuklardan daha henüz mürekkep kokusundan arınmamış gazetelerden satın alır, kâh Okutmuş’un matbasının camekânına gerdiği ip aracılığıyla sergilediği yeni nüshayı merakla takip eder.
Bayburt halkı kente farklı bir heyecan getiren bu genci sever. Zira Osman Okutmuş daha henüz 26 yaşındadır, yüklendiği sorumluluk yaşının çok çok üzerindedir. Kentin okur-yazar kesimini çevresinde toplar ve gazete sütunlarını tüm Bayburtlulara açarak, kentin kültürünü yeniden oluşturmanın, kağıda dökmenin, kalıcılığını sağlamanın bayraktarlığını yapar.
Zaman içerisinde Bayburt’un hafızası olma görevini başarıyla üstlenir. Makaleleri, ropörtajları, hikâyeleri, fıkraları, şiirleri ile bir gazetenin de ötesinde bir kentin edebiyatına açılan kapı olur Bayburt Postası. Bu süre zarfında Okutmuş’un başarıları da ardı ardına gelir. Anadolu Basını içinde ses getiren yayınlar yapan Okutmuş, 1980 yılında Dünya Nato Yazı Yarışması Birinciliği’ni kazanır. Başbakanlık Basın Enformasyon Müdürlüğü’nce yapılan gazetecilik yarışmalarında ise onlarca ödül kazanır. 1991 yılında Bayburt Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu başkanlığını da üstlenen Okutmuş, 27 Eylül 1992 yılında hayata veda eder.
Bayburt sevdasının en üst seviyede ruh bulmuş isimlerinden biri olan Osman Okutmuş ardında; Vilayetlik davasındaki emekleri, Kop Şehitleri Anıtı’ndaki izleri, Dede Korkut Türbesi’nin Bayburt’a kazandırılmasındaki azmi, sportif, kültürel kulüp ve derneklerin kuruluşları gibi silinmeyecek izler bırakır.
Okutmuş’u anlatmak açısından bir girizgâh dahi sayılamayacak bu yazıyı, yine onun gazetesindeki bir köşesinden bahsederek, bu köşeye ait has bir örnekle bitirelim..
‘Kop Tipisi’ başlığı adı altında ‘Hocazâde’ mahlasıyla yazdığı yazıların kent insanı açısından çok önemli bir yeri vardır. Ki, Okutmuş’un bu köşede yazdıkları, daha çok köşenin isminde yer alan ‘tipi’ gibidir. Siyasi bir tartışmanın içerisine çekilmek istenen gazetesini, ‘Bayburt Ocağı partisindendir’ diye niteler..
“Bu Gazete
Bu gazete binlerce fertlerden müteşekkil bir ailenin malıdır. Her aile efradı, politik yönden birbirinden ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, bu gazetenin tarafsız olmasını isterler. Bu nedenle:
Partilerde yazılı bulunmayışının partiler hesabına bir kayıp sayılmayacağı gibi, hamdolsun kendi hesabına da kayıp değildir.
Bayburt Postası Gazetesi’nin hangi partinin organı olduğunu mutlaka sorarsanız, malûm olsun ki, “Bayburt Ocağı” partisindendir. –
Hocazâde" (2)
1) Fırat Kızıltuğ, (Murat Okutmuş’un Osman Okutmuş konulu söyleşisinden), 2018
2) Bayburt Postası Gazetesi, 26.09.1991, Sayı 3907