Yine sorunlarla dolu bir Öğretmenler Günü’ne geldik.
Bir toplumda sosyal sorunlar giderek artarak sürüyorsa, o toplumun çözüm bekleyen EĞİTİM ve HUKUK (Yasa demiyorum, Hukuk) sorunları vardır.
Ben, bu günde EĞİTİM ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.
Ülkemizin ne yazık ki günümüzde geleceği biçimlendirecek köklü/benimsenmiş/uygulanabilir/dokunulmaz bir eğitim (öğretim demiyorum, eğitim) sistemi yoktur. Daha doğrusu Cumhuriyet’in ilk yıllarında oluşturulmaya çalışılan, bir ölçüde başarıya ulaşılan sistem giderek kısır politik hesaplarla çığırından çıkarıldı.
Eğitimde başarı iyi yetiştirilmiş insanlarla yani çağı yakalamış, bilimi ışık edinmiş, insan odaklı öğretmen/eğitmenlerle sağlanabilir. Üzülerek belirteyim ki ülkemizdeki öğretmen yetiştiren kurumlar giderek güdükleştirilmiş, öğretmenin yetişmesinde önemli bir yeri olan ”uygulamalı eğitim” bitirilmiş; Eğitim Psikolojisi, Eğitim Sosyolojisi, Metot, Ölçme Değerlendirme, Çocuk Edebiyatı… gibi öğretmenin yetiştirilmesindeki temel alanlar yeterince ve gerektiği gibi öne çıkarılmaz olmuştur.
En önemlisi de çalışan öğretmenler kutuplaştırılmış, siyasal yönlendirmelere kurban edilmiştir. Öğretmen; okul, il ve bakanlık yöneticilerinin atamalarında “eğitim/öğretimdeki yeterlilik” değil “siyasal erk’e ve düşünceye bağlılık” öne çıkmıştır.
Daha da önemlisi her gelen siyasi güç, kendi düşüncelerini yansıtan program değişikliklerini yapmaktan çekinmez oldu. Derslerin programlarını kafalarına göre değiştirirken ya kimsenin görüşünü alma gereğini duymadılar ya da göstermelik danışmalarla yetindiler. Üstelik bu değişiklikler için uzun süreli araştırma, inceleme, tartışma, uygulama gerektirirken üç/beş ayda ve “ben yaptım oldu” anlayışıyla gerçekleştirildi. Bakın işte son 15 yılda kimi derslerin programları onlarca kez ya tümden değiştirildi ya da içeriğinde kimi değişiklikler yapıldı. Düşünün, orta öğretim “sınıf geçme ve sınav yönetmelikleri” son yıllarda kaç değişikliğe uğradı? Hem de sınavlardan bir ay önce!
Eğitim/öğretimimiz can çekişiyor ve ne yazık ki toplumumuz bu konuda duyarlı değil.
Bu ortamda “Öğretmenler Günü” törenleri yapılacak, yapılacak da bu günün oluşmasını sağlayan Atatürk’ün yattığı yerdeki huzursuzluğunu sezen var mı?