Kimilerine, özellikle de sıradan yerel siyasetin içinde olanlara göre Bayburt’un başat sorunu “Bayburt’un dışında yaşayıp da Bayburt hakkında konuşanlar”dır. Yani “dışardan gazel okuyanlar”dır.
Ben yine de dışardan gazel okuyacağım!
Siyasetin yoğunlaştığı günlerdeyiz. İttifaklar, vaatler, alım/satımlar, dediydin/demediydinler, yaptıydın/yapmadıydınlar daha neler neler gırla gidiyor…
Yerel seçimdir, elbette tüm bunlar o ortamın gereğidir.
İyi de bir yere kadar!
Artık daha çözümleyici düşünme ortamına girmeye çalışmamız; özellikle de Bayburt hakkında “gazel okuma” hakkını elinde bulunduranların daha çözümleyici, daha toplumcu, daha takipçi olmaları gerekmiyor mu?
Çoruh’un neden beton duvarlara hapsedildiğini sorgulamayacak mıyız?
Bayburt’un yapılaşmasındaki hırçınlığın nedenlerinin ve sorumlularının açıklığa kavuşturulmasını istemeyecek miyiz?
Kent merkezindeki yüksek yapılaşmanın giderilmesi için son yıllarda atılan küçük ne ki gelecek umudu yeşerten adımların geliştirilerek sürdürülmesi gerektiğini söylemeyelim mi?
Şehit Osman yamaçları, Şair Zihni Tepesi yağmalanıp konut yığınıyla boğulurken görevinin gereğini yapmayanları gözler önüne sermeyecek miyiz?
Bayburt’un tarihsel dokusunu oluşturan “taş konut”ların koruma altına alınıp, harabe durumunda olanların aslına uygun yenilenmesi için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini her ortamda gündeme getirmeyecek miyiz?
Bayburt’un incisi Koruk’un vahşi binalaşmasına neden olanların, yıllar içinde buna katkı sağlayanların unutulmaması gerektiğini dillendirmeyeceğiz mi?
Kültürel etkinliklerin daha da çeşitlendirilip çevre yerleşimlere; köylere, ilçelere yayılmasının gerektiğini kesin bir dille anımsatmayacak mıyız?
Üniversite öğrencilerinin yer, yurt, beslenme sorunlarına yeterli duyarlılığın gösterilmediğini belirtmeyelim mi?
Ve en önemlisi kenti yönetmeye talip olanlara bunları sorup bu konulardaki görüşlerini dillendirmelerini, bu konulardaki görüşlerinin seçildiklerinde “ama”sız, “fakat”sız izleneceğini söylememiz, verdikleri sözleri belgelendirmemiz gerekmiyor mu?
Dedim ya, tüm bunlar Bayburt dışında yaşayan birinin “dışarıdan gazel okuması”dır.
Öyle saysak bile, yukarıda ki soruların sorulması, sorgulanması daha da önemlisi izlenip uygulanıp uygulanmadığının değerlendirilmesi; yeri geldiğinde saptadığı uygulama eksikliklerinin ilgililere iletilip seçim sürecinde verdikleri sözlerin anımsatılması her Bayburtlunun/kendini Bayburtlu sayanın görevi değil midir?