“17.Yüzyılda Kars’ta bir Kürt Kahraman: Kiziroğlu Mustafa Bey:
Yavuz Sultan Selim, Safevi hükümdarı ile giriştiği Sünni-Şii çatışmaları ile Güney Kafkasya’nın son şehri Kars-Ardahan bölgesinde Şii nüfusu göçmüş, yerine güneyden Sünni aşiretler getirilip yerleştirilmiştir. İşte bu aşiretlerden bazıları Kürt kökenli bazıları Türk kökenliydi. Bunun tam tersini de İran Şahı Orta Asya’daki Sünni Türk devletlerine karşı Şii Kürtleri o bölgelere göç ettirip iskân ederek savunma hatlarını güçlendirmeye çalışmışlardır. Bunu neden mi tekrarladım? Çünkü bugün hikâyelere, türkülere konu olmuş dönemin ünlü bir kahramanı bölgemizde yaşamıştır. Yaklaşık beş yüz yıldır bölgede yaşayan herkes hikâyelerini bilir. Kimdir derseniz, Köroğlu’nun bileğini mertlikte ve yiğitlikte bükemediği Kiziroğlu Mustafa Bey’dir. XVII. yüzyılda yaşamış ve kendisine tahsis edilen 35 köyü yöneten bir bey olup Kürt Celali aşiretine mensuptur. Yaşadığı dönem itibariyle bölgesinde sevilen sayılan biridir. Maalesef her nedense gerek akademik gerekse kültürel araştırmalar yapanlar nezdinde kendisine hak ettiği yeri bulamamıştır. Sadece rahmetli Muzaffer Şamiloğlu bu konuyu araştırmış, bölge halkını dinlemiş ve köylüsü olan Celali Kürt aşiretinden Kiziroğlu Mustafa Bey hakkında bize bilgi sunmuştur. Kendisinin saptamalarına göre -ki tarihsel olarak da doğru olduğunu belirtmek isterim- Köroğlu ile Kiziroğlu Mustafa Bey’in Kars Susuz Kiziroğlu köyü Atbaşlar çiftliğine ait Sulakçayır’da (Bugünkü ismi Kanlıçayır) karşı karşıya geldikleri tarih 1604-1605 yılına tesadüf eder.
Kiziroğlu Mustafa Bey türküsünü söyleyenlerden tutun da bölge hakkında onlarca kitap yazan tarihçiler ve halkbilimciler bu iyiliksever, yiğit insanın Kürt-Celali aşiretinden biri olduğunu yazma, anlatma lüzumunu duymamışlardır! Acaba neden? Kendi milliyetçi değerlerini sonuna kadar dile getiren, propagandasını yapanlardan böyle bir şey beklemek elbette lüks olur ama bilimsel çalışma, ahlak bunun tam tersini söyler!”
Yukarıya aldığım satırlar, Ersin Hakan’ın “Kısa Kürt Tarihi ve Osmanlı Belgelerinde Kars Kürtleri” (Berfin Yayınları) adlı yeni çıkan kitabından.
Peki kim bu Ersin Hakan? Tarihçi, yazar, akademisyen. Çok değerli araştırma-inceleme yapıtları var ve o yapıtlar genellikle birinci elden belge ve kanıtlara dayanıyorlar.
Ersin Hakan’ın bu kitabında, ever Kürt Tarihi kısaca anlatılıyor ama o kısalıkta, derinlik var. Bu konuda çok okumuş birisi olarak söylüyorum, Kürt Tarihi bağlamında bu kitapta ilk kez yazılan bilgiler ve belgeler göreceksiniz.
Ve tarafsızlık, nesnellik göreceksiniz, cesaretle ve önyargısız olarak her şeyin gerçek çehresiyle ortaya döküldüğünü göreceksiniz, okursanız.
Kitaptan bazı başlık ve bilgileri aktaracağım şimdi de merakınızı çekmesini dileyerek:
-Kürtlerin yaşam şekilleri. Aşiretçilik Kürt Tarihi ve toplumunu açıklamada kullanılan anahtar kavramdır. Aşiretçilik olgusu anlaşılmadan Kürt tarihi ve toplumsal yapısı izah edilemez.
-Sayıları yüzleri bulan Kürt aşiretleri arasındaki ilişkiler düzensiz, değişken ve güvenilmezdir.
-Kürtlerin yaşadıkları bölgeler. CİA verileri ne diyor bu bağlamda?
-Kürtlerin inançları. Kelime-i şahadetten başka onları birbirine bağlayan bir bağ yoktur.
-Kürt Dili.
-Kürtlerin kökeni. Kürtlerin DNA soyağacı.
-Kürtlerin birbirleriyle savaşları.
-Tarihte Kürt Şeddadi Devleti. Ani Şehrini fetheden Sultan Alparslan, şehrin yönetimini Kars Şeddadilerine vermişti.
-“1854 yılından itibaren Türk Ordusunda tek bir Kürt atlısı dahi olmayacaktır” öngörüsü, amacı, gerçeği…
-Kırım Savaşı sırasında Rusların Kürtlere yönelik politikaları.
-Rus Melikof ve Kürt elçileri.
-Kürt dernekleri… İlk Kürtçe gazete.
-Namık Kemal’in Kars’la ilgili bir anısı.
-Evliya Çelebi Seyahatnamesine göre Kars ve Kürtler.
-Kars’ta Ani Eski Eserler Müzesi.
Bu kitapta Kurtuluş Savaşı’na katılan Karslı Kürtleri ve Kars’ta yerleşik Kürt aşiretlerinin adlarını da ayrıntılı olarak yazmış Ersin Hakan kardeşim. Kırk yıl CHP’den milletvekilliği ve senatörlük yapan, bir dönem senato başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı vekilliği görevlerini de yürüten Sırrı Atalay’ın amcası Bedirhan Bey’in Afyon Kocatepe’de şehit düştüğünü de bu kitaptan öğrenmiş oldum.
Evet, Kürtleri tanıyacağız, öğreneceğiz; tanış olacağız, işi kolay kılacağız, bu ülkenin en yakıcı sorunu olan Kürt sorununu kardeşlik çerçevesi içinde çözeceğiz. O sorun çözüldüğü gün, ülkemiz dünyanın süper güçleri arasına girecektir. Büyük devletler ve büyük milletler böylesi etnik sorunları çözerler, biz de büyüklüğümüzü gösterelim, PKK gibi şimdilerde uluslararası güçlerin maşası ve taşeronu olan bir örgütle Kürt kardeşlerimizin iletişimini kesecek bir iklimi yaratalım.