Üretken yazar; bilinçli, içli ve güçlü şair Hasan Hüseyin Yalvaç’tan imzalı üç kitap geldi ve kitaplığımda onun yapıtlarının bulunduğu rafta yerini aldı. Bunlar kaçıncı kitaptır, doğrusu bilemiyorum, bilmek de istemiyorum, hep artsın, Hasan Hüseyin çok yazsın istiyorum.

Kitaplar Barış Yayınevince yayımlanmış, adları şöyle:

Yoldaşa Büyükyoncalı Notları 
Yolum Facebook’a Düştü
Şair Gözüyle

Önce bu kitaplardan özdeyiş olarak gördüğüm tümcelerden aktarımlar yapacağım ve bu aktarımlara yorumlarım olacak:

“Ömrüm boyunca dünyadan ne aldımsa fazlasını bırakmaya çalıştım.”
Alın işte size bir ömrün en net ve yararlı hesabı. Oturun bu hesaba… Ya da bundan böyle dünya ile ilişkiniz böylece olsun.

“Nazım Hikmet, şiirimizin Atatürk’üdür.”
Bence de öyledir, şiirde bir kurtuluş savaşı vermiş ve devrimler yapmıştır. Katılmayanlar elbette olacaktır ama onlara da daha çok Nazım okumaları ve Nazım üstüne daha çok düşünce jimnastiği yapmalarını salık veririm.

“Cehaletin diploması yok.”
Evet yok. Cahil olmak ve kalmak, bundan dolayı çok kolay.

“Cehalet bir hastalıktır ve çaresi okumaktır.”
Var mı itirazı olan?

“Büyük bir sevdadır doğa.”
O sevdayı bilmeyen, tutulmayan, yok hükmündedir bizce de.

“İnsanlığın ana paydası onur”
Öyle bir payda ki, pay’ı ona böldüğünüzde çıkacak kesir, kesinlikle emek hakkı, yüz akıdır. 

“Küçük yerleşim yerlerinin küçük esnaflarının bir kısmı, sivil toplum kuruluşu gibidirler.”
Sizce de öyle değil mi?

Ve şiir… Kitaplar Hasan Hüseyin Yalvaç’ın olur da şiir olmaz mı? Bir örnek sunayım. Geri kalanları dileyenler, bu kitapları edinerek okusunlar:

ŞİMDİ İKİMİZ ÖLDÜK

Tostoparlak ayı gökte bırakıyorum
İçkimi balkonda
Birazdan sen öleceksin
Ve herkes uykuda olacak
Ve bin yalanla anılacaksın sabah
*
Az sonra saat on ikiyi geçecek
Sen toprak altı ömrünün ikinci yılını bitireceksin
Ben yeryüzünde binlerce yalnızlığımı südüreceğim
*
Sevgili sen yatıyorsun
Ben yatmaya gideceğim
Sen uyansan
Ben ölsem
Ne dersin?

(Saray 10 Kasım 2019- 00.56)