Sevgili okurlarım; geçtiğimiz günlerde -19 Eylül 2016- kaybettiğimiz değerli dost ve hemşehrimiz; iyi ve güzel insan Kurban Yazoğlu beye rahmet ile mağfiret niyaz ederken; sevenlerine, dostlarına ve hususen Yazoğlu ailesine taziyelerimi sunarım.

Kendisini bizim zaviyemizden 2010 yılında yazmış, anlatmıştık, buyrun bakalım ne yazmış, ne atlatmışız...

***

Yanılmıyorsam daha ziyade Bayburt Kurban Yazoğlu’nu 1990'lı yıllarda hem Bayburtspor kulübüne yeni bir ruh ve açılım vermek; düşmüş olduğu ikinci lige tekrar çıkarmak için başkan olması, hem de genç Bayburt vilayetinin Uluslararası Dede Korkut Şenliklerin'ne yapmış olduğu destek; sosyal-kültürel ve maddi katkıları ile daha yakından tanıdı ve sevdi. Esasen çok tanınan ve bilinen sevilen asilzade ve köklü bir ailenin ferdi… İncili (Ardusta) köyünden Rahmi Yazoğlu’nun bir numaralı mahdumu.

Bildiğimiz kadarıyla çok küçük yaşta babasının İstanbul’a göç etmesi dolayısıyla memleketten ayrılmış. Uzun yıllar İstanbul ve Avrupa da gurbet ile hemhal olmuş olup, zaman içerisinde birçok çileli, sıkıntılı, çalkantılı, sosyal ve içtimai uğraş neticesinde ülke çapında tanınan, bilinen ve sevilen bir iş adamı hüviyetini kazanmış..

Değerli dostlar, biz Kurban Yazoğlu beyi öyle detaylı ve yakından tanımıyoruz, fakat birkaç hemşeri toplantısında ve istişarelerinde bulunduk.. Bir iki defa da bire bir çay faslı ve yemek marifetiyle kısa muhabbetlerimiz olup, bu kısa istişaremizde  bizde bıraktığı intibaı;  beşeri münasebetlerinde naif, çelebi, nezaketi ve ağırbaşlılığı, seçkin   hayat felsefesi birikimi ile zarif konuşma yeteneği ve özelliklede vücut dili ile hakikaten halk içindeki tabiriyle; “güngörmüş yaman bir Anadolu delikanlısı” yani bir Bayburt Beyefendisi olduğu izlenimini edindik…

Gördüğümüz ve bildiğimiz kadarıyla memleketin seçkin bürokrat, iş adamı ve siyasetçileri ile münasebetleri üst seviyede ve saygın bir konumda olup, hepsinin nezdinde vazgeçilmez saygın bir kişilik olduğudur.

Ülke çapında tanınan ve bilinen ve daha evvel bu sütunlarda yazdığımız hemşehrimiz rahmetli Oflu Osman (Cevahiroğlu)’ın kız kardeşinin oğlu, yeğeni.. Yani onun (Oflu Osman) rahle-i tedrisinde yetişmiş. Ayrıca yine ülke çapında tanınan Kırkpınar ağası Alper Yazoğlu beyin amcazadesi.. Aslında dostlar, Kurban bey bu her iki muhterem hemşerinin çok yakını olmasına rağmen ülke ve memleket çapında tanınmasını tamamen kendi mahareti, aklı; bilgi ve becerisiyle kazanmıştır, bunu teslim etmemiz gerekir..

Çok uzun yıllar diyari gurbette edindiği kazanımlarını daha ziyade memlekette değerlendirmeyi planladığını düşünmekle birlikte sayın Yazoğlu’nun, istihdama yönelik bir faaliyetini de göremedik desek acaba bize bühtan eder mi.. Evet sosyal ve kültürel, hayır ve hasenat işlerinde elini taşın altına koymakta tereddüdü yok, ama istihdama yönelik bir çalışmasını da arzu ettiğimizi, daha doğrusu bu güne kadar yaptığı hizmetleri istihdama katkılarıyla taçlandırmasını arzu etmekteyiz.

Bayburt diyince aklına “köklerinin has bahçeleri"nin geldiğini ifade eden Kurban Yazoğlu, Bayburt dışında yaşasa da Bayburt ile ilgili konulardan uzak kalamadığını bu nedenle Bayburtspor, vakıflar ve dernekler ile irtibata geçtiğini ve 20 senedir bu tür konular ile uğraştığını söylüyor ve ekliyor: "1 MİLYON BAYBURTLUYU BİR KİŞİ YAPABİLMELİYİZ"..

Bu söylem çok kapalı, karşılığı olmayan, içi boş bir söylem değil değerli dostlar.. Açık ve net!.. dikkat ederseniz ben değil biz diyor değerli hemşerimiz. Yani nitelikli çoğunluğumuzu, dağınıklığımızı toparlayıp, tek bir yürek halinde memlekete ve yarınlara, gelecek nesillere emanet edeceğimiz güzel eserler bırakalım diyor ve ekliyor: “… paylaşmalıyız mutlulukları, acıları, zorlukları, kolay olan şeyleri de paylaşabiliriz. Paylaşmayı bilmek önemli. Paylaşmayı bildiğinizde her şey daha lezzetli olur.."
 
Bayburt Eğitim ve Hizmet Vakfının kurucu başkanı..

Özellikle bu vakıf marifetince eğitime verdiği önemi yazmamız gerek, Vakıf Başkanlığı döneminde 400 öğrencimize burs veriliyordu ve halen Vakfın dinamiklerinden biri olması dolayısıyla 700 Bayburtlu öğrenciye verilen burslara şahsi katkısı hem de hali vakti olan hemşerilere vesile olması söylenmelidir. Yani eğitime olan katkıları yadsınamaz değerli dostlar, bu beliğ iş gerçekten takdire şayandır.

Tanıdığımız ve yarenlerinden edindiğimiz malumata göre Kurban bey; güler ve güleç yüzlü, babacan edasıyla, milli, mevzii ve lokal meselelerde oldukça net ve duruş sahibi, hanedan ve nüktedan, az ve öz konuşan; bulunduğu toplumlarda ağırlığı hissedilen, şık ve sade bir giyim tercihi olan, yakışıklı bir Bayburt (halen ?!) delikanlısıdır..

Genel olarak yılın özellikle sıcak aylarını memlekette geçirmeyi adet edinmiştir.. Köyünde yaptırmış olduğu saray yavrusu: “köklerinin has bahçesin”de dostlarına, hemşerilerine gönül defterini açmıştır..

Memleketin has bir evladı olarak Kurban Yazoğlu hakkında yazılacak daha bir çok meziyeti vardır elbette. Fakat yaptığımız iş kısa bir tanıtım ve biyografik çalışma olduğundan bu hemşerimizin tanıtımını burada noktalıyor, kendisine ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur dileklerimizi gönderiyoruz.. (28 Eylül 2010)