Anımsıyorum, İlkokullarda o gün beyaz yakalık ya da beyaz kurdele takılmazdı. Herkes üzgün, bakışlar yerde, isli meşalelerin altında acı, hüzün dolu, gözyaşına çağrı yapan şiirler okunurdu.
Ve ben, küçücük aklımla çok garip karşılardım bunları. Ablam her yakalığımı çıkardığında, hüznünü bana aktarmaya çalıştığında nedenini niçinini anlamaya çalışırdım.
Büyüdükçe ne olduğunu, neden olduğunu anlamaya başladığımda, sessiz sorgulamadan, sesli sorgulamaya geçmiştim.
Öğretmen Okulu’nda ilk 10 Kasım töreninde okumam için verilen şiiri okumak istemedim. Aysel Öğretmenimden bir konuşma yapmama izin vermesini istedim. Kabul etti.
Konuşmam çok kısa ve iletisi açıktı: 10 Kasım hep yas günü mü olacaktı? O gün Atatürk’ü yaşantısıyla, düşünceleriyle, yaptıklarıyla, yazdıklarıyla anmamız daha anlamlı olmaz mıydı?
Daha sonraki yıllarda Atatürk bu anlamda anılmaya başlandı. 10 Kasım’lar “Atatürk Düşüncesi”nde yenilenme anmalarına dönüştü. 68 Kuşağı ve o kuşağın ardılları büyük çoğunlukla Atatürk’ü yaşama ve yaşatma çabasında oldular.
Eğer bu gün Atatürk Düşüncesi yaşıyor, yaşatılıyorsa onların sayesinde. Eğer bu gün –tüm olumsuzluklara karşın- 10 Kasım'larda Anıtkabir dolup taşıyorsa onların yaktığı sönmez ışığın sonucu. Atatürk için “tağut” deme aymazlığına düşenlerin yaşadığı ortamda eğer yüzbinler “Her şey seninle güzel” diyerek bu aymazları susturabiliyorsa nedeni yüzyıllara seslenen düşüncelerinin sonucudur.
O, eleştirilmez değil. Elbette yaptıklarının, yaptırdıklarının yanlışları olacaktır. Bunlar bilimsel ve akla uygun ortamda; suçlamaya değil, çözüme yönelik tartışmalarla açıklığa kavuşturulmalıdır.
Atatürk dün de saldırılara uğradı, bu gün de uğruyor, gelecekte de uğrayacaktır. Çünkü O, düşünceleri ve önderliği ile toplumsal çıkarcıların, dincilerin –dindarların demiyorum-, siyasal madrabazların, çağa düşman olanların çanlarına ok tıkadı.
Atatürk, anlatılanları dinleyerek içselleştirilemez. Onu okuyarak anlayabiliriz. Okunması, okutturulması gereken de NUTUK’tur.
Yerel ve Genel yönetimin görevi çocukların, gençlerin NUTUK ile buluşmasını, buluşturmak da yetmez içselleştirerek okutulmasını sağlamaktır.