Güncele kapılıp kolay hayran oluyor toplumumuz, hayran oldukları birazcık gözden düşüp, gözden uzaklaştıkça, ekranlarda gözükmez olunca, hayranlığı yitiyor birden.
Hayranlığımızda da bir vefasızlık ve içtenliksizlik var yani. Ayranı kabarır gibi hayranlığı kabaran kitleler var ülkemizde.
Hayranlık ne demektir, nasıl bir duygudur? Arapça bir sözcük, Arapça aslında “şaşkın, aklı başında olmayan” anlamına geliyor, Türk Dil Kurumu sözlüğü ise “çok beğenmek” olarak veriyor. Biz buna “tutkuyla, beklentiyle bağlanma” diyebiliriz daha ayrıntılı ve içerikli olarak.
Hayranlık duygusuna gelince: Psikolojinin konusu olmuştur bu duygu ve durum. Hayranlık psikolojisi için literatürde deniliyor ki “Biz kendi yapamadıklarımızı olağanüstü, yapabildiklerimizi sıradan olarak niteler, olağanüstüyü yapabilenlere hayranlık duyarız.” Peki biz de buradan alıp biraz daha ileri götürelim hayranlık psikolojisini. Birilerine hayranlık duymada, bir aşağılık duygusu, başarılı olamama, sivrilememe durumu da yok mudur? Kesinlikle vardır. Buna, uyanıklık ve şark kurnazlığını da ekleyebiliriz. Güncel ünlülerle kendini özdeşleştirip sıra dışına çıkabilme çabası olarak görülür bu… İdol ilişkisi de vardır hayranlık bağlamında. İdol, çok Tanrılı dinlerde küçük put ve heykelciktir. Bu idollere anlamlar yükler insanlar, gözlerinde büyütürler, yani bir tür hayranlık duyalar, sonra da onlardan beklentiye girerler. Günümüzde hayranlık duyulan kimselere işte bundan dolayı “O benim idolümdür” denmektedir.
Peki masum, makul hayranlık da yok mudur? Vardır. Vardır da bu ancak kişiliğini bulmuş, özgüvenini kazanmış kişilerde olabiliyor. Kitlelerin içten pazarlıklı, şıpsevdi hayranlıkları ile karşılaştırılmaz bu çıkarsız ve riyasız hayranlık durumu.
Evet, bizim toplumumuzda hayranlık bile sorundur ve çözümü üstüne toplum olarak, aydınlar, bilim insanları ve kanaat önderleri olarak çok düşünmeli, çözümler üretmeliyiz.
İlkokul mezunu bir tarikat önderine, sıradan bir tarikat hocasına hayranlık duyulması patolojik bir durumdur ve bu topluma nelere mal olduğunu görüyor ve yaşıyoruz. Çözüm aramak bundan dolayı da yaşamsaldır.