Bu benim çok yapraklı ilk nüfus cüzdanım. Bayburt Demirözü İlçesi (o zaman bucak) nüfus memuru Nazım Amca, babama "sen kendi el yazınla doldur" demiş, o da doldurmuş. Burada adım Hacı Cazim, 1977 yılına, yani yeni tip kimlik kartı alıncaya kadar da öyle. Sonra Bayburtlu nüfus memuru "Haci" etmiş adımı, Bayburtça yazmış.
Hacı adını tümden kaldırtacaktım, birçok değişiklik gerektirecek. Ben de tanınan bir haktan yararlanarak e-devlet yoluyla başvurdum, "Haci"nin noktasının kaldırılıp adımın yeniden Hacı Cazim olması için.
24 Ağustos’ta başvurdum, İzmit İlçe Nüfus Müdürlüğünde hâlâ incelemede, orada inceleme bitince ilçe idare kuruluna gidecek, orası uygun görürse düzeltme yapılması için ilgili nüfus müdürlüğüne yazı yazılacak. Yani bekle dur, bir “i” harfi “ı” harfi olacak. Ne zaman? İşkembeli bürokrasinin gönlü ne zaman olursa.
BİZ KAVUŞTUK DA VE Y’LER
Biz kavuştuk da gelinmez yola mı gitti yalnızlıklarımız? Koptuk mu büsbütün, başkasının yalnızlığı mı oldular yoksa?
Yoo hiçbiri değil. Yalnızlıkların da bir iyeliği ve kişiliği var, onlar da birbirlerine kavuştular. Gelgelelim, biz ayrılırsak yeniden, onlar da ayrılacaklar. Alıp can sıkıntısını da yanlarına, gelip başımızı bekleyecekler
Bunu böyle bilelim, gel ayırmayalım yalnızlıklarımızı. Onlar kendi alemlerinde sarmaş dolaş biz burada onlarsız mutlu kalalım.
***
Pantolonu Y harfi desenli, kalçalarında Y’ler oynaşıyor. Oyyyyyyy!
Yosmanın Y’sidir bu Y’ler öncelikle, sonra yaylanmanın Y’si düşmekte yâdıma. Yaman yaylanmaktadır çünkü, kırıtmaktan ötürü.
Başka Y’ler de düşünülür elbet; yırtın, yakınlaş, yokla, yılış. İlk ikisi bana yakışmaz, son ikisi çok ayıp çoook!
Oyyy Y’ler Y’ler. İki çatal sütun, iki yarım kürede Y’ler. Ardınızdan baktım bu doyumsuz seyre. Ve son Y olarak yolculuğun Y’si ile iyi yolculuklar dedim topunuza.