Dinsel konularda sıra dışı eleştiriler… Okuyun bunları, zararlı değildir, bunları dillendirmem yurdum insanının yararınadır.
Hadi bakalım:
KELİME-İ TAYYİBE-İ MÜNCİE-İ MÜBAREK
KON TV adlı dinbaz kanala yolum düştü geçgeç yaparken, bir camiden yayın var, vaiz sözünü bitiriyor ve "Kelime-i Tayyibe-i münciye-i mübarek ki, buyrun: Eşhedü en la ilahe illallah..." diyerek, cemaate kelime-i şahadet çektiriyor...
Çekiyor cemaat çekmez mi? Çekiyor da, o cemaatten birisi bile "Kelime-i Tayyibe-i münciye-i mübarek"in anlamını bilmez (bilmediklerini biliyorum, yıllarca o camilere gittim). Bilmedikleri gibi sormazlar da…
Ve bir başkası: Öyle derdi, o kara sakallı uzun boylu hoca "tövbe istiğfar" ettirirken: "Bir daha günah işlememeye azm ü cezm ü kast eyledim." Kimse de demezdi "Ne ettin, ne ettin? Sen nece konuşuyorsun?" diye, "amin" çekerdik hep bir ağızdan...
Ah ah bu hoca düzenini yıkmaya "azm ü cezm ü kast eylesek" bir de... Ne iyi olur ama..
"ALLAHÜMME ENTE'S-SELAMU VE MİNKE'S-SELAM TEBAREK-TE YA-ZEL CELALİ VEL İKRAM" NE DEMEK?
Artık gitmediğim, ülkemin 100 küsur bin camisinde cemaat halinde ya da tek başına kılmalarda, farz ve sünnet namazlarının ardından sağa ve sola verilen selamdan sonra, işte bu sözler söylenir:
"Allahümme ente's-selamu ve minke's-selam tebarek-te ya-zel celali vel ikram"
Peki ya anlamı, anlamı ne bu sözün? Bu sözün anlamını o namazı kılanların %99,9'u bilmez, bilmek de istemez, o sözü Arapça olarak söyleyince öteki tarafı garantiye aldığını sanır. Din adamları da öğretmezler, öğretmek işlerine gelmez.
Biz diyelim bari anlamını, öğrensin bu cühela namaz ehli:
Şudur anlamı:
"Tanrım! Sen kurtuluş merciisin. Esenlik ve güvenlik sendedir. Ey ululuk ve kerem sahibi Tanrım! Senin şanın çok yücedir."
“ZEVAİD TEKBİRİ” BİLMEZ AMA GETİRİR…
Benim yazılarımdan rahatsız olan aziz ve muhterem Müslüman Kardaşlarım, yine hepiniz bayram sabahları bayram namazı için camiye koşacaksınız, zaten hep koştunuz, yarım asır ben de koşmuştum.
Koşmuştum ama ben hep sorgulardım birçok şeyi. Sözgelimi müezzin bayram namazından önce der ya:
-Cemaat niyet edin kurban bayram (ya da fıtır bayram) namazını kılmaya, üçer zevaid tekbir ile uyun imama.
Bu zevaid'i hiçbiriniz anlamadınız, sihirli/mübarek bir sözcük sandınız, merak edip anlamını sormadınız. İmamın komutlarına uyup tekbirler getirdiniz, cennet aşkına.
Siz bir yana, ben birçok müezzine sordum, yüzde doksan dokuzu bilemedi “zevaid”in anlamını.
Babamın hayrına ben deyivereyim de öğrenin: "Zevaid" fazlalık demek, normal vakit namazlarından farklı olarak her rekâtta üçer tekbir alınır.
SÜNNET-İ SENİYYE NE Kİ?
Hep duyarsınız hoca ve vaiz kısmının ağzından "sünnet-i seniyye"yi... Duyarsınız da bilmezsiniz seniyyenin ne olduğunu, hatta merak da etmezsiniz. Hoca ve vaiz kısmı da demez, siz de onları gözünüzde büyüttüğünüz için, utanır sormazsınız.
Hadi ben deyivereyim de öğrenin. Seniyye, "çok önemli, değerli ve yüce olan" demek. Yani sünnet-i seniyye, değerli, önemli ve yüce sünnet demek. E peki değersiz, önemsiz, alçak sünnetleri de var mı ki peygamberin? Yok bu seniyye bir yüceltme sıfatı, sadece sünnet derlerse değeri azalır diye düşünüyorlar...
YILDIZ KAYMALARI ŞEYTANLARA ATILAN GÖKTAŞLARI…
Said Nursi böyle diyor. Okuyalım:
“Risale-i Nur'da göktaşlarının hikmeti nasıl açıklanıyor?
Her varlık ve hadisenin, biri zahir diğeri, batın olmak üzere iki yönü vardır. Yavrusuna zorla acı bir ilacı içiren bir anne, zahiren acımasızlık örneğini gösterir iken, hakikatte ise tam bir şefkat manzarası sergilemektedir. İlim, olayları değerlendirirken, daha ziyade zahire bakarak değerlendirir. Ancak bir de olayın arka boyutu vardır. Zahiren gök taşları düşmektedir; hakikatte ise, her bir gök taşı, düşmanı uzaklaştırmak için atılan bir mermi gibidir. Ve bir hakikatin insanlar tarafından anlaşılması için kullanılmaktadır. Diğer taraftan, ihtiyarlanan gök cisimleri ömürlerini doldurdukları için düşmüş olsa bile, Allah, onları israf etmemekte ve aşağıda izah edilen hakikatin tahakkukuna vesile kılmaktadır.”
Göktaşının Saidçe izahı böyle işte… Ve bilime inanmayıp bunları kayıtsız koşulsuz iman eden kafalar var bu ülkede.