Dere yatağı, yol boşluğuyla birleştirilip, yandaşın eşinin üzerine çilek tarlası adı altında hazineden kiralandı. DSİ, dere yatağını ortadan ikiye bölüp "olur" yazısı verince, zincirleme kaza gibi geldi; rant zinciri... Sonrası ise zincirleme tepkime...
Rantçılar arasında düzen sağlayıcı yancılar peydahlandı. Anayolun kenarındaki tarla, üzeri dolgu yapılarak tarım vasfı yitirtilip; tarımcıların imzası; kır kurnazı bakkalcının aklıyla ki iki aklıevvel; biri resmi diğeri sivil, ikisinin de aklı aynı yerde dururken, dolgu alan üzerine uydurma, galiz bir yapı konduruldu.
Gümüşhane İl Genel Meclisi tarafından da o dere yatağına akaryakıt istasyonu ruhsatı verildi. İl genel meclisi başkanı aynı zamanda iktidar partisinin il başkanı, diğer üyeler de aynı parti ya da yan partiden. İl genel meclisi aday adayları arasında, akaryakıt istasyonu ruhsatı verilen bakkalın, kendisi de bakkal; kardeşi yer alıyor, yan partiden il genel meclisi adayı. Bakkal kardeşin adaylığını açıkladığı gün, Gümüşhane İl Genel Meclisi'nin, 2024 bütçesi de eş zamanlı basında yer aldı. Bu seneki bütçe, geçen yılın bütçesinin neredeyse iki katı; 525 milyon 825 bin lira.
Gümüşhane İl Genel Meclisi'nce, akaryakıt istasyonu ruhsatı verilen yol kenarındaki bakkala, Torul Kaymakamlığı, yasal mevzuat uyarınca; "...yapıların cephe hattının karayolu sınır çizgisine en az 25 metre..." mesafe kuralı gereği ruhsat vermedi.
Bakkal ruhsatı verilmeyen yere, Gümüşhane İl Genel Meclisi tarafından akaryakıt istasyonu ruhsatı verildi.
Nurtopu gibi ruhsat doğdu, rantçıların eline... Rantçılar arasında düzen sağlayıcı yancılara da fırsat...
Gümüşhane Bahçelik Köyü, Yoncalık Mevkiinde anayol üzerinde yaklaşık dört yıldır ruhsatsız işletilen işyeri, kamunun göğsünde açık yara gibi kanayadursun, alınan diğer kararlara da gölge düşürüyor.
Dere yatağında, dolgu alan üzerine kurulan bakkalın dört yıldır ruhsatsız işletildiği biliniyor. Gümüşhane İl Özel İdaresi'ne ait iş makinesi ekipmanının dere yatağında sayısız çalışma yaptığına tanık oluyoruz gidip geldikçe... Yetkililer iş makinesi kiralanarak hizmet verildiğini bildirseler de kiralama sayısı ile yapılan çalışma karşılaştırıldığında kiralamanın az sayıda olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz.
Diğer taraftan Gümüşhane İl Genel Meclisi Özel İdare bütçesinin yetersizliği nedeniyle, ek ödenek talebini onaylayarak, 40 milyon lira bütçeyi il özel idaresine, 2023 sonuna doğru aktardı.
Kamu kaynaklarının kimilerine aşırılıkla sunulmak istenmesi, aşırılığın aşındırdığı kişilerle karşı karşıya gelmemize ortam hazırlarken, tam da şuraya il genel meclisi kararları, "Dağdan geleni bağdan kovdurma niyetiyle alınıyor" diye yazarsak hiç de aşırıya kaçmış olmayız. Kamu kaynağı, kamuya ait araziler; dereler, tepeler partiliye, yan partiliye, madene, mudene devrediliyor.
Suçun kanıksandığı ortamlardaki gibi her şey o kadar göz önündeki kolayca gözden kaçabiliyor.
Milletin parası gözler önünde; nalburcuya, bakkala, çakkala... Şimdi de bakkalın çakalına teslim edilecek alanı bulabiliyor maalesef. "Kamu kurumları her şeyi düzgün yapamayabilir, dava açın" diyip, kararı imzaladı hem giden vali, hem gelen vali. Sözlerini tuttuk. Ne var ki o günden bugüne dava sayısı ikiye çıktı. Bir yerde sorun varsa, bu yeni bir fikrin ortaya çıkmasını sağlar.
İl genel meclisi, belediye meclisi mercilerinin adayları, görev, hak sorumluluklarının bilincinde, halkın iradesini halkın yararına, tarafsız, bağımsız şekilde uygulayabileceğinden emin olduğunuz; yedi emin; akıl, fikir, sağduyu sahibi, etik değerlerden vaz geçmeyen, üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun, alanında uzman kimselerden oluşturulması gerekir. Bu münhalde çağrıda, öneride bulunmanın vaktidir.
Elbette il genel meclisi üyeleri her şeyden önce seçimle gelmiştir, saygı duyulmalıdır. Şüphesiz iyi niyetli, nadide insanlardır. Bu durum, üyelerin şahsi kişiliğine indirgenerek açıklanacak bir durum değildir, bunun çok ötesindedir. Kişilerin vefasızlığı değil, siyasetin, siyaset sisteminin vefasızlığıdır. Dolayısıyla, üzerinize kondurmayasınız, kendinizi de fazla kaptırmayasınız.
Temeli de kendisi gibi hiçbir yasal dayanakla açıklanamayan, devlete ait dere yatağına, tüm yasal mevzuata rağmen verilen ruhsat ise ruhsattan öte tanınan imtiyazın göstergesidir. Bu imtiyazın ardında ne var, muhteremler?
Yapılan işlerin, işlemlerin tümünü, izlemlediğimiz sadece bir meselenin sürecine göre mi, değerlendirmek gerekir azizim?
Ya ne demek gerekir?
