Evet, Bayburt bir arayış içinde… Bir umut, bir ışık, bir salaha açılacak pencere arayışında… Ben öyle seziyorum. Görebildiğim; yıllar içinde olgunlaştırdığım düşüncelerimin seslendirdiği bu… Bayburt, kabuğunu kırmak istiyor…

Evet, Bayburt bir arayış içinde… Bir umut, bir ışık, bir salaha açılacak pencere arayışında… Ben öyle seziyorum. Görebildiğim; yıllar içinde olgunlaştırdığım düşüncelerimin seslendirdiği bu… Bayburt, kabuğunu kırmak istiyor…

İşte bu yazı dizisinde, “Bayburt’un kabuğu neden kırılmadı?” ve “Bu kabuk nasıl kırılabilir?” sorularını irdelemeye çalışacağım. Elbette kendi düşüncelerimi sergileyeceğim. Sonunda kişisel düşünce; bana göre doğru… Katılan da olacak, katılmayan da. Ve benim için katılmayanların görüşleri-düşünceleri daha önemli… Onları değerlendirmek de kişiliğimin boyun borcudur.

***

İlimizin sorunları çok, karmaşık ve kapalı (muğlak)!

“Çok”luğu, “karmaşık”lığı bir yana “kapalı”lığı irdelenmeli öncelikle. Çünkü sorunların çokluğunda ve karmaşıklığında herkes görüş birliğinde. Ama kapalılık ve bunun nedenleri yeterince ve bilimsel bir tabanda irdelenmedi; az sayıda oluşturulan araştırma ve düşünceler de Bayburtlu'yla ya paylaşılmadı, kendi dünyasında kaldı ya da yeterince tabana yayılmadı. Tabana inen araştırma ve düşünceler de alt oluşumların dar çevrelerinde kaldı. Ya tam kabul ya da tam red… Ya kara ya da ak… Ya doğru ya da yanlış… İşin en kötüsü de bu değil; oluşumdaki bireylerin kendilerine aktarılan düşünceyi tam bir teslimiyetle ve yargılamadan benimsemesi. İşte kabuğun ana direnci bu: yargılamadan, sorgulamadan, düşünmeden kabul ediş…

Bu ortam kendiliğinden oluşmadı elbette. Bunun sosyolojik, eğitim, alt yapı, yetişmiş insan, doğal… nedenleri var. Bayburtlu'nun sosyal yapısı, eğitim olanakları, sanayileşme ortamı… Bunlar tek tek ele alınmalı açık yüreklilikle ve cesurca tartışılmalı, sonuç çıkarılmalı, çıkan sonuçlara göre yakın ve uzun vadeli planlar yapılmalı; uygulamaya konulmalı.

Bu kapalılığın nedenlerinden en önemlisi insan… Özellikle de belirli bir eğitim alarak aydın sınıfına geçenler – ya da geçtiğini sananlar- ile ilimizin seçilmişleri-atanmışlarıdır. Bunlar, bu sorumluların Bayburt’un kabuğunu kırması için ne yaptılar/ne yapmadılar/ne yapamadılar… Yerel “toplumsal liderler”in bu kabuğun oluşmasında, direnç kazanmasındaki yeri ve sorumluluğu nedir? Bayburtlu eğer kabuğunu kırmak istiyorsa önce bunların üstünde korkmadan, ön yargısız, bilinçli bir biçimde düşünmeli, tartışmalı, dinlemeli ve sonuca varmalıdır. Başkalarının düşüncelerine saygı göstermeli. Kabuğu kıracak etkinliklerinde kendini her türlü önyargıdan, siyasi düşünceden, cemaat aidiyetinden arındırmalıdır.

İşte o zaman yukarıda belirtilenleri gerçekleştirecek alt yapısı sağlam, çağı tanıyan, yargılayan, düşünen, yeniliklere ve eleştiriye açık, “hemşehri bağı güçlü” bir etkin topluluk oluşur. Bu, o kadar zor değil… Yakın gelecekte oluşabilir. İşte o zaman kabuk çatlar dostlar; kırılmaya hazır hale gelir.  

Ocak 2013

Not: "Bayburt neyi arıyor?" adlı yazı dizisine başlayan yazar Ali Kemal Temuçin'in 'Bayburtlama' adlı yazı dizisi de devam edecek...