Cumhuriyet döneminin tartışmasız en büyük edebiyatçılarından Ahmet Hamdi Tanpınar ve Faruk Nafiz Çamlıbel'in şiirlerinde Bayburt'tan bahsettiklerini çoğumuz bilmeyiz. Geçenlerde 100. doğum yıldönümü kutlanan 'Beş Şehir' ve 'Huzur' yazarı Tanpınar'ın ve Handuvarları ile ölümsüzleşmiş Çamlıbel'in birer şiirinde memleketimizin isminin geçmesi, Dede Korkut hikâyelerinde Bayburt Kalesi'nin ismen geçmesi kadar mühimmiş gibi geldi bana.

Tanpınar'ın HİCRET isimli şiiri:

Mermiler altında geçerek suyu
Kadın erkek, binbir kafile
Mermiler altında geçerek suyu
Yollara döküldü bahtsız kafile.

Yorgun akislerle uzandı sesler,
Bir vaveyla bütün etrafı sardı, 
Tutuşurken ufuk uzakta yer yer
Alçalan akşamla sular karardı.

Boşluğa kayarak meş'um gölgesi,
Matemle çökerken gurbet gecesi;
Bir canlı ızdırap, soğuk demirden,
Pençesiyle bütün kalpleri burdu
Alevler içinde kalan Bayburd'u


ve Faruk Nafiz Çamlıbel'in şiiri;

MEMLEKET TÜRKÜLERİ

El gibi dolaşma Anadolu'nda
Arkadaş yurdunu içinden tanı
Dinle bir yosmayı pınar yolunda,
Dinle bir yaylada garip çobanı.

Bir ıssız ev gibi gezdiğin bu yurt,
Yıllarca döktürür sana gözyaşı
Yavrunun derdiyle ah eder Bayburt,
Turnanın hasreti yakar Maraş'ı

Bir çölü andırır bil ki dört yanın,
Bağrını dolmazsa yanık türküler
Varlığı bu korla tutuşmayanın,
Kirpiği yaşarsa, gözleri güler.