Bayburt Üniversitesi öğretim üyesi hemşerimiz Dr. Fatih Mehmet Eşki, Doç. Dr. Özkan Dayı’nın editörlüğünü yaptığı, amacının ‘’1914- 1917 yılları arasında yaşanan Türk-Rus mücadelesinde Kafkas Cephesini çok farklı yönlerden ele alan Rusça gazetelerden incelemek’’ olduğunu belirttiği çalışmasını imzalayarak hediye edeli dört ay geçmiş.

Nobel Bilimsel Yayınlar tarafından şubat 2024 tarihinde yayınlanan kitap elime geçtikten birkaç gün sonra  incelemiş, gerekli gördüğüm yerlerin altını çizmişim.

Daha önce, 1916 Bayburt Savunması'nı Fevzi Çakmak’ın "Büyük Harpte Şark Cephesi Harekâtı" kitabından ve diğer kaynaklarla yerel canlı kaynaklardan epeyce özümseyip, Bayburt Postası ve mahallî dergilerde konuyla ilgili bir çok yazı yazdığım için kitapta yazılanlara aşina idim.

Yazarın Kafkas Cephesi hakkında çok az çalışma olduğu fikrine benzer şekilde, Kop ve Bayburt Savunmasının gerekli ilgiyi görmediğini, şehitlerinin açıkta kaldıktan yıllar sonra toplu mezarlara konulduğunu hep belirttim yazdıklarımda.

Çarlık Rusya’da Birinci Dünya Savaşı yıllarında gazeteciliğin, Avrupa ve Amerika ile yarışır düzeyde olması, büyük gazetelerin yanında taşrada da basın-yayın faaliyetlerinin yaygın olması, yazarın işini kolaylaştırmış, 60 adet farklı gazetenin binlerce sayfasını tarayarak çalışmasını zenginleştirmiş.

Kiev Kinezliği’nin ilk Rus Devleti olduğu, Uzun süre Avar ve Hazar’ların etkisinde kalan Slavların 9. Yüzyılda devletleştiği, Moğol’lardan etkilenen Rus’ların bir kısmının kuzeydoğuya kaydığı; Ruslar, Beyaz Ruslar ve Ukraynalıların böylece ortaya çıktığı ve 1552 yılında Kazan Hanlığını, 1556'da Astrahan’ı alt eden Çarlık Rusya’nın bundan sonra genişleme politikasına başladığı bilgileriyle başlıyor kitap.

Fevzi Çakmak’ın günlüğünü, Rusça Gazeteler ile bir defa daha teyit etmiş oluyor yazar ve diğer şehirlerle ilgili değişik bilgiler de veriyor, meslâ;

"Birjevie Vedomosti gazetesinde yayınlanan haberde Sarıkamış’ta esir düşen Türklerin, Avusturya ve Alman askerleriyle birlikte Ekaterinburg üzerinden Sibirya’ya gönderildikleri, teçhizatlarının kötü olduğu bilgisi yer almakta idi.’’

Hopa’nın işgalinden sonra Rus gazete muhabirleri bölgeye gelmiş ve "Hopa’da artık fes ve çarık görülmediğini her yerde Rusça konuşulduğunu" yazmışlar.

17 Ocak 1916 günü Rus birliklerinin Köprüköy’ü ele geçirmeleri Rusça gazeteler aracılığı ile komuoyuna duyuruldu.

Rus birliklerinin 18 Nisan 1916 tarihinde Trabzon’u ele geçirmesinden sonra Rusça gazeteler bu hadiseyi manşetten yayınlayarak gündemde tutmaya çalışıyor.

Sibirya Kozak Birliği ve Masat Deresinin iki tarafından ilerleyen Türkistan kolordusu 16 Temmuz 1916'da Bayburt’u işgal etti, bu işgal Çarlık Rusya yönetimini sevindirdi, Yalta sokaklarında kutlama yapan gruplar vardı.

1918 yılı Şubat ayında başlayan 3. Orduya bağlı Albay Kazım Karabekir ve Yakup Şevki Paşa komutasındaki Kafkas Kolorduları, Rus Ordusu çekildikten sonra bölgeye hakim olmaya çalışan Ermeni birliklerinden Kelkit, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Trabzon’u,  Erzurum’u ve nisan ayında Van, Ağrı, Muş’u kurtardı.

Sonuç bölümündeki tespitlerinden bazılarına değinerek yazarı, bu değişik ve başarılı çalışmasından dolayı kutluyorum: 

*Çarlık Rusya’nın yayılmacı politikalarının görüldüğü yerlerden biri Kafkasya’dır.
*Osmanlı Devletinin 1. Dünya Savaşına dahil olması Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de yeni bir Türk-Rus mücadelesi başlatmıştır.
*Sansür ve propaganda uygulanarak Rus Devletinin icraatları günlük olarak milyonlarca tirajla halka ulaştırılmıştır.
*Rusça gazetelerde Çanakkale ve Kafkas cephesinde savaşan Türk askerleri övülmüş fakat Türk tarafının üstün geldiği Köprüköy, Azap Muharebeleri ve Erzurum’u alarak Bayburt’a ilerleyen Rus Ordusunun Kop Dağı çevresi ve diğer Bayburt siperlerinde uzun süre durdurulması görmemezlikten gelinmiştir. 

2 Eylül 2024