Türkiye’de İslam Dini’nin mümini olduğunu iddia edenlerin neredeyse yüzde doksanı, düşünce özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğünden, yalnızca din’in özgürce yaşanması ve asla eleştirilmemesini anlamaktadırlar ve karşı eleştiriden nefret etmektedirler.
Bunlar kulüp tutar gibi din tutmakta, din amigoluğu yapmaktadırlar.
Çarpıcı bir örnek sunayım bu bağlamda. Sosyal medyada yaptığım bir tartışmayı aktarayım:
Yayıncı Dostum Şakir Öztel, Sultan Alparslan’ın bir sözünü paylaşmış sosyal medyada, ben o sözü başka türlü biliyordum, Dostuma onu belirttim, bir de bazı görüşlerimi aktardım. Ve tartışma çıktı. Hele okuyun, sonra yine diyeceklerim olacak. (İliştiri: Yorum yapanların Türkçe ve imla hatalarını düzeltmeden sunuyorum)
Şakir Öztel
Ulu Tanrı Türkleri temiz yürekli, sağlam inançlı oldukları için yükseltmiştir. (Alp Arslan)
Cazim Gürbüz
"Bizler temiz Müslümanlarız, bi'dat nedir bilmeyiz, bu sebepledir ki Allah, halis Türkleri aziz kıldı." Sözün aslı budur Şakir Bey ve hiç doğru bir yanı yoktur. Keşke Türkler bi'dat bilselerdi, o bi'datlar adete dönüştürdü ve Arap'ın dini de Türkleşir, ak bir inanca dönüşürdü. Olmadı, Arap kendi bi'datlarına bi'dat-ı hasena dedi, sen çöl törelerini ezber ettin, bugün de gene dinsel bakımdan her farklı düşünce bi'dat olarak algılanıyor.
Şakir Öztel
Cazim Gürbüz Ağabey, “Türk Tarih Kurumunca düzenlenen, Malazgirt ve Anadolu’da Selçuklu Uygarlığı sergisi, 26 Ağustos-18 Ekim 1971” kitapçığından aynen aldım ifadeyi. Şüphesiz ki başka kaynaklar da dikkate alınasıdır.
Bu arada temennilerinize katıldığımı da ifade etmek isterim.
Coşkun Salihoğlu
Cazim Gürbüz siz İslam'dan istifa ettiniz. Niye hâlâ ahkam kesiyorsunuz İslam hakkında?
Cazim Gürbüz
Coşkun Salihoğlu Ben yazarım, her konuda düşünce üretir yazıya dökerim, kitaplar yazarım. İşim bu...Teokrasi ya da şeriatla yönetilen bir ülke değiliz henüz, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü kâğıt üzerinde de olsa hâlâ var bu ülkede. Yani İslam'ı eleştirmek yasak da değildir, senin gibilerin iznine tabi de değildir. Haa bu arada dinden istifa edilmez, girilir ya da çıkılır, onu da öğren.
Coşkun Salihoğlu
Cazim Gürbüz ben biliyorum merak etme. Mensup olmadığın bir dini yargılamak özgürlük değildir, sen önce bunu öğren. Senin dinin sana benim dinin bana..varsa düşüncen yaz. Yargılayıp itham etme..
Şakir Öztel
Coşkun Salihoğlu şu cevaptaki inceliğe bu yakışıksız tepkiyle nasıl kıyabildin:((
Cazim Gürbüz
Coşkun Salihoğlu Ben eleştiriyorum, al kitaplarımı, yazılarımı oku. Eleştirmeye de devam edeceğim. Yalnızca o dinin mensuplarının o dini eleştirmek hakkı olduğunu sanmak, bilgisizliğin doruğudur. Ve bir dinin mesajları ve hükümleri her bakımdan sağlam, inanırları kendinden eminse niye korksun ki eleştiriden? Sen o dinine eleştirel bakmayı da öğren, bence, yararın olur. Ve "biliyorum" sözün…Git ilahiyatçılara sor, dinden istifa edilmez, üstüne gülerler adamın.
Coşkun Salihoğlu
Cazim Gürbüz hayırdır, Kendi kitaplarını tavsiye ediyorsun. Soner Yalçın bahsetti diye kendini büyük düşünür falan mı sanıyorsun? İşine git...
Cazim Gürbüz
Coşkun Salihoğlu, öyleyim oğlum, sanmıyorum, 24 tane kitap yazmışım. 35 senedir yazıyorum, yazdığım köşe yazılarını bile üst üste koysam senin boyunu aşar. Soner Yalçın, herkes için yazı yazmaz, benim kitabım için yazdıysa bir nedeni vardır. Haa o kitabın adı “Daim Sola Daim Sola”dır, bir sayfasını okumuşluğun var mı? Yoktur. Okumadığın bir eserin sahibi hakkında küçümseyici ifadeler kullanıyorsun, bu seni hiç rahatsız etmiyor mu? Bak tartışma bilgiyle yapılır, tenezzül edip sana yanıt verdim, fakat bilgisizliğinin farkında değilsin. En kötüsü de budur. Bu son, bundan sonra ne yazarsan yaz, yazdığınla kalırsın, okumam bile. Anlama özürlülerle işim yok benim.
İsmail Miralay Aydoğan
Islam dini kusursuz ve kutsaldir. Kusurlu olan dini kendi çıkarlarına göre dayatan dinciler ve islamiyeti karalamaya çalışan cahillerdir... İslam dinini değil insanlarin eylemlerini fikirlerini yazdiklarikendinlerincekitaplari eleştirilir. Islam dini elestirmeye yanlış görmeye kimsenin haddi değil. Haa o haddi kendinde görüyorsa eğer cevabı en güzel Rabbim verir vesselam
İşte tartışma bu…Son yorumu yazan bozuk Türkçe’li yontulmamışa yanıt vermedim, ama buraya aldım ki düzeyleri bilinsin.
Kusursuz saydığı din’i eleştirilmez görmek… İşte kafa bu… Kusursuzsa o en güvenilirdir, ona denilecek olumsuz her söz, onun kusursuzluğuna çarpıp dağılır… Bırak eleştirsinler… Ama yok, olmaz, çünkü o kusursuz saydığı din hakkında,camilerde kulağına çalınan birkaç vaiz sözünün kırıntısı dışında hiçbir ciddi okuması yoktur. Bunların yaşamlarında bilim ve edebiyata yer yoktur. Düşünsel alanda bir çaba ve çalışmalarıda bulunmamaktadır.
Ve “İfade Özgürlüğü ve Dini Hassasiyetler” konusunda da ülkemin dindar ve dinbazlarının, ezberlerini aşma bağlamında bir cehtleri yoktur. Oysa Batı ülkeleri bu konuları yüzyıllarca önce tartışmış, belli değer ve yaklaşımlar ortaya koymuşlardır.
Bu yaklaşımları içeren bir kitaptan söz edeceğim. Yazarı Serdar Kaya, Liber Yayınları tarafından yayımlanmış olan bir kitabın adı “İfade Özgürlüğü ve Dini Hassasiyetler”, alt başlığı ise “Charlie Hebdo ve Hz.MuhammedKarikatürleri”dir. Kitap esas olarak Hazreti Muhammed’in Fransa, Danimarka, ABD’de çizilen karikatürleri ve buna karşılık yapılan terör eylemleri ve katliamları anlatmakta ve bu bağlamda, “Muhammed karikatürleri yayınlanmalı mıydı?” sorusuna da yanıtlar aramaktadır. Verilen yanıtlar ise liberal ve demokratik açıdan olmaktadır. Her iki yaklaşım da birbirine çok yakındır, nüansla ayrılmaktadır. Liberal perspektiften bir paragrafı aşağıya alıyorum, ülkem bu yaklaşıma ne denli muhtaç ve ne denli uzak:
“Liberal rölativizm (görecelik), herkesin kutsalının kendini bağladığı düşüncesinden hareket eder. Dolayısıyla hiç kimse ifade özgürlüğünü kullanırken bir başkasının kutsalını dikkate almak zorunda değildir. Şiddet çağrısı içermeyen her ifade, hakaretamiz dahi olsa, özgürce ifade edilebilir. Ancak bu kuralın iki istisnası vardır: Karalama/iftira ve nefret söylemi. Karalamadan kasıt, herhangi bir kişi, kurum ve hatta ürün hakkında gerçek dışı iddialarda bulunmak. İdeoloji ya da inançlarla ilgili eleştirel ya da hakaretamiz ifadeler (gerçek dışı dahi olsa) bu tanımın kapsamına girmez. Daha somut bir ifadeyle, varoluşçuluk hakkında ileri geri konuşmak ile İslam dini hakkında saygısız ya da hakaretamiz ifadeler kullanmak arasında hukuk önünde herhangi bir fark yoktur.”
Ve evet işte son söz ve hüküm: Din mi dokunulmaz, vazgeçilmez, yaşamsaldır sizin için, düşünce özgürlüğü mü? Bu soruya vereceğiniz yanıt, ilerici ya da gerici olduğunuzu belirleyecektir.