Çok zaman geçmedi, o günkü Tarih Bölümü Başkanı Prof. Ali İhsan Gencer el yazısı ile suallerimizi cevaplayan bir mektup gönderdi. 1998 yılı Mart ayından beri sakladığım bu mektubu her görüşümde “bu nazik insana bir teşekkür etsem” diye aklımdan geçiririm.
Bugün yine mektubu gördüm, Hoca nerede, ne alemdedir diye internetten yararlanmak istedim. Önümeçıkan metinle hüzünlendiğimi söylememe gerek yok: 1946 yılında Bartın’da doğan Ali İhsan Gencer, 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ve Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı iken geçirdiği rahatsızlık sonucu genç denecek yaşta hastanede vefat etmiş. Kendisine Allah’tan rahmet dilemekten başka yapacağım bir şey kalmadı ne yazık ki..
***
Bu vesileyle 1998 yılında Fatih Sultan Mehmet Han hakkındaki bir sorumuza Prof. Gencer tarafından mektup aracılığıyla verilmiş cevabı okuyucularla paylaşıyorum.
“Sayın Ahmet Aker,
Fatih’in annesi ile ilgili mektubunuzu aldım. Bizans kaynaklarında ve bazı batı eserlerinde kasıtlı olarak belirtilen bu hususun aslı yoktur.
Fatih’in annesinin ismi Hümâ Hatun’dur. Hümâ Hatun 1449 (Hicri 853) de vefat etmiştir. 2. Murad’ın türbesinin yakınına defnedilmiştir. Türbesini Fatih yaptırmıştır. Türbe kitabesinden ve Bursa Şer’iyye sicillerinden açıkça anlamaktayız ki, Fatih’in annesi Hümâ Hatun’dur.
Sırp prensesi meslesi ise şöyledir: Fatih’in babası 2. Murat Sırp Kralının kızı Mara ile evlenmiştir. Bu tür evlilikler genellikle siyasi evliliklerdir. Bu sadece bizde olmayıp Batı devletlerinde de vardır. Bütün Avrupa hanedanları birbirleriyle akraba olmaktadırlar.
Mara Hatun Fatih’in üvey annesi olmaktadır. Hatta Fatih Mora’nın fethine başladığı zaman “bu topraklar bana analığım Mara Hatun’dan intikal etmiştir” diyecektir.
Fatih, analığını pek sever ve onu hoş tutmağa ve hürmet etmeye gayret edermiş. Analığı için papaz getirtmesi, Aya İrini’de ayin ve dua yaptırması tabiidir.
Osmanlı padişahları Kanuni döneminin sonuna kadar Türk anadan doğan çocuklardan olmuştur. Bu eski Türk usulü Kanuni’den sonra değişecektir. Bilindiği gibi 2. Selim’in annesi Hurrem Sultan aslen Hıristiyandır. Fakat zamanla müslümanlaşmış ve Türkleşmiştir. Bugün hâlâ İstanbul’un çeşitli semtlerinde bir çok vakıfları bulunmaktadır.
Sevgilerimle.
Prof. Dr. Ali İhsan Gencer - 30.03.1998”