Sevgili okuyucularım, Alper Yazoğlu beyimizi bundan beş yıl evvel internet ortamında yayın yapan Bayburt.Net ve Diyari Bayburt sitelerimizde yazıp, kısa biyoğrafik tanıtımını dilimizin döndüğünce ve elimizden geldiğince yapmıştık. O gün yayımladığımız yazımızı aşağıda okuyacaksınız.
Yazımızda da belirttiğimiz gibi, amaç ve gayemiz; o zaman çok tanımadığımız, lakin ismi ve yaptığı sosyal duruşu ve faaliyetleriyle, karakteristik özellikleriyle ülke çapında sayılan, sevilen bir hemşehriye olan ilgi ve alaka duymaklığımızın tezahürü ile bizim olan, lokal aidiyetimizin bakiyesi, ülke çapında tanınan, bilinen ve sözü edilen bir Bayburt begini daha da tanımak ve tanıtmaktı şüphesiz.
Şimdi kendisiyle geçen bu beş yıl süre içinde şahsi dostluk ve arkadaşlık kurmuş olmanın bahtiyarlığı ve ışığı altında ve bilvesile tekrar başka bir yazımızda yad edeceğimizin sözüyle, bakalım beş yıl evvel izafi de olsa, nasıl yadetmişiz bu seçkin ve de yakışıklı Bayburt deliganlısını.
***
Değerli dostlar, Alper beyi öyle yakından tanımışlığımız yok.. Yıllar evvel Pendik Kaynarca da Bayburt Derneğinde bir çay içmişliğin dışında, bir de Çorlu Bayburt Yardımlaşma derneğinin açılışında hal hatır sormak kabilinden tanırız. Mamafih, kendisinin ülke çapında tanınan ve bilinen, gerek sosyal aktiviteleriyle gerekse de iş adamlığı açısından anılmaya, bu sütunlarda yazılmaya değer bir yüz akı hemşeri olduğunu belirtmeliyiz.
İnternet ortamında edindiğimiz bilgiler ve üniversiteden yakın arkadaşı, yareni Murat Ergül ağabeyimizin anlatımları ile tanıtmaya çalışacağız bu değerli hemşerimizi.
Malumunuz, yine bir değerli hemşeri ve iş adamı olan Bayburtsporumuzun ve Bayburt Eğitim Vakfı Onursal Başkanı Kurban Yazoğlu’nun köyü olan İncili köyünden olup, Kurban beyle de amcazadedir.
Babasının memur olması dolayısıyla ilk, orta ve lise eğitimini Gümüşhane de, Yüksek Eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi İngiliz Filolojisinde tamamlamıştır. Üniversite arkadaşları ve yarenleri arasında Canan (Murat) Ergül, Muammer Daştan, rahmetli Halit Yıldız vardır.
Bayburt'ta büyük sükse yapan, Şinası Çakır yönetiminde sahnelenen ve kadrosunda Canan Ergül, Kenan Abdullahoğlu, Turgut Başağa (Alaman), Orhan Ardahanlı gibi gerçekten Bayburt kültürüne katkıları olan ağabeylerimizin, meşhur “Cümcükler Orkestrası’nı” Erzurum Halk Eğitim Merkezi Salonunda Başkanlığını Eski DPT Müsteşarlarından hemşerimiz Orhan Güvenen’in babası Merhum (Kor) Fevzi amcamızın Başkanlığını yürüttüğü Erzurum Bayburt Derneği adına 1969 da sahnelemişler ve Neşet Ertaş’ın “Mühür Gözlüm” türküsünü “Gümüşhane seni gülden sakınıram, kıskanıram” güftesi ile seslendiren işte bu değerli hemşerimiz Alper beydir...
Alper bey, kadimden bu güne kadar, bilenler bilir, oldukça şık, ağızlığından, tabakasına, tesbihine ve saat kösteğine kadar gümüş olan, delikanlı aksesuarlarıyla, giyim ve kuşamına itinalı, yakışıklı, çelebi, güler ve güleç yüzlü, kendinden menkul hal ve davranış sahibi; babacan bir edası olan, gönlü bol, hanedan, nüktedan, espritüel, arkadaş ve yaren ortamlarında oldukça duygusal ve şakacı bir yapıya sahip bir hemşeridir.
Değerli dostlar, bizim dışarıdan edindiğimiz ilk intibalarımız ve yakın arkadaşı Canan Ergül ağabeyimizin verdiği bilgiler ışığında yukarıda yazılanlara ilave olarak, hemen hemen herkesin bildiği, ülke kamuoyu tarafından tanınan bir değerimizdir.. Gerek iş adamı kişiliği, gerekse geleneksel sporlara ve eğitime verdiği, yaptığı katkılarla memleketimizin maşerine yazılacak değerdedir.
Geleneksel sporlar camiasının çok iyi tanıdığı spor adamı, 90'lı yılların başında üç dönem Kırkpınar Ağalığı'nı onurla, özverisiyle yürüttü. Bu köklü olayın kurumlaşması için ağalık ambleminden, kitap yazmaya kadar pek çok şey yaptı.
Er meydanlarında pehlivanların akıttığı terin karşılığını, günümüz rakamlarıyla cebinden bir trilyon dolayında para harcayarak verdiği söylenmekte; 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yakınlığı, Demirel’inde bu hemşerimize karşı oldukça alakadar durduğunu gözlemlemişizdir.
Karakucak, aba, şalvar güreşleri ile rahvan ve cirit gibi kaybolmaya yüz tutan ata sporlarımızı kural, yönetmelik ve yarışmalarla modernize etti. Spora onlarca katkısının yanı sıra, Edirne'de yaptırdığı 18 derslikli bir ilkokulu da Milli Eğitime bağışladı. Altın kemerli ilk Kırkpınar ağasıdır.
Yakın zamanda bir evladını bir rahatsızlıktan dolayı kaybetmiş olup, fakat inancı gereği bu acısını metanetle karşılayabilmiştir.
Dünya görüşü olarak Sosyal Demokrat olduğu bilinmekte, milli ve ulusal konularda oldukça duyarlı olduğu yakın arkadaşları tarafından dile getirilmektedir.
Daha çok meziyetleri ile yazıla bilinecek bu güzel hemşeri hakkında bu kadar bilgi kâfi diyerek kendisine buradan ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur dileklerimizi gönderiyoruz.
Hafıza-i Beşer serisinden...
22 Ekim 2010