2023, tek güvencesi, hiç güvenilmemesi gereken kredi kartına güvenerek geçti! Milletvekili elindeki metni; millete rağmen okudu. Meydanda metin okuma mı? Millete meydan okuma mı? ayrımsamak, anlamak ne mümkün. Yaşadığınız ülkenin nasıl yönetildiğini anlamanın en etkili yollarından biri küçük kentlerden birinde bir süre bulunmaktır. Bu yılı, halkın kürsüsünden halka rağmen metin okuyan vekillerin, kafalarının ardındaki niyetten, biraz yerelden okumak istedik. Gümüşhane, siyanürsever ve siyanürsavarlar arasında bir tercih yapmaya mecburdur. Kalkınma hamlesi, "Maden, turizm, tarım" dense de bunlardan hiçbiri halka değmiyor, ulaşmıyor... Kamu kaynakları kendilerine önemli hissettirilen, politize edilmiş kimselerce çarçur ediliyor. Kalkınma ajansı kaynakları; eşe, dosta, sevgiliye, ex partnere, siyasilere peşkeş çekiliyor. Girişimcilik adı altında kamu kaynaklarına girişenleri kapıdan kovsanız bacadan giren türden... Şu kadarcık işe, eşek yüküyle akıtılan paraların miktarı dudak uçuklatırken, algı ile gündem oluşturulmaya çalışılıp; var olan yok sayılmaya, olması istenenin ise varmış gibi gösterilmeye gayret edildiğini şaşkınlıkla gözlemledik. Ajansların Sayıştay raporları ise kapalı... Suni gündem oluşturuluyor, "falancı istemiş de gelmiş de telefon açmış da" hiçbiri gerçeği yansıtmıyor.
Toplumun yanıltıldığına, insanların kandırıldığına tanık olduk.
Gümüşhane'de Kürtünlüler, Torullular olduğu hatırlandı. Öteden beri yöre insanı hep iç içedir mesele bu değil. Kürtün'ün Beytarla Köyü altıncıların yeni sahası ilan edildi. Küçük mutluluklar dağıtıldı, yöre insanına... Saksıda fide, kotarıcılar güzide... Makyajı porselen, arka planı; zehir, zemberek... Kürtün, Kürtün olalı böyle rağbet görmedi. Yollar, köprüler, dereler baştan sona yenilendi. Bu arada, DSİ mühendisleri; dere yataklarına "dere değildir" diye rapor verenler ile dere olmayan yerlere "deredir" diyenler olmak üzere ikiye bölündüler. Öyle ki dereleri ortadan ikiye bölüp ranta devrettiler. Siyasetin gudubetinden herkes payına düşeni aldı.
Trabzon'da yaylalarda yeni altın madenleri açılmak istenirken, yöre insanı da ardı ardına mahkemelere koşup dava açtı. Madencilerin gerekçesi; "Ama orada siyanür kullanılmayacaktı, cevher Mastra'da ayrışacaktı."
Mastra! Babanızın siyanür çöplüğü değil! Ne Mastra, ne bölge, ne de Türkiye!
Turizme gelince, hızlı tren Sivas'a kadar gelmiş, oraya en yakın Şiran Tersun Dağı, Karamustafa Köyü üzerinden İkisu ana istasyon olmak üzere, oradan da Trabzon ve Giresun'a, Bayburt'a gidilsin" deniyor. İstanbul'da derneğin biri, bir dernek halkın çok istediği, halka faydası olan hızlı tren yol güzergahı talebini öğrenince telaşa kapıldı. İllâ tünel ve karayolu diye tutturup, altın lobisinin talebi doğrultusunda kafayı kaldırdı. Hemen toplanıldı, bir metin kaleme alındı, vekilin eline tutuşturuldu, vekil de bunu halkın kürsüsünden, halkın talebiymiş gibi okudu ve daha vahim olanı sonuç elde edilmesi oldu. Şimdi de turizm lobisinin taleplerini buna eklediler. Bu lobi, Gümüşhane için fobi olmaktan el çektirilmelidir. Esas olan halkın konforudur; kaliteli, kolay, ucuz, güvenli yolculuğu halktan esirgeyen bir anlayışın muhakkak hizmet ettiği başka bir yer vardır. Kentin kadim tarihinin turizme açılmasında, tur operatörlerinin ceplerini doldurmaya yönelenlerin, lobicilik faaliyetine medyayı da aracı ederek siyaseti evirip, çevirme işgüzarlıklarına esefle tanıklık ettik.
Kedi, sadece "miyav!" diyerek, tüm meramını anlatırken, kırk yıldır, kırk dereden kırk su getirerek; suyumuzu, havamızı, toprağımızı kurtarmamız gerektiğini söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, dört element siyanürlendi kimseye anlatamadık, en başta da öğretmenlerimize anlatamadık. Büyükler, "Irağın somunu büyük olur" derler. Çareyi uzakta arayan, kendi gücüne inanmayan mandacı zihniyetin kalıntıları toplumun üzerinde bir süre daha ağırlık edecek gibi...
2024'te müjdeli merhabalarınız bol olsun. Güller, nergisler, şebboylar satan çingeneler yolunuzun üzerinde olsun.
Keseniz dolu olsun.
Yeni yılınız kutlu olsun.