Ali Haydar Valimiz, bir Bayburt aşinasıdır... Adeta memleketin öz çocuklarından ziyade memlekete hizmet etmiş bir güzel insan ve idarecidir. Evet ne yazık ki öyle, alınmasın kimse.. Kendisi hakkındaki kısa özgeçmişini aşağıda sunacağız.
Hafıza-i Beşer aidiyeti cihetiyle Bayburtlu olmayan fakat gerçekten öz bir Bayburtlu kadar önemsediğimiz; himâyedar, vefakâr, kadirşinas, hatta hizmetkâr; kalbi ve yüreği Bayburt için çarpan, çelebi, beyefendi, bilgili, giyim ve kuşamı ile memleket zevkiyle müsemma yani sade ve yakıştıran, güler yüzlü, babacan, hanedan ve nüktedan; çalışkan, ülke ve dünya meselelerine vakıf, devlet adamlığını adam gibi” yansıtan, naif, zerafet ve nezaket üstadı bir değerimizdir.
Böyle bir girişten sonra sayın hemşerimizin cemaziyülevveli şöyle;
10.07.1948'de Kayseri-Sarız'da doğdu. İlk öğrenimini Kayseri'nin Tomarza, Yahyalı ve Felahiye ilçelerinde, orta öğrenimini parasız yatılı olarak Kayseri Lisesi'nde tamamladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset ve İdare Bilimleri Bölümünden 1971-72 öğretim yılında ikincilikle mezun oldu.
Mezuniyet sonrası Maiyet Memurluğu'na kadar burs karşılığı olarak İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü Kadro Şubesi'nde ve Genel Kurmay Hava Savunma Harekat Merkezi'nde (ADOC) çalıştı.
Maiyet Memurluğu'nu Giresun'da yaptı. Askerlik dönemini de kapsayan bu görev sonucunda katıldığı 57. Dönem Kaymakamlık Kursu'nu Üstün Derecede Başarı notu ile bitirdi. Tomarza, Orhaneli, Gercüş, Karasu, Germencik, Erbaa, Tirebolu ve Bor Kaymakamlıklarında bulundu.
1993-2000 yılları arasında Bayburt Valisi olarak görev yapmıştır. Son altı yıllık sicil notu ortalamasının yüz üzerinden 99 olması nedeniyle kademe terfii yapan Öner'e aralarında merhum Adnan Kahveci ile Recep Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu bazı Bakan ve Valilerden de 15 adet takdirname verilmiş, 1996 yılında Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından Yılın Başarılı Valisi seçilmiş, 1997 yılında TÜRKSAV tarafından Türk Dünyasına Hizmet Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Saadet Şen Öner'le evli olan Vali Öner'in bu evliliğinden 3,5 yaşında Efe adlı bir erkek çocuğu, ilk eşinden Aslınaz ve Aysu adlarında iki kız evladı ve Nazlıgül, Nusret Çınar ve Duru adlı iki kız, bir erkek torunu vardır. Vali Öner iyi derecede İngilizce ve az seviyede Almanca bilmektedir.
Evet, kısa özgeçmişi içinde onlarca yıllara sığmayacak işler ve yüz akı faaliyetleriyle, münhasıran memleketimizde, bir vali için kısa sayılamayacak fakat memleketimiz gibi hizmete susayan iller açısından kısa saydığımız 7 yıl hizmet süresi, bizce çok kısa olmuştur Ali Haydar Öner hemşehrimizin.. Hoş öyle kıymet bilir bir memleket olduğumuzda tartışılır amma, teslim etmek gerek, hakikaten Ali Haydar Valimizin kendini ifade edene kadar memlekete has kabullenme durumu hariç hakikaten bilaistisna bütün hemşerilerimizin gönlüne, memleketin de maşerine “nakş”tır...
Değerli dostlar Ali Haydar Öner beyi öyle çok yakından tanımasak ta, 1998-2002 yılları arasında memlekette kamu görevi yaptığımızdan ve oldukça da iyi gözlemci olduğumuz söylenen birisi olarak, sayın Valimizin yaptığı iş ve işlemler tarafımızca hep takdir edile gelmiş olup, reel ve rantabl olan faaliyetlerinin takibi ile bir nev’i kendisinin memleket için bir fırsat olduğunu hep söylemişizdir.. Her ne kadar bizi ikinci şube marifetiyle (Terörle Mücadele Şubesi) takibe(*) aldırsa da, biz sayın Valimiz için gerçeği söylemekten o gün de imtina etmedik, bu gün de bu yazımızla hemşeriler adına geç kalan bir teşekkürü yerine getirmenin gönül huzuru ve rahatlığını yaşıyoruz..
Muhtemelen 1999 yılı idi, kapalı spor salonunda ildeki yediden yetmiş yediye tüm kamu personeliyle (işçi-memur, amir-hizmetli) yapmış olduğu toplantıda biz, sayın Valimizin gerçekten dolu, dopdolu bir kamu idarecisi olduğunu müşahede ettik.. O toplantıda neler söylemedi ki sayın Vali… Kamu görevinin ezcümle; “Hazreti Ömer hassasiyetiyle yapılması” gerektiğini üzerine basa basa haykırdı, söyledikleri tecrübi ve yaşanmışlıktan mülhem reel tespitlerdi. O güzel tatlı sert üslubuyla belagat ve hitabet sahibi olduğunu orada gördük, yani boş bir “Amir” değil, kendinde sorumluluk hisseden tabir caizse hizmet aşkıyla yanan bir “Emir” profili çizmişti.. İşte bir güzel örnek; "görüyorum, bazı personelimiz ince belli 'çay bardağımızı' frenk adeti ve zevki olan seramik fincanla değişmiş, bu hoş bir şey olmasa gerek" demiştir. Ayrıca mesuliyet sahibi memur ve amirlerin devletin kasasından 'benim kasam', bazı amirlerin devlete hizmet eden maiyetindeki memurdan da, bir 'mal'dan veya kapısında beslediği bir itten bahseder gibi 'benim memurum' gibi maksadını aşan ve incitici ifadelerin yanlış ve yakışıksız olduğu hususu özellikle aklımıza yer eden hususlardı..
Memleketi seven ve yüreği memleket için çarpan Valimiz hakkında, toplantıdan sonra tüm kamu personelinin bir çoğunun “işte bu!..” dediklerini burada yazmamız lazım.
Bayburt'umuza yaptığı hizmetleri yazmaya kalksak herhalde onlarca sahife yazmamız gerektiğini takdir edersiniz. Sadece “Aslandağı” ve “Şehit Osman” dağında yaptıkları sosyal mekan, ağaçlandırma ve mezarlık yolu olayı bile memleketimizin Cumhuriyet tarihinde aldığı tüm hizmetlere amiyane ve argo tabiri ile on basar desek yeridir. Bırakın diğer hizmetlerini, bunlar tek başına kâfidir diye düşünüyorum.
Bugün Bayburt’umuzun dört bir tarafında onun eser ve hizmetleri adeta haykırıyor “Ali Haydar, Ali Haydar deyu”. Değerli dostlar, seversiniz, sevmezsiniz ama biz memleketin genel hissiyatını burada dile getirdiğimizi zannediyoruz.. Evet şahsi kanaatlerimiz daha ziyadedir ama sevmekte ve yermekte mesafeli olunması gerektiği düsturu ve şuuruyla, netice itibariyle şunu teslim etmek gerekir; hizmet ehli insanlarımızın güzel yanlarını söylemek ve 'hakkı teslim' açısından Ali Haydar beğ özellikle memleketimizin unutulmazlar listesine girmeyi tam manası ile hak etmiştir.
Kendisinin daha ziyade memleket ve ülke sevgisiyle mücehhez bir “dünya görüşü” var olup, Cumhuriyet kazanımları ve Atatürk’e karşı gerçek manada sevgi ve alakadar olduğunu burada yazmakta bir beis görmemekteyim, şahsen de zatı alilerine karşı muhabbetimizin bu manada var olduğunu da söylemeliyiz..
Hafıza-i Beşer aidiyeti cihetiyle Bayburtlu olmayan fakat gerçekten öz bir Bayburtlu kadar önemsediğimiz; himâyedar, vefakâr, kadirşinas, hatta hizmetkâr; kalbi ve yüreği Bayburt için çarpan, çelebi, beyefendi, bilgili, giyim ve kuşamı ile memleket zevkiyle müsemma yani sade ve yakıştıran, güler yüzlü, babacan, hanedan ve nüktedan; çalışkan, ülke ve dünya meselelerine vakıf, devlet adamlığını adam gibi” yansıtan, naif, zerafet ve nezaket üstadı bir değerimizdir.
Böyle bir girişten sonra sayın hemşerimizin cemaziyülevveli şöyle;
10.07.1948'de Kayseri-Sarız'da doğdu. İlk öğrenimini Kayseri'nin Tomarza, Yahyalı ve Felahiye ilçelerinde, orta öğrenimini parasız yatılı olarak Kayseri Lisesi'nde tamamladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset ve İdare Bilimleri Bölümünden 1971-72 öğretim yılında ikincilikle mezun oldu.
Mezuniyet sonrası Maiyet Memurluğu'na kadar burs karşılığı olarak İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü Kadro Şubesi'nde ve Genel Kurmay Hava Savunma Harekat Merkezi'nde (ADOC) çalıştı.
Maiyet Memurluğu'nu Giresun'da yaptı. Askerlik dönemini de kapsayan bu görev sonucunda katıldığı 57. Dönem Kaymakamlık Kursu'nu Üstün Derecede Başarı notu ile bitirdi. Tomarza, Orhaneli, Gercüş, Karasu, Germencik, Erbaa, Tirebolu ve Bor Kaymakamlıklarında bulundu.
1993-2000 yılları arasında Bayburt Valisi olarak görev yapmıştır. Son altı yıllık sicil notu ortalamasının yüz üzerinden 99 olması nedeniyle kademe terfii yapan Öner'e aralarında merhum Adnan Kahveci ile Recep Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu bazı Bakan ve Valilerden de 15 adet takdirname verilmiş, 1996 yılında Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından Yılın Başarılı Valisi seçilmiş, 1997 yılında TÜRKSAV tarafından Türk Dünyasına Hizmet Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Saadet Şen Öner'le evli olan Vali Öner'in bu evliliğinden 3,5 yaşında Efe adlı bir erkek çocuğu, ilk eşinden Aslınaz ve Aysu adlarında iki kız evladı ve Nazlıgül, Nusret Çınar ve Duru adlı iki kız, bir erkek torunu vardır. Vali Öner iyi derecede İngilizce ve az seviyede Almanca bilmektedir.
Evet, kısa özgeçmişi içinde onlarca yıllara sığmayacak işler ve yüz akı faaliyetleriyle, münhasıran memleketimizde, bir vali için kısa sayılamayacak fakat memleketimiz gibi hizmete susayan iller açısından kısa saydığımız 7 yıl hizmet süresi, bizce çok kısa olmuştur Ali Haydar Öner hemşehrimizin.. Hoş öyle kıymet bilir bir memleket olduğumuzda tartışılır amma, teslim etmek gerek, hakikaten Ali Haydar Valimizin kendini ifade edene kadar memlekete has kabullenme durumu hariç hakikaten bilaistisna bütün hemşerilerimizin gönlüne, memleketin de maşerine “nakş”tır...
Değerli dostlar Ali Haydar Öner beyi öyle çok yakından tanımasak ta, 1998-2002 yılları arasında memlekette kamu görevi yaptığımızdan ve oldukça da iyi gözlemci olduğumuz söylenen birisi olarak, sayın Valimizin yaptığı iş ve işlemler tarafımızca hep takdir edile gelmiş olup, reel ve rantabl olan faaliyetlerinin takibi ile bir nev’i kendisinin memleket için bir fırsat olduğunu hep söylemişizdir.. Her ne kadar bizi ikinci şube marifetiyle (Terörle Mücadele Şubesi) takibe(*) aldırsa da, biz sayın Valimiz için gerçeği söylemekten o gün de imtina etmedik, bu gün de bu yazımızla hemşeriler adına geç kalan bir teşekkürü yerine getirmenin gönül huzuru ve rahatlığını yaşıyoruz..
Muhtemelen 1999 yılı idi, kapalı spor salonunda ildeki yediden yetmiş yediye tüm kamu personeliyle (işçi-memur, amir-hizmetli) yapmış olduğu toplantıda biz, sayın Valimizin gerçekten dolu, dopdolu bir kamu idarecisi olduğunu müşahede ettik.. O toplantıda neler söylemedi ki sayın Vali… Kamu görevinin ezcümle; “Hazreti Ömer hassasiyetiyle yapılması” gerektiğini üzerine basa basa haykırdı, söyledikleri tecrübi ve yaşanmışlıktan mülhem reel tespitlerdi. O güzel tatlı sert üslubuyla belagat ve hitabet sahibi olduğunu orada gördük, yani boş bir “Amir” değil, kendinde sorumluluk hisseden tabir caizse hizmet aşkıyla yanan bir “Emir” profili çizmişti.. İşte bir güzel örnek; "görüyorum, bazı personelimiz ince belli 'çay bardağımızı' frenk adeti ve zevki olan seramik fincanla değişmiş, bu hoş bir şey olmasa gerek" demiştir. Ayrıca mesuliyet sahibi memur ve amirlerin devletin kasasından 'benim kasam', bazı amirlerin devlete hizmet eden maiyetindeki memurdan da, bir 'mal'dan veya kapısında beslediği bir itten bahseder gibi 'benim memurum' gibi maksadını aşan ve incitici ifadelerin yanlış ve yakışıksız olduğu hususu özellikle aklımıza yer eden hususlardı..
Memleketi seven ve yüreği memleket için çarpan Valimiz hakkında, toplantıdan sonra tüm kamu personelinin bir çoğunun “işte bu!..” dediklerini burada yazmamız lazım.
Bayburt'umuza yaptığı hizmetleri yazmaya kalksak herhalde onlarca sahife yazmamız gerektiğini takdir edersiniz. Sadece “Aslandağı” ve “Şehit Osman” dağında yaptıkları sosyal mekan, ağaçlandırma ve mezarlık yolu olayı bile memleketimizin Cumhuriyet tarihinde aldığı tüm hizmetlere amiyane ve argo tabiri ile on basar desek yeridir. Bırakın diğer hizmetlerini, bunlar tek başına kâfidir diye düşünüyorum.
Bugün Bayburt’umuzun dört bir tarafında onun eser ve hizmetleri adeta haykırıyor “Ali Haydar, Ali Haydar deyu”. Değerli dostlar, seversiniz, sevmezsiniz ama biz memleketin genel hissiyatını burada dile getirdiğimizi zannediyoruz.. Evet şahsi kanaatlerimiz daha ziyadedir ama sevmekte ve yermekte mesafeli olunması gerektiği düsturu ve şuuruyla, netice itibariyle şunu teslim etmek gerekir; hizmet ehli insanlarımızın güzel yanlarını söylemek ve 'hakkı teslim' açısından Ali Haydar beğ özellikle memleketimizin unutulmazlar listesine girmeyi tam manası ile hak etmiştir.
Kendisinin daha ziyade memleket ve ülke sevgisiyle mücehhez bir “dünya görüşü” var olup, Cumhuriyet kazanımları ve Atatürk’e karşı gerçek manada sevgi ve alakadar olduğunu burada yazmakta bir beis görmemekteyim, şahsen de zatı alilerine karşı muhabbetimizin bu manada var olduğunu da söylemeliyiz..
Onu yakından tanıyan yarenlerinin ortak kanaatleri: “yaftacı, etiketçi, sahte salon ve gardrop tipi Cumhuriyetçi ve Atatürkçü değil, gerçek manada; yani ‘sözde değil, özde’ söylem ve eylem sahibi” olmasıdır.
Değerli dostlar bu değerli Vali hemşerimiz (.........) hakkında yazılacak çok şey var, takdir edersiniz ki burada yaptığımız iş, kısa bir tanıtım işidir.. Dolayısıyla bu kadar bilgi yeter kanaatiyle sayın Ali Haydar Öner hemşerimize, Valimize ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur diliyoruz..
Değerli dostlar bu değerli Vali hemşerimiz (.........) hakkında yazılacak çok şey var, takdir edersiniz ki burada yaptığımız iş, kısa bir tanıtım işidir.. Dolayısıyla bu kadar bilgi yeter kanaatiyle sayın Ali Haydar Öner hemşerimize, Valimize ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur diliyoruz..