Şinasi Çakır bizim için çok önemli ve değerli bir ağabeyimizdi. Tam bir Bayburt beyefendisi; biraz kuşkucu, biraz sinirli, az biraz anlaşılmaz bir insandı.
Camii Kebir mahallesinden ve bu mahallenin efsane muhtarı Reşat Çakır beyin bir numaralı mahdumudur.
Lokal ve mevzii olarak Şinasi ağabeyimiz memleketin maşerine adını yazdırmış bir sanat ve kültür adamıdır. Kültür hayatımıza en çok hizmet edenlerin başında gelir desem, hiçte mübalağa olmaz sanırım, bilenler bilir… En bilinmeyen türkülerimizi, manilerimizi bilir, barlarımızın nasıl oynanacağını, figür ve müziklerinin ne, nasıl olduğu ondan sorulurdu. Bayburt Folklor derneğinde, otorite idi. Hele tiyatro da bir zirve idi.
Kendine has anlatımı ve zerafetiyle; nükte ve anekdotlarına doyum olmazdı. İnsicamı düzgün belagat sahibi bir gerçek Bayburt beyefendisi...
Kaliteli bir 'adamı' anlatıyorum dostlar. Tevazu sahibi, bilgi ve birikimiyle saygın, kendine has tavrı ile fıtrî olarak insanı merkeze alan yaklaşımlarıyla, yaşam ve davranış sahibi çelebi bir Bayburtlu.
Ülke çapında profesyonel tiyatroların oynamaya cesaret edemediği oyunları o Bayburt’un mütevazı ortamlarında ve imkânlarında sahneye koyarak olmazları oldurmuştur. Az bir aksilik olmaya görsün gözleri çakmak çakmak, fıldır fıldır dönerdi. Biz, o çakmak ve fıldır fıldır dönen gözlerin ne dediğini anlardık...
Çok sevilen sayılan biri olup, tavrı ve edası, cana yakınlığı, müşfik davranışı, o kendine has “sertliği” bile her memleket evladı tarafından adeta babaya olan saygı gibi karşılanır ve kabul edilirdi..
Beraber ilk olarak Hz. Ömer’in Adaletini anlatan “Onlar Böyleydi” isimli oyunu 1976 da sahneye koyduk.. Sonra 1977 de Moskof Sehpası, Sonra Çakıl Taşları, Tohum, İstanbul’un Fethi, İbrahim Ethem gibi şu an hatırlamakta güçlük çektiğim birkaç daha tiyatro eseri daha. Dostlar bu oyunlar öyle basit müsamereler değildi, gerçekten sahnelenmesi oldukça zor, hepsi üç perdelik dekora ve kostüme dayanan altyapı isteyen oyunlardı. Yani öyle kısıtlı imkânlarla yapılacak kolay işler değildi. Biz bütün bu zorlukları (maddi-manevi) onun mihmandarlığı, bilgi ve becerileriyle, tecrübeleriyle aşabiliyorduk.
Yukarıda yazdığım sosyal ve kültürel faaliyetler yalnızca bizim kuşak ile olan faaliyetleridir Şinasi ağabeyimizin. Ayrıca kendi kuşağı ve sonraki dönemlere ait faaliyetleri de yazılmalıdır. Bayburt Folklor Derneğindeki unutulmaz tiyatral ve folklorel katkı sağladığı emekleri söylenmelidir..
Sağlık sorunları vardı. Fakat bu sorunlarını öyle pek ciddiye almazdı, kendine iyi baktığı söylenebilir. Hukuk fakültesinden bu sağlık sorunları dolayısı ile ayrılmıştır. Hemen herkes tarafından çok sevilen ve hürmet edilen, bir daha kolay yetişmeyecek, baki kalan kubbede hoş bir sada bırakan bu büyüğümüzün, bizim kuşak adına yeri doldurulamaz, ve ayrı bir yeri olduğunu gururla söylemeliyim.
Halen Karamürsel ve Ankara da ikamet! Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen dingin bir hafızaya sahip, ufak tefek sağlık sorunları yaşamaktadır.. Kendisine sağlık ve huzur diliyorum.
Ömreen bereket Şinasi abim.