Dede Korkut Şenliklerinin başlamasından itibaren en istikrarlı devam eden programlardan biri de; Bayburtlu Zihni diye Türkçe konuşulan tüm ülkelerde tanınan Şair Zihni adına düzenlenen şiir programıdır. Yurt içinden ve yurtdışından bazen az, bazen çok şairin katıldığı bu programlar azımsanmayacak kadar ilgi görüyor.
Dede Korkut Şenliklerinin başlamasından itibaren en istikrarlı devam eden programlardan biri de; Bayburtlu Zihni diye Türkçe konuşulan tüm ülkelerde tanınan Şair Zihni adına düzenlenen şiir programıdır. Yurt içinden ve yurtdışından bazen az, bazen çok şairin katıldığı bu programlar azımsanmayacak kadar ilgi görüyor.
Şiirin ne olduğunu çok değişik şekillerde tanımlamış şairler. Aşikar olan o ki ister aruz, ister hece, isterse serbest vezinle yazılsın, şiirde kelimeler bir ahenkle sıralanmalı ve duygu yoğunluğudur kanımca şiiri ortaya çıkaran. Normal zamanda iki tanesi bir araya gelmeyen kelimeler yaşanan duygu yoğunluğunda şairin kafasına adeta üşüşüyor. İşte bu yoğunluğun yaşanması sonucu mısralar sıralanmışsa şiirden söz edilebilir.
Bu yıl hemşehrilerimizin dışında, Kosova’dan Osman Baymak, Bulgaristan’dan Galip Bey ve Erzurum’dan İsmail Bingöl şiir programını renklendirdiler.
KOP ŞEHİTLERİNE
İşgal için geldiler, gidişleri barıştı,
Kopta şehitlerimiz toprak, taşa karıştı.
Çoğu Rus, azı Tatar; suvarileri Kazak,
Dilimizi bilirler bize değiller uzak.
Erzak kıt, ordu yorgun, cephanemiz sınırlı,
Rus ordusu düzenli, moralli, donanımlı.
Erzurum’a girdiler asker gani, silah bol,
Trabzon’u aldılar hedefleri İstanbul.
Paşa dağından Kop’a ilerledi bir tabur,
Yüzbaşı Reşit Beyin karşılığı çok ağır.
Uzaklardan Aşkale ve Erzincan sezilir,
Derelerden kum gibi Rus askeri süzülür.
Nisan ayı sonunda bahtlıya ulaştılar,
Çanakkale’den gelen Gaziler savaştılar.
Bahtlı geri alındı üç yüzbaşımız şehit
Ragıp, Osman, İsmail, birde yüzbaşı Halit.
Kumandan Deli Halit at sırtında yollarda,
Akşam Soğanlı’dadır, sabah belirir Kop’ta
Karı yastık etmişti Halit Beyin erleri,
Dağın her karışını suladı kan terleri.
İspir-Soğanlı hattı çok Rus kanı akıttı,
Yamalı, Demirkapı Hele, Yanıkçam sırtı.
Onaltının Temmuzda dağdan çekildi ordu,
Köylü, şehirli herkes, koptu muhacir oldu.
Biz vatanı savunduk, Rus’unki kör savaştı,
O görkemli ordunun Kop’ta feleği şaştı.
Koca imparatorluk üç yıl içinde battı,
Kop’ta destan yazanlar Kurtuluş’a güç kattı.
Doksan iki yıl geçmiş siperler durur dağda,
O günleri haykırır binlerce mermi orda.
Turnalar çığlık atar Kop Dağında uçarken,
Bir hüzünlü hal olur zirvede su içerken.
Şehitler ağıt yakar Kop Lalesi açarken,
Diller Fatiha okur bu dağlardan geçerken.
(U. Ahmet Aker / 16.10.2008)
Temmuz 2009