Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan, bayrak indirme olayı ile ilgili olarak “Elden giden namusun tantanasını yapıyoruz!” diye yazmış. (Yeniçağ, 11.06.2014 – Fatura Kime Çıkar)

“Elden giden namusun tantanası!”

Yeryüzünde, bayrağı “düşmanlık” olsun diye indirilen başka hangi millet bunu bir “namus” meselesi olarak görür. 

Lice’deki “Bayrak indirme” olayı sadece bir “bayrak indirme” olayı değildir. Rastgele bir olay değildir. Bu konuyu anlamak için ülkemizin içine atıldığı ateşin bütününü görmek gerekir. Topraklarımız üzerinde tarihî emelleri olan güçlerin yürüttüğü “vatan parçalama” olaylarını görmek, anlamak gerekir.

“Topraklarımız üzerinde herhangi bir ameliyata izin vermeyiz!” diye gürleyen devlet ricalimizin gözü önünde, hem de bir askerî birliğin gönderindeki Türk bayrağının indirilmesi öyle sıradan bir olay değildir. 

Bu, düşmanlıktır. 

Ülkemizde Beşinci Kol faaliyetlerini pervasızca yürüten güçlerin, bu olayı “Askerlerin organize işi!” şeklinde izah etmesi hedef saptırmadır.

Askerlerin yani Türk Silahlı Kuvvetleri’nin; “Valiler operasyona izin vermiyor” gerekçesi ile bundan sonra bölgelerindeki bölücü olaylara karşı rahat müdahale edebilmek için, yani müdahale yetkisini, hükümetin ve valilerin elinden almak için bu bayrak indirme işini bir provokasyon olarak düzenlemiş olabileceğini yazanlar var. “Çözüm sürecini baltalamak için asker provokasyon yapıyor”, diyorlar!

Şaka değil. Bayrak indirme olayını böyle izah ediyorlar. Böylece AKP yanlısı büyük bir kitleyi, Kürt devleti kurulmasına haklılık kazandırmak için, yine orduyu suçlayarak, “ikna” etmeye çalışıyorlar. Gerçekte AKP camiası olan o kitle, inanıyorum ki, böyle bir durumda dünyayı yerinden sarsacak kitledir. Süreç zarar görmesin, AKP hükümeti ve başbakan yıpranmasın diye o kitleyi ustaca ikna eden propaganda merkezleri, aklın almayacağı taktikler kullanıyorlar. 

Bu korkunç propagandalarla Türk Milletini yıllardan beri aldatmaya devam ediyorlar. 

Türk Milleti bir defa daha uyutuldu. Millet, bayrağı düşmanca gönderden indirildiği halde gerekli tepkiyi gösteremedi. Çünkü bu işi düşmanın yaptığı bir provokasyon olarak gördü. Öyle gösterdiler. 

Türk Milleti bir defa daha olup bitenleri anlayamadı. 

Vatan parçalanma konusunda bugüne kadar atılan adımlar unutulmadı. 

Aynı stratejik oyunlar oynanmaya devam ediliyor.

Aslında; 

- Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde,
- Habur rezaleti yaşandığında,
- Başbakan; “Ben BOP’un eş başkanıyım” dediğinde,
- T.C. kaldırıldığında,
- Türk kimliği yerine “Türkiyeli” kimliği kavramı getirildiğinde,
- Anayasadan Türk kavramı çıkarılmak istendiğinde,
- Ne mutlu Türküm diyene ibaresi silindiğinde,
- Andımız kaldırıldığında,
- Kozmik odalara girildiğinde,
- Oslo toplantıları yapıldığında,
- Türk Ordusu’na “kumpas” kurulduğunda,
- Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı’nın hem de Türkiye devletinin gözetiminde yapıldığında,
- TRT Şeş kurulduğunda,
- Akil adamlarla milletimizi ikna etmeye çalıştıklarında,
- Türk alfabesine bize yabancı o üç harf sokulduğunda,
- Yer adlarının değiştirilmesine başlandığında...

... zaten bayrak indirilmişti. Bunların hepsi ayrı ayrı birer “bayrak indirme” olayıdır. 

Şimdi, Lice’deki Türk bayrağını indirme olayını başlı başına bir olaymış gibi görmek resmin bütününü görmemek demektir. 

Resmin bütününü görmek ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çok büyük bir askerî saldırı ile yani bir iç savaşla karşı karşıya olduğunu anlamak demektir.

Bu konuda Yeni Şafak Gazetesi’nde yazan Ali Bayramoğlu’nun bir değerlendirmesini alacağım. Bakınız ne diyor:

“Türkiye, daha dün, barış sürecinde iplerin kopacak kadar gerildiğine tanık oldu, kimi gözlemcilere göre yeniden savaşın eşiğine geldi. Lice olaylarının başka bir açıdan anlamı budur.” (Ali Bayramoğlu, 11.06.2014 – Bayrak, Sorumluluk, Siyaset makalesi) 

Bugün, vatan topraklarımız üzerinde bir “Kürdistan” kurulmak istendiği, düşmanlarımızın bu konuda ciddî bir iç savaş yürüttüğü kesindir. 

Bunun ne anlama geldiğini anlamayanlara bayrak indirerek mesaj veriliyor aslında. Ama yine de anlaşılmadı. Mesaj yine de alınmadı.

Böylece yine bir fırsatı kaçırmış oldu ülkemiz. 

Bu menfur saldırı olayı karşısında milletimizin büyük bir birlik içinde olması gerektiği mesajı verilebilirdi. Ama tam aksine, iktidar kanadından da, muhalefet kanadından da sarf edilen hezeyan dolu düşünceler milletin kafasını karıştırmaya devam etti. 

Türk milleti, parti propagandalarından arınıp sağlam düşündüğünde, Türk Bayrağı’nı gönderden indirmenin bir “namus” meselesi olduğunu anlayacaktır. Bu anlaşıldıktan sonra da vatan parçalama olayları karşısında tarihî tavrını koyacaktır. 

Türk milletinin sabrını “saflığa” yoranlar tarih boyunca hep aldanmışlardır.