Bu Kurban Bayramını Bayburt’ta geçirip, kurbanlarımı orada kesip, sıla-i rahim yapayım diye eşimle Trabzon’a, sonra Bayburt’a gittik. Bayburt Konaklarında odamıza yerleşip gökyüzüne doya doya baktım ve tertemiz havayı ciğerlerime çekiverdim.
Hemen hemen her sene gitmeme rağmen bu seferki gezim 10 gün sürdü ve de çok iyi oldu. Bayburt’u Bayburtlu'ya anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Her Bayburtlu benim gibi düşünür benim gibi yazar, onun için bu konuya girmeme gerek yok.
Ben sizlere Bayburt Üniversitesi’nin yeni kampüs inşaatını ve Bayburt taşını anlatmak istiyorum. Her Bayburtlu gidip görmeli ve bu muhteşem eser karşısında şapka çıkarmalıdır. Pek çok üniversite gördüm fakat bu kampüs tamamlandığında öyle bir eser ortaya çıkacak ki Türkiye’de böyle bir eser olabilir mi diye herkes düşünecek.
2.000 dönüm üzerine kurulan, büyük bir kısmı tamamlanan, olağanüstü binalara inşa halindekiler de eklenince, çevre düzenlemesi de yapılınca insan sanki bir şehre girmiş gibi kendini hissedecek.
Bu kampüs içerisindeki hemşerimiz Mustafa Köseoğlu’nun yaptırdığı ve kullanıma açılan camii, spor salonları, her şey olağanüstü. Çevre düzenlemesi ve ağaçlandırması yapılınca bir tabiat harikasında dolaşacağız.
Her Bayburtlu'nun üzerine düşeni yapması gerekir diye düşünüyorum. Ağaç aşığı olan ben, Bayburt’ta 1993 senesinde başlattığım ve Valimiz Ali Haydar Öner’le her şeyimizi ortaya koyarak yürüttüğümüz ağaçlandırma seferberliğinin son halkası olarak bu kampüsün bu kısmını da ben ağaçlandıracağım. Bu hususta rektörümüzle görüşüp gereği ne ise yapacağım. İçine kapalı Bayburt, kabuğunu kırmış, modern bir şehir olma yolunda hızla ilerliyor.
İkinci konu Bayburt’un sarı taşı, Valimiz başta olmak üzere ilgili bürokratların, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlıkla derhal temasa geçerek tarihi eserlerin restorasyonuna süratle başlanılmasını, ayrıca Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin pek çoğunun taş yapı olması nedeniyle bu onarımlarda Türkiye genelinde Bayburt taşının kullanılmasının sağlanması öncelikli olarak ele alınmalıdır.
Türkiye’nin her yerinde çıkarılan, işlenilen, kullanılan ve zaman zaman da ihracı yapılan mermerin Bayburt’ta da çıkarıldığını biliyoruz. Mermerin pazarı var ve çıkarılan mermerler alıcı buluyor fakat Bayburt taşı devlet desteği ve tanıtımına muhtaç. Bunun da yapılması gerekiyor ki bu hususta da genç valimize iş düşüyor.
Bayburt değerli bir Bakana sahip. Maliye Bakanımız Naci Ağbal Bayburt için çırpınıyor fakat bu çırpınışın karşılığını maalesef Bayburtlu'dan alamıyor. Böyle bir değer Bayburt’a kendini adamışsa her Bayburtlunun da ona yardımcı olması gerekir. Ama bu seyahatimde gördüm ki bu destek pek yok.
Bayburt hızla gelişen bir il olmalıdır ve olacaktır da. Bunun için Bayburt dışındaki İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa gibi büyük illerimizde yaşayan hemşerilerimizin de taşın altına ellerini sokması gerekmektedir.
El birliği ile Bayburt Bayburt olmalıdır. Hadi hayırlısı.
Hemen hemen her sene gitmeme rağmen bu seferki gezim 10 gün sürdü ve de çok iyi oldu. Bayburt’u Bayburtlu'ya anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Her Bayburtlu benim gibi düşünür benim gibi yazar, onun için bu konuya girmeme gerek yok.
Ben sizlere Bayburt Üniversitesi’nin yeni kampüs inşaatını ve Bayburt taşını anlatmak istiyorum. Her Bayburtlu gidip görmeli ve bu muhteşem eser karşısında şapka çıkarmalıdır. Pek çok üniversite gördüm fakat bu kampüs tamamlandığında öyle bir eser ortaya çıkacak ki Türkiye’de böyle bir eser olabilir mi diye herkes düşünecek.
2.000 dönüm üzerine kurulan, büyük bir kısmı tamamlanan, olağanüstü binalara inşa halindekiler de eklenince, çevre düzenlemesi de yapılınca insan sanki bir şehre girmiş gibi kendini hissedecek.
Bu kampüs içerisindeki hemşerimiz Mustafa Köseoğlu’nun yaptırdığı ve kullanıma açılan camii, spor salonları, her şey olağanüstü. Çevre düzenlemesi ve ağaçlandırması yapılınca bir tabiat harikasında dolaşacağız.
Her Bayburtlu'nun üzerine düşeni yapması gerekir diye düşünüyorum. Ağaç aşığı olan ben, Bayburt’ta 1993 senesinde başlattığım ve Valimiz Ali Haydar Öner’le her şeyimizi ortaya koyarak yürüttüğümüz ağaçlandırma seferberliğinin son halkası olarak bu kampüsün bu kısmını da ben ağaçlandıracağım. Bu hususta rektörümüzle görüşüp gereği ne ise yapacağım. İçine kapalı Bayburt, kabuğunu kırmış, modern bir şehir olma yolunda hızla ilerliyor.
İkinci konu Bayburt’un sarı taşı, Valimiz başta olmak üzere ilgili bürokratların, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlıkla derhal temasa geçerek tarihi eserlerin restorasyonuna süratle başlanılmasını, ayrıca Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin pek çoğunun taş yapı olması nedeniyle bu onarımlarda Türkiye genelinde Bayburt taşının kullanılmasının sağlanması öncelikli olarak ele alınmalıdır.
Türkiye’nin her yerinde çıkarılan, işlenilen, kullanılan ve zaman zaman da ihracı yapılan mermerin Bayburt’ta da çıkarıldığını biliyoruz. Mermerin pazarı var ve çıkarılan mermerler alıcı buluyor fakat Bayburt taşı devlet desteği ve tanıtımına muhtaç. Bunun da yapılması gerekiyor ki bu hususta da genç valimize iş düşüyor.
Bayburt değerli bir Bakana sahip. Maliye Bakanımız Naci Ağbal Bayburt için çırpınıyor fakat bu çırpınışın karşılığını maalesef Bayburtlu'dan alamıyor. Böyle bir değer Bayburt’a kendini adamışsa her Bayburtlunun da ona yardımcı olması gerekir. Ama bu seyahatimde gördüm ki bu destek pek yok.
Bayburt hızla gelişen bir il olmalıdır ve olacaktır da. Bunun için Bayburt dışındaki İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa gibi büyük illerimizde yaşayan hemşerilerimizin de taşın altına ellerini sokması gerekmektedir.
El birliği ile Bayburt Bayburt olmalıdır. Hadi hayırlısı.