“Ne hoş olur yontma taştan binası’’diye metheder türkü, Bayburt taşından yapılan binaları. Bu şehirde yaşayan bir şehir sakini olarak, son 25 - 30 yıldır yeni ne gördün derseniz? Bir kaç bahçe duvarı ve eski sanayi bölgesinde yapılan Camiinin dışında taş bina yapıldığını görmedim! Bir de Baksı Kültür ve Sanat Müzesi…

“Ne hoş olur yontma taştan binası’’diye metheder türkü, Bayburt taşından yapılan binaları. Bu şehirde yaşayan bir şehir sakini olarak, son 25 - 30 yıldır yeni ne gördün derseniz? Bir kaç bahçe duvarı ve eski sanayi bölgesinde yapılan Camiinin dışında taş bina yapıldığını görmedim! Bir de Baksı Kültür ve Sanat Müzesi...

Eski taş ustalarının emekleri ile adeta ruha büründürdüğü o konak ve evlerden de çok azı ayakta kalabildi zaten.

Tamiratlarla da olsa inatla ayakta durmaya devam eden bin yıllık kale ve Cumhuriyet caddesindeki taştan yapılmış çoğu resmi kurum binası ise şehrin ruhunu ve asaletini haykırmaya devam ediyor.

“Memlekete getireceğimiz yatırımı engelliyorlar” propagandası ile caddedeki en güzel taş yapıyı yıkıp, yerine sekiz katlı lojmanlı beton bina dikmek isteyen hemşehrimiz şimdi nerde bilmiyorum ama iyi ki teşebbüsü akim kalmış…

Bir gün “Taşhan”da güzelliğini sergileyecek fırsatı bulursa şehrin eski dokusu kendini hissettirmeye muvaffak olacaktır…

Geçenlerde rastladığım gazete haberi hayal olduğunu sandığımız bazı şeylerin yapılabileceğini göstermesi bakımından önemli:

“Tarihi taş evleriyle ünlü Mardin, şehri çirkinleştiren beton binalardan kurtuluyor.”

Haberin devamını okuyunca; Avrupa Birliği Kalkınma Fonundan sağlanan 6 milyon Euro ile 2.500 beton binanın yıkılıp, Mardin’in taş yapılı eski dokusuna kavuşturulacağını öğreniyoruz.

Korumaya alınan çok bina var ve bunlar için çok para gerekli. Bir gün muhakkak parada bulunur ama “Ay bacayı geçmese…”

9 Ekim 2009
   

Beyaz çiçeklerini yediğimiz,
Akasya ağacı dolu sokaklar,
Basmalıklarında güreştiğimiz,
Gezip tozduğumuz, darış sokaklar.

Bir gün “samanyolu da” unutulur,
Şarkılar, insanlar, evler, sokaklar,
Ergeç anılarla toz duman olur;
Zamanla olmazmış, yarış sokaklar…

Hani Binnaz nene, zırzalı kapı?
Çökmüş uçurtmamın kalktığı yapı,
O süslü taş konak, bak yutmuş hapı,
Hep böyledir sona varış sokaklar…

Varsın çalım satsın beton binalar,
Gözüm hep bacalı evleri arar,
Bahçeler yıkılmış, yok akasyalar,
Duyduğum sessiz haykırış sokaklar.

1991