Atatürk, kim diye sorsalar bana / Yeri gösteririm, göğü gösteririm / Sarı saçlı, mavi gözlüydü, derim.

Ortaokula Elmadağ’da başladım. Birinci sınıfta bir müsamerede benden bu şiiri okumam istendi. Şiiri hiç beğenmemiştim. Hem kısaydı, hem de bana çok anlamsız gelmişti.

Göğün maviliği, yerin sarılığı ile göz rengi ve saç rengi arasında kurulan ilişkiyle Atatürk’ü anlatmanın ne anlamı vardı ki? Üstelik benim gözlerim yeşil, saçlarım da boz iken…

Bu şiire tepki olarak şu manzumeyi düzenledim:

Atatürk kimdir diye sorsalar eğer bana
Okuyandı o derim, gerçekleri sezendi
Karıncayı ezmezdi, zalimleri ezendi
Tuzakları kırandı, oyunları bozandı

Hem tarihi yapandı, hem de dönüp yazandı
Hayatı pahasına bize bir yurt kazandı.
Komutandı, Başkandı, Düşünürdü, Ozandı
Türk Ulusu da onu Atatürk diye andı.

Okuyan, okuduğunu anlayan, okuduklarından dünya gerçeklerini kavrayan Atatürk… Yolda yürürken karıncaları ezmemeye çalışan ama vatanı istila etmeye kalkan zalimleri ezmekte tereddüt etmeyen Atatürk… Milletimize karşı kurulan tuzakları kıran, oyunları bozan Atatürk… Vatan savunmasında geçen yıllar boyunca sağlığını yitiren ve son olarak Hayat’ı kazanmak uğruna şehit olan Atatürk… Savaşlar kazanan, başarılı komutan, milletini çağdaş dünyada gelmesi gereken yere getirmek için devrim yapan Atatürk… Kitaplar yazan, Düşünür ve şiirler yazan Atatürk…

Atatürk’ün gözleri mavi olsa ne, saçları sarı olsa ne?

Atatürk’ü çocuklarımıza ve gençlerimize anlatırken, çalışarak, çabalayarak, hedef alacakları niteliklerini mi anlatmalıyız yoksa doğuştan gelen görünüş özelliklerini mi?

Evet, Atatürk kim diye sorsalar bana, önce çok okuyan bir insan olduğunu anlatmak isterim. Bu gerçeği anlatmak isterim ki, büyük işler yapmak isteyenler öncelikle kendilerini çok okuyarak geliştirmeyi hedeflesinler.

Yeteri kadar okumayıp, dünyada olup bitenleri kavrayamayanlar, esen rüzgarların etkisiyle yahut halkın en duyarlı yerlerine dokunarak, en keskin duyguları sömürerek bir yerlere gelebilirler. Ama o yerlerde yararlı ve başarılı olmak yerine kendilerini taşıyanların emellerine hizmet etmekten başka bir şeye yaramazlar.

Gelin Atatürk’ün neler okuduğunu, nasıl okuduğunu ve neler yazdığını iyi anlamak için şu kitapları okuyalım ve yetişen gençliğimizin de okumasını sağlayalım.

1-Atatürk’ün Okuduğu Kitaplar. (Anıtkabir Yayınları Nu:1) 24 kitap bir arada. Okunan kitap sayısı 3997.
2-Atatürk’ün Bütün Eserleri (Kaynak Yayınları)
3-Atatürk’ün Yanı Başında, Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun Hatıraları. Derleyen M. Kemal Ulusu (Doğan Kitap)

Atatürk’ün Çanakkale Savaşları gecelerinde okuduğu 27 kitabın adını Prof. Dr. Kemal Önen’in “Atatürk’te Düşünürlük ve Bilimsel Anlayış Tutkusu” adlı makalesinden okuyabilirsiniz. 1994 de Atatürk Araştırma Merkezince yayınlanan Birinci Uluslar arası Atatürk Sempozyumu adlı eserden.

Satışı yüzbinleri geçen “Şu Çılgın Türkler” adlı kitapta 600 ncü sahifede, anlatılıyor. Büyük Taarruz gecelerinin birinin sabahında Reşat Nuri’nin “Çalıkuşu” adlı romanını okumaya başlayan Atatürk…