Yakında Rahmeti Rahmana kavuşan Fahri Yılmaztürk amcam, 1984’te hazırladığı değerli kitabı 25 yıl önce kendi eliyle bana da hediye etmişti. Doğru dürüst içine girip okumak daha yeni nasip oldu, heyhat...

Yakında Rahmeti Rahmana kavuşan Fahri Yılmaztürk amcam, 1984’te hazırladığı değerli kitabı 25 yıl önce kendi eliyle bana da hediye etmişti. Doğru dürüst içine girip okumak daha yeni nasip oldu, heyhat...

Kitabın adı; Ağlar Baba-İrşadî i Bayburdi (Hayatı Beyitleri Açıklamalar)

Gül matbaasında 1984 yılında basılan kitap 467 sayfa.1880 yılında eski adı Siptoros olan Oruçbeyli’de doğup, dedesi Büyük İrşadi’nin yolunu takip edip, onun yarım bıraktığı eserleri tamamlayan  Ağlar Baba, Türkçe kelimeleri çoğu zaman o günkü şekli ile kullanmış, (kangı, hangi) gibi. Türkçe’nin Bayburt civarındaki Azeri şivesi yanında, İstanbul şivesi ile de şiir yazmış.  Şiirlerinde, ‘Leylü nehar’ yani gece ve gündüz gibi Arapça kelimeleri bol kullanmış.

Fahri Yılmaztürk, Ağlar Babanın şiirlerde sık kullandığı Ayet, Hadis, Kutsi Hadis meallerinin geçtiği beyitleri alfabetik olarak kitabın sonuna almış.

Müminin gülmesinin değil ağlamasının, tefekkür etmesinin üstünlüğünü anlatan bu Nakşi ulusu; eserin içine serpiştirdiği güzel gazellerinde de insanlara devamlı nasihat ve iyi insan olmanın, kâmil mümin olmanın sırlarını anlatmış.

Bir şiirinin az bir kısmı ile bir gazelini okuyalım isterseniz...

Bir gece firaşta* fehvâye* vardım
Manen bir âlemde kendimi buldum
 
Vücudumu orda yazılı gördüm
Seyrettim yazının satrını tek tek
 
Âyetle yazmışlar okudum bildim
Okuyub yazının künhüne* erdim
 
Altun heli ile yazmışlar gördüm
Seyrettim yazının i/râbı* tek tek
 
Etrafımı sardı ol aziz pirler
Yere çevir deyü emir verdiler
 
Bir kuvvetli döndi ânlar gördiler
Seyrettim pirlerin vechini tek tek
 
firaş: döşek
fehvâ: mânâ
künhüne: temeline
i/rab : imla kuralı
 
Gazel
 
Öyle güle bülbül oldum konması mümkün degil
Gonca_gül şebnemin açmış dermesi mümkün degil
 
Ol gülün uşşâka şavkı eyledi şeydâ beni
Öyle bir bahçede bitmiş girmesi mümkün degil
         
Dedi Mûsa aç hicâbın nûr cemâlin göreyim
Hakk buyurdu LENTERANİY görmesi mümkün degil
 
Kün denince çâr cihânı eyledi çün bi_kusûr
Gayr_u ilahe çün şahâdet etmesi mümkün degil
 
Kenz_ü ebvab feth olunca kaynadı gitti cebel
Velâkin sırr ile ânı görmesi mümkün degil
 
Herbir eşyânın içinde kudret ullah görünür
Baş gözüyle nûr cemali görmesi mümkün degil
 
Ağlar Baba şâh_ı şâhların şâhının sun ine
Akıl ânın künhüne varub ermesi mümkün degil
 
Şubat 2011