Çamlıdere Ankara’nın güzel İlçelerinden birisidir. Gerçekten deresi de çamlıdır, dağları da… Burayı severim. Ara sıra ziyarete giderim. Ziyaret Ali Semerkandi Türbesinedir. Mezarlığın içinden geçilerek Türbeye gidilir. Derneği vardır ve çevreye bakar. Kim yapmışsa yapmış, Türbeye gidilen yolun iki yanına su kanalı yapmış ve dere süsü vermiş. Yaz günü su sesini dinleyerek Türbeye gidilir gelinir. Girişte köylerden gelenler yerli ürünleri satarlar. Hoş bir ortamdır.
Daha doğrusu “Hoş bir ortam idi.” Geçen Pazar yine ziyarete gittim. Yol ile Türbe alanı arasına dükkanlar yapılıyor. Çevreyle hiç ilgisi yok. Yazık… Ne zaman kültür ve çevre bilinci yerleşecek bizim kimi yöneticilerimiz arasında…
Karşıdan gelen birisine sordum: “Kim yapıyor burayı?” Adam hoşnutsuz bir ifadeyle karşılık verdi: “Büyükşehir Belediyesi”
Büyükşehir Belediyesinin Hacı Bayram Camii çevresine yaptıklarını görünce neler olacağını anlamak çetin değil. Neden iyi işler kötü yapılır. Ve neden iyi işlerin yanına yakışmayan işler de yapılır.
Her neyse… Nasılsa denetleyen yok. Canları ne isterse yaparlar. Ama doğrusu Türbenin kapısının girişinin yanına, duvara çaktıkları levha inanılır gibi değil. Belediye Başkanının adını taşıyan bir ilan… Başkan, Büyükşehir Belediye Başkanının eşine ve Özel İdare Genel Sekreterine adlarını yazarak teşekkür ediyor. Türbenin çevre düzenlemesine yaptıkları yardımlardan ötürü…
“Bunlar yaptıkları hiçbir şeyi Allah için yapmayacaklar mı?” diye söyleniyorum.
Dini siyasette ve ticarette insafsızca kullanmanın örneklerinden birini yaşıyorum. Aklıma ister istemez Kabe’nin çevresine kondurulan dev otel ve binalar geliyor. Kabe’ye saygı duymayan zihniyetten Türbeye saygı beklemek boşuna, diye düşünüyorum.
Hiç olmazsa kültüre saygı olsa!
Sovyetler Birliği döneminde Türkistan’da “Hoca Ahmet Yesevi” Türbesine duyulan saygıyı gel de hatırlama… Türbenin yüksekliğinden daha yüksek binaya izin vermemişlerdi, beğenmediğimiz dinsiz komünistler…
Ama dinin sahibi olmak iddiasındakilerin yaptıklarına bir bak…
Dilerim ki, bu yazıyı Çamlıdere Belediye Başkanı okur ve Türbeye ve Türbede yatana yaptığı saygısızlığı anlar da yanlışını düzeltir.
Ya da, dilerim ki, Ankara Belediye Başkanı ve Özel İdare Genel Sekreteri bu yazımdan o levhayı öğrenmiş olurlar da kendileri kaldırılmasını isterler.
Ali Semerkandi, kim mi? Bu Coğrafyayı aydınlatanlardan, Horasan Erlerinden ve 14. Yüzyılda Çamlıdere de yaşamış bir büyük insan…