Bugün mensur şiir (düzyazı şiir) tarzında bölümler sunmak istiyorum, siz sevgili okurlarıma. Beğeneceğinizi umarım.
BIRAKTIĞIM-BIRAKMADIĞIM
Yoz bırakmadım işledim yeteneğimce. Toz bırakmadım ardımdan gelenlere. Buz bırakmadım söz alanında. Koz bırakmadım rakip elinde. Kız bırakmadım gönlü kırılmış.
Doz bıraktım sağalasın diye. İz bıraktım geçtiğim yerlerde.
BİZ KAVUŞTUK DA VE YİTİYORSUN
Biz kavuştuk da gelinmez yola mı gitti yalnızlıklarımız? Koptuk mu büsbütün, başkasının yalnızlığı mı oldular yoksa?
Yoo hiçbiri değil. Yalnızlıkların da bir iyeliği ve kişiliği var, onlar da birbirlerine kavuştular. Gelgelelim, biz ayrılırsak yeniden, onlar da ayrılacaklar. Alıp can sıkıntısını da yanlarına, gelip başımızı bekleyecekler
Bunu böyle bilelim, gel ayırmayalım yalnızlıklarımızı. Onlar kendi alemlerinde sarmaş dolaş biz burada onlarsız mutlu kalalım.
***
Sen var ya sen… Yitiyorsun gittikçe... Hayır bedensel değil, isteksel, ülküsel ve coşkusal olarak...
BİR SAF DEĞİŞTİRMENİN ÖZETİ
Toyluğun acıtan deneyleri... Kişiler bağlamında yanılmalar, düş kırıklıkları... İnandıklarımın altını kurcalama inat ve ısrarla. Altından çıkan acılı ve sancılı gerçekler... Kendimle hesaplaşmanın gerekliliğini kavrama. Ve gereği: Yazgıyı şaşırtan güç ama güçlü kararlar... Yeni yön ve yöneliş, eskiye dikleniş... Özet budur işte...
BULUT ÜSTÜNE
Bulut kara bahta benzetilir çokça, sıkça…
Bugün var yarın yok’un temel simgesidir bir de…
İyi resim veren, eser verendir ressam ve şaire; çiftçiye bir bereket, bir felaket ve uçak altı olduğunda sanal taht sanırsınız
BEYNİME YAZDIKLARIM, KIRGINLIĞIM KININDA, GECENİN YÜKÜ
Kâğıda yazdıklarımı okumadınız, beynime yazdıklarımı duyumsayacak algınız olsun diye bekledim, neyleyeyim sizde o da yokmuş. Siz yoksunuz artık.
***
Kınına soktum kırgınlığımı... Üzerime gelinmezse çıkarmam, kınında paslansa da.
***
Gecenin mi yükü ağırdır gündüzün mü? Bu sorunun yanıtı kişiden kişiye göre değişir.