Seçim sath-ı mailine girdik, yani eğik düzlemine… Bu “Sath- mail”i bazıları yanlış yazıyorlar (“sath-ı mahalli” gibi), bazıları da anlamını bilmiyorlar, bilmeden kullanıyorlar. İlk kez Adnan Menderes’in kullandığı ve Türk siyaset yaşamına soktuğu bir deyimdir.
Evet eğik düzleme girdik, eğik düzlemden geçmeye talip olan adaylar da bir bir ortaya çıkmaya başladılar.
Vaatler de başladı, veren verene… Ben bu “verenler”in en gülüncünü 1964 yılında Erzurum’da görmüştüm. Lise öğrencisiydim, bir ara yerel seçim olmuştu. İşte olanlar o zaman olmuştu.
Hadi okuyalım öyküsünü:
Esmiş kafasına delinin, olmuş bağımsız belediye başkan adayı.
Milletin de eğlencesi olmuş, açık hava ve kahve toplantıları öyle kalabalık ki, Erzurum deyimiyle “et et üstünde”. Şenlik şamata, gırgır…
Vaatleri de ona göre, ne ipe geliyor, ne sapa.
O gün Üniversite öğrencileri çoktu meydanda, onlara da eğlence lazımdı. Çıkmış kürsüye bombayı hemen patlatmıştı: “Kerhanaya şebeke goyacağam”
Alkış kopmuştu.
“Şebeke”nin “öğrenci kimliği” olduğunu bilmezler şimdiki Üniversiteliler. Birçok işe yarardı o yıllarda şebeke, belediye otobüslerine indirimli binerdiniz, sinemalara yarı fiyatına girerdiniz. Şimdi de “Kerhana” indirimli olacak…
İndirimli de, bu haber o gün varıp gitmiş Erzurum Gölbaşı’ndaki geneleve. Hem şıhbızınlı kavatlar, hem orospular fena kızmışlar ve de hemen organize olmuşlar.
Üç gün sonraki açık hava toplantısını bastılar. Bağırıyorlar:
“Kavat itoğlit! Sana ne! Sen kimin malını kime ucuz veriyorsun!... Utan utan!”
O da kürsüden cevap yetiştiriyor:
“Orospular ucuz versez ne olur, neyiz gider?”
Polis geliyor orospuları götürüyor meydandan, ortalık biraz sakinleşti derken Deli Özer çıkıyor sahneye, kocaman bir domatesi fırlatıyor kürsüye, domates şebekeci adayın yüzünde patlıyor. Mendille siliyor yüzünü “Ben biliyorum, bana bunu Adalet Partililer yaptırıyorlar. Demokrasi uğruna domates de yerim…” diyor. Deli Özer bağırıyor oradan “Sus Ola! Adalet Partililere şer atma, ben attım ben!.. Domates yedin demokrasi aşkına, yarın da hıyar yiyeceksin!”
Özer’i de götürüyor polis…
“Sonunda ne oldu, seçilmesi olacak iş değil de, kaç oy aldı o şebekeci aday?” diye sormaktasınız, meraktasınız, öyle değil mi?
Hemen söyleyeyim. Bu şebekeci adaya üniversiteden neredeyse silme oy çıktı, şehirden aldığı oylarsa birçok partinin oyundan çoktu.
Evet eğik düzleme girdik, eğik düzlemden geçmeye talip olan adaylar da bir bir ortaya çıkmaya başladılar.
Vaatler de başladı, veren verene… Ben bu “verenler”in en gülüncünü 1964 yılında Erzurum’da görmüştüm. Lise öğrencisiydim, bir ara yerel seçim olmuştu. İşte olanlar o zaman olmuştu.
Hadi okuyalım öyküsünü:
Esmiş kafasına delinin, olmuş bağımsız belediye başkan adayı.
Milletin de eğlencesi olmuş, açık hava ve kahve toplantıları öyle kalabalık ki, Erzurum deyimiyle “et et üstünde”. Şenlik şamata, gırgır…
Vaatleri de ona göre, ne ipe geliyor, ne sapa.
O gün Üniversite öğrencileri çoktu meydanda, onlara da eğlence lazımdı. Çıkmış kürsüye bombayı hemen patlatmıştı: “Kerhanaya şebeke goyacağam”
Alkış kopmuştu.
“Şebeke”nin “öğrenci kimliği” olduğunu bilmezler şimdiki Üniversiteliler. Birçok işe yarardı o yıllarda şebeke, belediye otobüslerine indirimli binerdiniz, sinemalara yarı fiyatına girerdiniz. Şimdi de “Kerhana” indirimli olacak…
İndirimli de, bu haber o gün varıp gitmiş Erzurum Gölbaşı’ndaki geneleve. Hem şıhbızınlı kavatlar, hem orospular fena kızmışlar ve de hemen organize olmuşlar.
Üç gün sonraki açık hava toplantısını bastılar. Bağırıyorlar:
“Kavat itoğlit! Sana ne! Sen kimin malını kime ucuz veriyorsun!... Utan utan!”
O da kürsüden cevap yetiştiriyor:
“Orospular ucuz versez ne olur, neyiz gider?”
Polis geliyor orospuları götürüyor meydandan, ortalık biraz sakinleşti derken Deli Özer çıkıyor sahneye, kocaman bir domatesi fırlatıyor kürsüye, domates şebekeci adayın yüzünde patlıyor. Mendille siliyor yüzünü “Ben biliyorum, bana bunu Adalet Partililer yaptırıyorlar. Demokrasi uğruna domates de yerim…” diyor. Deli Özer bağırıyor oradan “Sus Ola! Adalet Partililere şer atma, ben attım ben!.. Domates yedin demokrasi aşkına, yarın da hıyar yiyeceksin!”
Özer’i de götürüyor polis…
“Sonunda ne oldu, seçilmesi olacak iş değil de, kaç oy aldı o şebekeci aday?” diye sormaktasınız, meraktasınız, öyle değil mi?
Hemen söyleyeyim. Bu şebekeci adaya üniversiteden neredeyse silme oy çıktı, şehirden aldığı oylarsa birçok partinin oyundan çoktu.