Coşkun Faik Kavala’nın anne ve babası dostlarım benim. Kemal Kavala emekli bir deniz subayı, Miraç Kavala da kitapları olan bir değerli yazar.
Coşkun Faik Kavala ile daha yüz yüze gelmedik ama yapıtları birer birer geliyor bana; okuyorum takdirle ve övgüyle, yararlanıyorum ve kitaplığımın özel kitaplar bölümüne yerleştiriyorum.
Kavala’nın bugün tanıtacağım kitabından önce Çin Kitabı, Siyah-Beyaz Devrim, Doğu Uyanıyor, Mum Arayan Ülke ve Ayasofya adlı kitaplarını okumuş ve Yeniçağ’daki köşemde yazmıştım. O kitapları yeniden meraklısına salık veriyor ve yazar hakkında bilgi vermek istiyorum. Çünkü bu çok gerekli.
1986 İstanbul doğumlu Coşkun Faik Kavala. Marmara Üniversitesi SBF Fransızca Kamu Yönetimi Rusya’da da Minsk Devlet Dilbilim Üniversitesi, Çin Pekin Kültür Üniversitesi ve İtalya Floransa Leonardo da Vinci Enstitüsü’nde eğitim görmüş. Yakın tarih, uygarlık tarihi, sanat tarihi, dinler tarihi, mitoloji ve etimoloji, ilgi ve araştırma alanları yazarımızın. Coşkun Faik Kavala 7 dil biliyor; bunlar İngilizce, Fransızca, Rusça, Çince, İspanyolca, İtalyanca, Farsça. Ayrıca Osmanlıca’ya da tam anlamıyla hâkim. 2012 yılından bu yana profesyonel turist rehberi ve yeminli tercüman olarak ekmeğini kazanıyor.
Evet devletimizin neredeyse her kademesinde ilahiyatçılar var, onlara yok yok, uzmanlık alanlarına girmeyen her yeri onlar yönetir oldular, Coşkun Faik Kavala gibi gençlerse, bir yandan özel sektörde ekmek kavgası veriyor, bir yandan da değerli eserler veriyorlar. Hani gönlümden öyle geçiyor, söyleyeceğim, Coşkun Faik Kavala’dan iyi bir Büyükelçi olmaz mı, olursa ülkemiz ve devletimiz kazançlı çıkmaz mı? “Bakara makara”lar, “Sıkmabaş Ravzalar” büyükelçi yapılıyor, yazık değil mi bu ülkeye?
Umarım devran dönünce bu dediklerimi birileri hatırlarlar, İstanbul Belediyesi’nde yapmakta olduklarını yapmazlar.
Neyse siyaset bu kadar. Biz sevgili Kavala’nın yeni kitabına dönelim. Kitap iki cilt halinde bir İran incelemesi. Birinci cildin adı “İran Kadim Uygarlık”, ikinci cilt ise “İran Modern Tarih”. Bu değerli yapıtlar Doğu Kitabevi tarafından yayımlanmış.
Her iki cilt de imzalı olarak geldi. Önce teşekkür ediyorum. 448 sayfalık 1. Cildi okudum. 2.cilde başlamadan yazı yazmaya karar verdim. Beklemeye dayancam yok, öylesine sevdim ve önemsedim bu kitabı.
İran dünyanın en ilginç ülkesi, konumu, tarihi, dinsel tercihleri ve büyük uygarlığı ile. Sevgili Kavala akıcı bir üslupla en ince ayrıntısına kadar bu ülkenin kadim tarihini aktarıyor. Aktarırken yer yer hüküm ve yorumlar da yaparak okuru yönlendiriyor, bilgilerin işlenmesini, sonuçlar çıkarılmasını sağlıyor.
Evet 2 ciltlik bu eşsiz yapıtları, gazeteci ağabeyimiz rahmetli Metin Ören’in bir eşsiz incelemesi olan “İran Türkleri Hürriyet Hareketleri” adlı kitabının yanına koyacağım, ömrüm oldukça İran konusunda başucu, başvuru kitaplarım olacaklar.
Vee kitaptan önemli ve ilginç bulduğum kimi bölümlerden kısa sunumlar yapacağım fikir edinesiniz diye. İşte buyurunuz:
-Kâğıt, Talas Savaşı sonucunda Çinlilerden Müslümanlara geçti ve bu geçiş bir kültür dirilişi sağladı.
Coşkun Faik Kavala ile daha yüz yüze gelmedik ama yapıtları birer birer geliyor bana; okuyorum takdirle ve övgüyle, yararlanıyorum ve kitaplığımın özel kitaplar bölümüne yerleştiriyorum.
Kavala’nın bugün tanıtacağım kitabından önce Çin Kitabı, Siyah-Beyaz Devrim, Doğu Uyanıyor, Mum Arayan Ülke ve Ayasofya adlı kitaplarını okumuş ve Yeniçağ’daki köşemde yazmıştım. O kitapları yeniden meraklısına salık veriyor ve yazar hakkında bilgi vermek istiyorum. Çünkü bu çok gerekli.
1986 İstanbul doğumlu Coşkun Faik Kavala. Marmara Üniversitesi SBF Fransızca Kamu Yönetimi Rusya’da da Minsk Devlet Dilbilim Üniversitesi, Çin Pekin Kültür Üniversitesi ve İtalya Floransa Leonardo da Vinci Enstitüsü’nde eğitim görmüş. Yakın tarih, uygarlık tarihi, sanat tarihi, dinler tarihi, mitoloji ve etimoloji, ilgi ve araştırma alanları yazarımızın. Coşkun Faik Kavala 7 dil biliyor; bunlar İngilizce, Fransızca, Rusça, Çince, İspanyolca, İtalyanca, Farsça. Ayrıca Osmanlıca’ya da tam anlamıyla hâkim. 2012 yılından bu yana profesyonel turist rehberi ve yeminli tercüman olarak ekmeğini kazanıyor.
Evet devletimizin neredeyse her kademesinde ilahiyatçılar var, onlara yok yok, uzmanlık alanlarına girmeyen her yeri onlar yönetir oldular, Coşkun Faik Kavala gibi gençlerse, bir yandan özel sektörde ekmek kavgası veriyor, bir yandan da değerli eserler veriyorlar. Hani gönlümden öyle geçiyor, söyleyeceğim, Coşkun Faik Kavala’dan iyi bir Büyükelçi olmaz mı, olursa ülkemiz ve devletimiz kazançlı çıkmaz mı? “Bakara makara”lar, “Sıkmabaş Ravzalar” büyükelçi yapılıyor, yazık değil mi bu ülkeye?
Umarım devran dönünce bu dediklerimi birileri hatırlarlar, İstanbul Belediyesi’nde yapmakta olduklarını yapmazlar.
Neyse siyaset bu kadar. Biz sevgili Kavala’nın yeni kitabına dönelim. Kitap iki cilt halinde bir İran incelemesi. Birinci cildin adı “İran Kadim Uygarlık”, ikinci cilt ise “İran Modern Tarih”. Bu değerli yapıtlar Doğu Kitabevi tarafından yayımlanmış.
Her iki cilt de imzalı olarak geldi. Önce teşekkür ediyorum. 448 sayfalık 1. Cildi okudum. 2.cilde başlamadan yazı yazmaya karar verdim. Beklemeye dayancam yok, öylesine sevdim ve önemsedim bu kitabı.
İran dünyanın en ilginç ülkesi, konumu, tarihi, dinsel tercihleri ve büyük uygarlığı ile. Sevgili Kavala akıcı bir üslupla en ince ayrıntısına kadar bu ülkenin kadim tarihini aktarıyor. Aktarırken yer yer hüküm ve yorumlar da yaparak okuru yönlendiriyor, bilgilerin işlenmesini, sonuçlar çıkarılmasını sağlıyor.
Evet 2 ciltlik bu eşsiz yapıtları, gazeteci ağabeyimiz rahmetli Metin Ören’in bir eşsiz incelemesi olan “İran Türkleri Hürriyet Hareketleri” adlı kitabının yanına koyacağım, ömrüm oldukça İran konusunda başucu, başvuru kitaplarım olacaklar.
Vee kitaptan önemli ve ilginç bulduğum kimi bölümlerden kısa sunumlar yapacağım fikir edinesiniz diye. İşte buyurunuz:
-Kâğıt, Talas Savaşı sonucunda Çinlilerden Müslümanlara geçti ve bu geçiş bir kültür dirilişi sağladı.
-Türkiye’de din çok renkli, İran’da tek renk.
-İran’a İrankale diyor yazarımız ve “Tıpkı bir kervansaray” benzetmesini yapıyor.
-Din ilk kez İran’da ortaya çıktı. Tasavvufun temelini de Zerdüşt attı.
-İl dinsel isyan da İran’da çıktı.
-Tarihin ilk imparatorluğunu da İran kurdu.
-İranşehr adlı ütopya.
-Satrancın İran’a gelişi.
-İran’daki İslam fethinin nedenleri.
-Ömer tepkisi ve öldürülüşü, Ali’yi abartma ve putlaştırma.
-İranlı-Arap mücadelesi, bilime verilen değer, delilin ve kuvvetin üstünlüğü.
-İlk İslam Devrimi ve Dailer.
-İran isyanları.
-Direnen İran dili ve Şehname.
-Şiiliğin altın çağı. Takiyye, saklı imam, İsmailiye.
-Ve Türk İran… Oğuzlar, Oğuz göçü… Türk-İran Kültürünün canlanışı, Türk İranlaştı, İran Türkleşti.
-Tasavvufun altın çağı. Sanatta devrim.
-Safeviler… İran’ın kılıç zoru ile Şii oluşu… Şah İsmail’in Özbek Hükümdarı Şeybani Han ve Yavuz Sultan Selim’le savaşları ve sonuçları, yengi ve yenilgilerinin nedenleri… Ve tek ülkede Şii devrimine dönüş.
-Yurtta din, cihanda din ve milli din… Hiyerarşik ruhban sınıfının kuruluşu.
-Safeviliğin çöküşü ve diğer hanedanlar döneminde İran. Son fatih Nadir Şah.
