Çeşmeler, Osmanlı şehirlerinde en çok önem verilen, bakım ve su yolları için vakıflar kurulan yapılardır. İstanbul’da Osmanlı Çeşmeleri birer sanat şaheseridir. Erzurum çeşmeleri soğuk ve leziz suları ile meşhurdur. (Dabağhane, Paşapınarı gibi) “Kütahya’nın Pınarları akışır” türküsü Kütahya’nın pınarlarını ebedileştirmiş gibidir.
Çeşmeler, Osmanlı şehirlerinde en çok önem verilen, bakım ve su yolları için vakıflar kurulan yapılardır. İstanbul’da Osmanlı Çeşmeleri birer sanat şaheseridir. Erzurum çeşmeleri soğuk ve leziz suları ile meşhurdur. (Dabağhane, Paşapınarı gibi) “Kütahya’nın Pınarları akışır” türküsü Kütahya’nın pınarlarını ebedileştirmiş gibidir.
1878’de Doksanüç Harbi akabinde Çıldır Sancağı lağvedilince 10 yıl Osmanlı Sancak Merkezi olan Bayburt’unda güzel içimli Pınarları meşhurdur. (Kazancılık, Gorden, Yağlı Pahar, Kırkpaharlar, Kışla Çeşmesi, Narkazan, Bent, Şingâh Paharı, Zahit Çeşmesi gibi) hemen her mahallede birden çok olan bu pınarların bakımı, su yollarının tamiri için vakıflar kurulmuştu. Yrd. Doç. Dr. Yunus Özger, ‘XIX. Yüzyıl Bayburt’ adlı kitabında 1843 yılında toplam geliri 120 kuruş olan Çarşı Çeşmeleri Vakfı ve 1843 yılında 175 kuruş geliri olan Çeşme Vakfı’ndan bahsediyor.
Yine aynı kitaptan öğrendiğimiz bilgilerden başka vakıflarında belli çeşmelerin tamirine bütçe ayırdığını anlıyoruz. Mesela 1837 yılında 400 kuruş geliri olan Hacı Mustafa Vakfı’nın kuruluş amacı, Hacı Bali Köprüsü’nün tamiri, Zahit Efendi Camii’nin ihtiyaçlarının karşılanması ve kaza merkezinde bir adet çeşmenin imarı ve bakımı idi.
Arızalar nedeniyle şehir şebeke suyunun zaman zaman kesilmesi ve şebeke suyunun sertlik derecesinin, Masat’tan sonradan karıştırılan suya rağmen halen yüksek derecede olması, tarihi Pınarlarımızı tekrar hatırlamamıza sebep teşkil ediyor. Son yıllarda yapılan Hükümet Meydanında, eski Terminalde ve Şeyhhayran Türbesi önündeki çeşmelerde şehir şebeke suyunun (terkos) bağlı olmasını da kötü bir şaka olarak kabul etmemiz lâzım.
Bayburt Pınarlarının bir veya iki istisna hariç, Sağlık Müdürlüğü’nün her ay yaptığı tahlillerden kirli çıkması, Kazancılık Çeşmesi’nde olduğu gibi bazılarının üzerleri betonla kapatılmış olduğu için sularının Çoruh’a akması, pınarlarımızın iyi durumda olmadığını gösteriyor. Kirli olduğu için içilmeyen bu sularımızın kaliteli sular olduğunu, Bent Çeşmesi’ndeki suyun ‘guatr’ hastalarının çok tutuğu bir maden suyu olduğu gerçeğinden hareketle bu pınarların; kaynağından tespit edilerek, yeni su yolları ile yeniden akıtılması Belediyemizin yapacağı en hayırlı hizmet olacaktır.