İslam Âleminin hem ramazanı hem de bayramları son yıllarda gerek “Müslümanım” diyen zalimler tarafından gerekse İsrail zulmü sebebiyle, acı ve gözyaşı içerisinde geçiyor.

Geçen yıl da ramazan ayının huşu ve huzurunu Mısırlı zalim Sisi bozmuştu.

İslam coğrafyasında Batı’nın kuklası olmuş diktatörlerin her gün birisi gündem oluyor; zulümleriyle.

Bugünlerde Filistin’in acısı hepsini gölgede bırakmış gibi olsa da Suriye’de, Mısır’da, Arakan’da, Çin’deki Uygur Özerk Bölgesinde ve daha nice Müslüman toprağında, el an acıların en büyükleri yaşanmaya devam ediyor.

Bütün bu acılara karşın dünya ne yapıyor derseniz söyleyeyim.

Sadece seyrediyorlar.

Hem de riyakârca ve ikiyüzlülükle…

Dünyayı, çıkarları uğruna yönlendiren dev sermaye gruplarının, “Müslümanı Müslümana kırdırma politikaları” kendilerine yardımdan çekinmeyen sözde Müslümanlar sayesinde şimdilik iyi ilerliyor gibi görünebilir.

Fakat şu asla unutulmamalıdır. Her türlü hesabın üzerinde olan bir başka hesap daha vardır. O hesap asla hata yapmayan İlahi bir hesaptır.

O adli ilahi, bir gün gelir ve zalimlerden de mutlaka hesap sorar.

Bu günün zalimleri geçmişin zalimlerinden daha canidir maalesef.

Cahiliye dönemi diye adlandırdığımız zamanlarda dahi haram aylar vardı.

En azından bu aylarda savaş yapılmazdı.

Fakat bugün birde “Müslüman” olduğunu iddia eden zalimler, ne ramazan ne de bayram kutsallığı tanıyorlar.

Ama şunu o zalimlere hatırlatmak gerek, o ölen çocukların ahı bile, tek başına sizin zulmünüzü durdurmaya yetecektir.

“Zâlimin rişte-i ikbalini bir ah keser” diye güzel bir sözümüz vardır.

Bu sözler tarihin süzgecinden süzülerek gelmiş ve önemli tecrübelerle de sabitlenmiştir. Hiçbir zalimin zulümden murad ummaması gerekir.

Fakat zalimlerin gözleri kör, kalpleri kapalı olduğu için kendilerinden önceki zalimlerin durumlarını dahi hatırlayamazlar.

Zülüm ilelebet devam edemez. Bu yaşananların kazananı da sonuçta mutlaka inananlar olacaktır.

Çünkü mümin kaybettiğinde de kazanandır; Allah rızası umduğu sürece…

Hem Allah’ın gazabı zalimler için çok çabuk gelir.

Bu süre biz faniler için uzundur sadece…

Nitekim Rabbimiz öyle vadediyor; müminlerin kalbine de su serpiyor.

Bende yazıma Rabbimin bu ferahlatan sözleriyle son vereyim…

"Ve azabı senden acele istiyorlar. Eğer zamanı belirlenmiş olmasaydı, azap onlara mutlaka (hemen) gelirdi. Ve (azap), onlara mutlaka ansızın ve onlar farkında değilken gelecek.” Ankebût Suresi 53. Ay