Önce Kur’an’ı Kerim’den Nisa Suresinin 40. Ayetini okuyalım: “Allah, şüphesiz ki hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez, haksızlık yapmaz."

Nisa Suresinin bir de 79. Ayetine bakalım: “Sana gelen her iyilik Allah’tandır, kötülükler kendi nefsindendir."

Somada bir felaket oldu. İktidarın sözcüsü Bakanlara bakarsak, kaza Allah’tan geldi, yani ölenleri Allah öldürdü, ama kurtarılanları iktidarın çabaları kurtardı.

Halbuki Somada olanların sorumlusu öncelikle özelleştirme merakıdır. Kamu İşletmesi olan madenlerde gereken önlemler daha dikkatli alındığından kazalar çok daha az ve az kayıpla olur. Bütün istatistiklerde bu durum bellidir.

Soma Maden İşletmesinde, çağdaş madencili-ğin bütün kuralları uygulansaydı bu kaza olmazdı. İşçiler hayatlarını kaybetmezlerdi. Demek ki sorumlu olan Allah değil, bu önlemleri almayanlardır.

Allah yarattığı dünyaya ve hayata kurallar koymuştur. Kim bu kurallara uygun davranırsa o hayırları görür. Nefislere uyup, özelleştirmeden çıkar sağlanırsa, özelleştirmeyle işletmeleri alanlardan yararlanılır ve onların eksikleri hoş görülürse işte böyle kazalar olur. Bu kazaların sorumlusu nefsine uyanlardır.

Özel işletmecilerden olabildiğince çok üretim ve alabildiğine kar beklenirse, onlar da bu bekleyişe kapılıp, işçilerin can güvenliğini gözetecek önlemler almazlarsa, yani nefislerinin emrinde hareket ederlerse, kazalar kaçınılmaz olur. Bunun sorumlusu da bu kötülüğe sebep olanların nefsi hareket etmeleridir.

Biliyorum bu yazım zihinlerine dökülen her bilgiyi tartışılmaz gerçek sananlara aykırı gelecek. Önce itiraz edecekler. Belki kızacaklar. Hatta beni kafir olarak ilan edecekler de olacak. Ama kınayanların kınamasından korkmadan söylüyorum: Amentü’de ki “Hayır ve Şer Allahtan gelir” ibaresi uydurmadır. Kuran’ı Kerimde böyle bir ifade yoktur. Tersine Nisa Suresinin yukarıda yazdığım 40. ve 79. Ayetleri okunursa durum açıkça anlaşılır.

Bu ifadeleri Twitter’den yazdığımda, çok iyi niyetli ve peşin fikir ile yazılmış itirazlar oldu. Anlaşılan anlamlar arasındaki ince ayrımlar yeteri kadar anlaşılmıyor.

Çok iyi niyetli bir arkadaş şöyle dedi: “Hz. Hüseyin efendim kime ne kötülük yaptı da başına felaketler geldi.” Gerçekte benim dediğim de tam budur. Hz. Hüseyin’in haksızca, vicdansızca, kaddarca, şehit edenler başta lanetli Yezid olmak üzere yandaşlarının azgın nefisleridir. Bu korkunç kötülüğü onlara yaptıran onların nefs-i emmareleridir. Saltanat, mevki, makam ve servete olan düşkünlükleri…

Biz şeriat kapısının gerçeklerinden söz ediyoruz. Hakikat makamının gerçekleriyle, şeriat kuralları tartışılmaz. Hakikat makamının hikmetlerine erenler bile, dönüp şeriat hayatına indiklerinde şeriatın gereklerine göre konuşur ve iş yaparlar.

Aksi halde, zalimlerin, fasıkların, rüşvetçilerin, yolsuzluk yapanların, haram yiyenlerin, işçi hakkını sömürenlerin, işçilerin hayatını kazançları için hiçe sayanların sorumluluğu kalmaz. “Takdiri İlahi” der suçu Allah’a atarlar.

Yine söylüyoruz “Hasenat Allah’tandır, Seyyiat Nefislerdendir.”

Bunu biz söylemiyoruz, Kuran’ın Nisa Suresinin 79. Ayeti söylüyor.

Allah, varlık ve hayat anlayışımızı Kuran’a göre yeniden inşa etmeliyiz. Ezberletilmiş bütün bilgileri de sorgulayarak…