Çocukluğumdan başlayarak siyasi görüşlerimi oluşturan ortam ve etkileri yazdım; 1965 yılında CKMP Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak başlayan siyasi hayatımı anlattım; olanları olduğu gibi anlatmak ve gerçeklerden sapmadığımı sanarak bir kitapta topladım. “İnançlar Ülküler İlkeler ve Fikirler ile Gerçek Dünyasında SİYASET YOLU” adıyla DOĞAN KİTAP’tan çıktı. Çok ilgi gördü. Kitapçılarda var.

Kitabın çok satılmasından elbette memnunum, ama incittiğim insanlardan ötürü de üzülüyorum. “Gerçeği olduğu gibi yazmak” galiba her zaman doğru olmuyor. Kendilerinden söz etmediğim için yakınlarımın uyarıları da ayrı bir üzüntü konusu.

Üzdüklerimden birisinin de kadim dostum Yılma Durak olduğunu öğrendim ve üzüldüm.

12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra açılan MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından tutuklandık. İstanbul’da “Harbiye” denilen yerde arkadaşlarımıza ağır işkenceler uygulandı. Alınan ifadelerin geçersizliği sonradan ortaya çıktı ama insanlar derin acılar yaşadılar.

Harbiye’ye ilk girdiğim zaman bir arkadaşımızın bana söylediği bir sözü de yazının akışı içinde yazdım. Yazmamalıydım. Ama oldu. Şimdi ayrıntı verip gerçeği açığa çıkarmalıyım.

Yılma Durak’a Harbiye’de yapılan işkence insanlık suçudur ve bir insanın dayanabileceğini kat kat katlamıştır. İşkence sonucu ona önceden kurgulanan bir suçu kabulü imzası alınmıştır. Gerçekte olmayanı üstlenmiştir.

Yılma Durak, Ülkücü Hareketin efsane isimlerinden birisidir. Doğunun Başbuğu da denilir. Önce Erzurum ve çevresinde sonra Türkiye çapında milli bilincin parlatılmasında önemli etkisi olmuştur.

Kendisini ilk duyduğumda “Erzurum’da başkan Yılma Durak var. Kürsüye çıktığında toplantılarda bir heyecan dalgası estiriyor ve devleşiyor” diye anlatıyorlardı.

Sonraki yıllarda tanıştık ve birlikte çalıştık. Eğitimci denilen topluluğu Yılma Durak ve diğer birkaç arkadaşımızla birlikte oluşturduk. Sonraki yıllarda zaman zaman siyasette ayrı düşsek de dostluğumuz hep sürdü.

Yılma Durak, çok okuyan ve okuduklarını değerlendirip hükümler veren başarılı bir yönetici, olağanüstü bir teşkilatçı ve gerçek anlamıyla bir düşünürdür.

SİYASET YOLU’nda başka birinin bir sözünü yazdım. Yine de yazmaya ne gerek vardı diye kendimi azarlıyorum ve kardeşim Yılma Durak’a sevgi ve saygılarımı bildiriyorum.