Babam...
Kimine göre "Bayburt'un Sanat Güneşi"ydi, kimine göre "Bayburt'un Zeki Müren'i"...
İsmini her duyduğumda, eski videolarını her izlediğimde ve tanıdık olsun olmasın eski arkadaşlarından biriyle görüştüğümde, ismi geçtiğinde kendimi bir an olsun tutamam…
İhsan Cerhal…
Her 21 Şubat da ve özel gecelerde sahneye çıkar, "Makber"le final yapar ve alkışlar içinde sahneyi terk ederdi…
Bayburt için ne kadar önemli, Bayburtlu için ne kadar “özel” olduğunu seneler sonra anlamış olmak, büyük bir mutluluk ve onur kaynağı benim için…
Bugün, ne zaman aklıma düşse; biraz daha, sadece biraz daha yanımızda olsaydı diye düşünmekten kendimi alamıyorum…
Babamın arkadaşları, onu bir kez olsun dinlemiş veya tanımış kim varsa; işte o büyüklerim bana her "kızım" diye seslendiklerinde, özlediğim o iki heceli muhteşem kelimenin ruhuma ne kadar iyi geldiğini hissediyorum.
Onu ve seslenişini daha iyi anlıyorum…
***
Bugün… Bana bıraktığı anılar, fotoğraflar ve şarkılar var sadece.
Dinleyip, izleyip, bıkıp usanmadan başa sarıp, her birinin sonunda “işte bu adamın kızıyım” diyerek mutlu oluyorum.
Ne mutlu ki; geçmişten bir çok güzel anıya ve şarkıya sahibim.
Ve onu sevenler, büyüklerim...
İyi ki varsınız…
***
Bugün, Bayburt'tan uzakta, bambaşka bir şehirde yaşıyor olsam da…
Kim bilir, belki bir mucize olur ve sevgili Babacığım ile hayata gözlerimi açtığım o şehirde ve o evde tekrar yaşama şansı elde ederim.
Yaşantımın son nefesinde de olsa, o eve geri dönebilmeyi ve anılarımı tazelemeyi ne çok isterim...
Tıpkı, o güzel günlerdeki gibi…
İhsan Cerhal; 1946 - 1997