Hacı Mehmet Fahri Yılmaztürk ağabeyimiz uzun yıllarını verdiği ve titiz bir çalışma ile meydana getirdiği kahraman ve güzel Bayburt’umuzun “Manevi Bekçileri” adlı eseri yayınlandı. Tarih, kültür ve buram buram tasavvuf kokan bu güzel eseri inanıyoruz ki her Bayburtlu severek okuyacak ve kütüphanesinde bulunduracaktır. Bayburt hakkında da doyurucu bilgilere vakıf olacaktır.

Lütfü SiloHacı Mehmet Fahri Yılmaztürk ağabeyimiz uzun yıllarını verdiği ve titiz bir çalışma ile meydana getirdiği kahraman ve güzel Bayburt’umuzun “Manevi Bekçileri” adlı eseri yayınlandı. Tarih, kültür ve buram buram tasavvuf kokan bu güzel eseri inanıyoruz ki her Bayburtlu severek okuyacak ve kütüphanesinde bulunduracaktır. Bayburt hakkında da doyurucu bilgilere vakıf olacaktır.

Fahri Yılmaztürk ağabeyimize teşekkür ederken bu eserin getirisinin de Bayburt Eğitim Kültür ve Hizmet Vakfımız kanalıyla yüksek öğrenim gören öğrencilerimize burs olarak gidecek olmasında ayrı bir öğünç kaynağıdır.



Muhterem hemşehrilerim; işte bu manevi bekçilerimizin yetiştirdiği evlatlarımızdan ve kardeşlerimizden birisi olan ve uzun yıllar İstanbul Maltepe Merkez Camii baş imamı olan Hacıoğlu köyümüzden sayın Cihat Durmuş yakın bir tarihte emekli oludu. Esasen daha uzun yıllar hizmet etmek istiyordu. Ancak uzun zamandır kendisi ile uğraşan cami yönetimi kendi kaprislerine uygun bir müftü bulunca hemen dedikodu kazanını kaynatıp müftü efendiyi kendi saflarına çekince müftü efendi hocamıza karşı tavrını menfi şekilde belli etmeye başladı.



Cami cemaati olarak istedik ki Müftü Müftülüğünü yapsın ve hocamızla karşılıklı diyaloğa girip neyin ne olduğunu öğrenip öyle hareket etsin. Ama öyle olmadı. Müftü Efendi yönetimden nasıl ve ne şekilde tepki aldıysa benim dediğim olacak diye tutturdu. Cahit hocamızda Bayburt’umuzun manevi bekçilerinden aldığı ve öğrendiği bilgi, görgü, terbiye ve mertlik sınırları içinde kalarak tam bir Bayburtluya yakışır şekilde cemaate “Allah’a ısmarladık” diyerek emekliliğini istedi.



Hocamız kürsüde veya mimberde şaragan mı okuyordu ki siz karşı çıktınız? Tabi ses yok.



Muhterem hemşehrilerim; bu cami yönetimi öteden beri hocamızla uğraşmaktadırlar. Hep hocamızın karşısında oldular. Çünkü onların bin liraya yaptıracağı işi hocamız yüz liraya yaptırıyordu. Bu muhteşem eserin meydana gelişinde hocamızın emeği pek çoktur. Mükemmel imametinin yanında Kuran-ı Kerim’i en iyi şekilde okuması, Cuma günleri hutbede insanlığı aydınlığa çıkaracak bilgiler vermesi, yapmış olduğu telkinler, ibadetler kendisine çok büyük insan zenginlikleri kazandırmıştır.



İşte bu insan zenginliği sayesinde Maltepe Merkez Cumhuriyet Camisinin yapımında arsasından planına, temelinden çatısına, mimberinden minarelerine, aydınlatmasından şadırvanına varıncaya kadar en az % 70’i Cihat hocamızın girişimleri sayesinde olmuştur.



Bu hocamıza yapılan yanlışlıklar karşısında cemaatte boş durmadı. Müftülüğe yürüdü, bizler çapımız kadar girişimlerde bulunduk. Ancak hocamız Cihat Durmuş tam bir Bayburtluya yakışır şekilde “Ağabey uğraşmayın, korkarım bunlar yarın daha büyük iftiralar atarlar bana.” diyerek köşesine çekildi.    



Bu yönetimin ve onlara uyan Müftü Efendinin veballeri o kadar büyük ki... Caminin açılışında bile hocamıza imamet yaptırmadıkları gibi sokakta geçenlerin bile isimleri okundu, gerek hocamızın ve gerekse yardımcılarının esameleri bile okunmadı. Bu vebalin altından değil bu dünyada, öbür dünyada da kalkamazlar.



Bu muhteşem eser var oldukça, dünya durdukça Cihat Hocamızın emeği asla ve asla unutulmayacaktır.



Saygıdeğer hemşehrilerim; bunları niçin yazdım? Olaki bulunduğunuz yörelerde, şehirlerde Cihat hocamız gibi hocalarımız bulunabilir. İşte bu hocalarımıza, hemşehrilerimize sahip çıkılsın diye yazdım. Cenabı Allah’a şükürler olsun kahraman ve güzel Bayburt’umuz daha nice Cihat hocalar çıkartmış ve çıkartacaktır.         



Cihat hocam, Cenabı Allah’ın sevgisi ve selameti, bereketi senin ve senin gibi imanlı inançlı insanlarımızın üzerine olsun.

 

- - - -