Bir Şehit Albayımız vardı, yıllarca meçhul bir asker olarak Bayburt Kaleardı Mahallesi’nin üst yolunda, yol kenarında sessiz ve mahzun yatan bir asker…

Yıllar boyunca hem il müdürlüğü, hem de Belediye Başkanlığı yapmış olduğum dönemde bu meçhul asker hakkında yeterli bir bilgiye sahip olamadık. Daha sonra 12.06.2014 yılında Bayburt Postası’nda yazdığım gibi tesadüfen elime geçen hemşerimiz Albay Atilla Güler’in yazdığı “Şanlı Kop Savunması (1916-1918)” isimli eserde 15-16 Temmuz 1916 günü yapılan Rus taarruzları neticesinde saat 16.00 sıralarında, Ahsunk Hanları önündeki vadiyi tıkamakla görevli 9. Tümen birliklerinin Rus hücumu karşısında düzensiz ve kontrolsüz geri çekilen birliği durdurma ve yönlendirme gayreti içerisindeki 9. Piyade Tümen Komutanı Albay Sabri Bey’in şehit olduğunu yazmıştık. Yazımızdan sonra benim teklifim, belediyemiz ve mahalle muhtarlığımızın duyarlılığı ile Şehit Albayımıza yakışan bir mezar yapıldı.

Yine Bayburt Postası’nda yayınlanan yazımızın altına yorum düşerek torunu olduğunu belirten Dr. Tanju Gökçeer, yazıdan dolayı teşekkür ederek, kendisinden dedesi hakkında bilgi talebimi karşılıksız bırakmadı.

Bakınız bu Şehit Albayımız Sabri bey kimmiş?

Bulgaristan’ın Rusçuk’ta (Hicri 1289) 1873 yılında dünyaya gelmiş. Babası Mehmet Emin,  annesi Zehra hanımdır. Annesi küçük yaşta öldüğünden halası tarafından büyütülmüş ve Afyon Kabaağaçlızade Yusuf Ziya Paşa’nın kızı Vechiye hanımla evlenmiş.

Hayatı hep savaşlarda geçmiş (Balkan-Çanakkale Savaşı-Doğuda Kop Dağı Savunması) ve 4 çocuğu olmuş. Makbule, Pertev, Mahmure, ve Fetret. En küçük oğlu 1912 doğumlu, babası Şehit düştüğünde 4 yaşında imiş.

Albay Sabri bey, Balkan Savaşı’na katıldığında en küçük oğlunun doğum haberini alıyor. İsmini ne koyalım diyenlere Osmanlı’nın o zor ve karışık kaos dönemlerinden dolayı "Fetret Devrine" benzetip adını Fetret koyun diyor.

Çocuklarından Pertev Gökçe onun mesleğini seçiyor ve Tümgeneral oluyor (1905-1980). Diğer oğlu Fetret bey önce Erzincan Askeri Lisesi’nde, sonra Kuleli Askeri Lisesi’nde bir süre okumuş ardından sivil hayatı seçerek Ankara ve İstanbul’da Ziraat Bankası’nda memur olarak çalışmış ve 15 Nisan 1985 tarihinde vefat etmiştir.

Balkan Savaşları çıktığında Sabri bey dört çocuğunu tren camından karısına emanet ederek savaşa gider. Daha sonra büyük başarılara imza attığı Çanakkale savaşlarına katılır. Özellikle düşmanın ilk kez Seddül Bahire’ye çıkarma yaptığı 28 Nisan 1915 1. Kirte Savaşında büyük başarılar gösterir, sonrasında ise Zığındere ve Anafartalar’da savaşır.

Şehit Albay Sabri Bey’in Atatürk’le yaptığı konuşmalar kendi alayından bir erin hatıralırında yer alıyor.

Önce 19. Alay Komutanı (Kaymakam) iken sonra 32. Alay Komutanı (Miralay) oluyor. Savaş sonrası yaralı bir halde Eyüp’te oturan eşi ve çocuklarının yanına dönüyor.

Albay Sabri beyin Çanakkale Savaşlarına Anafartalar’dan eşine yazdığı Kart…..

Bugünkü Türkçeye Çevrilişi:

13 Kanuni evvel 331 (1915) Allah etti kahroldu gitti. Lehül hamd (Sıhhatteyim) Sabri-İmza

Düşman karşımızdan Anafartalar ve Arıburnu cephelerinden yani şu kartta resmini gördüğün Türk Süngüsünün karşısında 7 Kanuni evvel 331 gecesi şiddetli atışlarımız altında firar ettiler. ALLAH


Çanakkale savaşları sonrası Albay Sabri Bey’in görev yaptığı 9. Tümen Ilgardere’de ihtiyat olarak bulunurken, Doğuda 3. Ordu’ya takviye maksadıyla Sivas’a yola çıkarıldı. 15 Ocak 1916’da ise Ilgardere’den hareketle Kırklareli’ne geldi. 25 Nisan 1916’da da trenlere bindirilerek ulu kışlaya getirildiler. Buradan Kayseri üzerinden yürüyerek 25 Mayıs 1916’da Sivas’a gelirler. Tümenin mevcudu 159 subay, 8 bin 702 erden ibarettir.

Bu sırada Tümen Komutanı Yarbay Sabri Bey’dir. 3 Nisan 1916’da Kırıkkale’de Albaylığa yükselmiştir. 15 Temmuz 1916’da şehit düşen Albay Sabri Bey 5 Temmuz 1916’da Generalliğe yükselmiş, fakat yeni rütbesi kendisine tebliğ edilemeden şehit düşmüştür.

Birinci Dünya Harbi’nde 3.Ordu’nun 21 sayılı Harp Ceridesinin 94. sahifesinde ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın “Şark Cephesi Hareketleri” kitabının 229. sahifesinde Sabri Bey’in şehit oluşu detayları ile anlatılmaktadır.

Sonuç olarak o gün Vatan Coğrafyasının bir yerinde Bulgaristan Rusçuk’ta dünyaya gelen Sabri bey Balkan, Çanakkale ve Doğuda Kop Dağı savaşlarının ardından bir başka vatan coğrafyasında Bayburt’ta kendisi gibi yüzlerce arkadaşı ile kanlarını ve canlarını bu topraklara vererek şehit düştüler.

Evlendiği Afyonlu Vechiye hanımın memleketinde şehit düşen Bayburtlu Yüzbaşı Şehit Agâh gibi o da Agâh Bey’in doğduğu topraklarda şehit düşmüştür.

Ruhları şâd, mekanları cennet olsun…

Faydalanılan Kaynaklar:
1. Torunu Dr.Tanju Gökçeer'in verdiği bilgiler
2. Albay Atilla Güler'in Şanlı Kop Savunması Kitabı (1916-1918)
3. Mareşal Fevzi Çakmak’ın Birinci dünya savaşı Doğu cephesi hareketleri.
4. Hulki Saral (Emekli Tümgeneral-Tarihçi Yazar)
5. Mehmet Oral (1893 Doğumlu) Yenice Akçakaya Köyü Alayındaki askerin kaleminden