Sırf Bayburt'ta doğduğum, bir süre yaşadığım veya orada oturduğum ve hatta orada öldüğüm için bana "Bayburtlu" veya "Hemşerim" diyorsanız demeyin!

"Selamün Aleyküm" dediğimde samimiyetimden zerre kadar şüpheniz varsa selamımı almayın. "Aleyküm selam" dediğimde inanmadınızsa başınızı çevirin.

Sözlerime inanmayın; bu sözlerin sizi aldatmaya yönelik olduğunu sezerseniz boş verin gitsin. İnandığım fikirleri söylediğim zaman siyasi bir nedene bağlıyorsanız dinlemeyin.

Konuşmamda, yazdıklarımda ya da tavırlarımda kibir, aşağılama, aldatıcılık görürseniz silin beni defterinizden.

Ben de öyle yapmalıyım...

***

Aramızda bir kardeşlik hukuku olduğuna inancınız varsa; bizi birbirimize bağlayan din gibi, milliyet gibi değerlere saldırarak husumetten başka bir sonuç alamayacağınıza inanıyorsanız…

İletişimimizi sağlayan asıl argümanların Tv, internet, telefon gibi modern aletler değil; Kale, Çoruh, saat kulesi, Şehit Osman Kümbetleri, İmaret gibi fiziki değerler olduğundan şüpheniz yoksa…

Maneviyatımızın yücelmesinde Zihni, Celali, İrşadi Baba, Dedem Korkut'un büyük rolü varsa…

Siyasetin sadece daha iyi, daha dostça, daha refah içinde yaşamamız için bir araç olduğunu düşünüyorsanız…

Sizden farklı olanların çok olmasının aslında fikrinizi geliştireceğini biliyorsanız…

Aşağılamayı, kibiri, küfrü ayaklarınızın altına alıp; hoşgörüyü, tevazuyu, anlayışı, sevgiyi, saygıyı başüstünde tutuyorsanız…

Hemşerinin kralı da biziz, Bayburtlunun hasosu da biziz, dostun babası da biziz.

Bunlardan dolayı bir kayıpta söz konusu değil farkındaysanız.

Ellerimizi uzatalım birbirimize.
Selam ve saygı ile…