Bayburt ve Bayburtlular için büyük imtihan! 

Serin bir sonbahar ’da karşıladı Bayburt bizleri. İstanbul kalabalık, Ankara resmi, Bayburt sahipsizdi.

Tarihi yapıların kalkındırılması çerçevesinde incelemelerde bulunmak üzere şehrimize gelen İnşaat Mühendisi Sinem Ayaz Hanımefendi’ye bizler eşlik ettik. Gurbette hasret çektikleri Bayburt’la, karşılaştıkları Bayburt’u sorduk kendilerine. Yüzünü saran hayret sonrası “insanı sıcak, samimi, memleket sahipsiz” diyordu Sinem Hanım.

Haklı!

Cumhuriyet’in kuruluşunu temsilen yapılmış saat kulesi de sahipsizdi. Diğer tarihi eserler ve insanlarımız gibi. Osmanlının birçok mimarisi yıkılmamak için direniyor!

Hamamlar, camiler, hanlar… Yaşamak için direnen halkımız gibi! Belki Sinem Hanım ses getirir diye umuyorum. Alt yapı çalışmalarıyla şehir çamurdan geçilmiyor, belediye reisi Mete Memiş Beyefendi’nin söylemleriyle “2015 Ekim sonrasında Bayburt bir daha kazılmayacak!” avunuyordu ahali. İnşa’allah diyelim.

Her geçen gün kaderine terk edilen Türklerin Anadolu’da ilk yerleşkelerinden biri olan Bayburt, gün geçtikçe geçmişini arayarak yarınlara ilerliyordu. Hangi yarınlar? 

-Önüne geçilemeyen göç.
-İnsanlarımızı ötekileştirme.
-Belediyenin uyguladığı ağır vergiler.
-Plansız yapılanma 
-Rant vs.

Şehirde bitmek bilmeyen alt yapı çalışmalarıyla belediye gündemden düşmezken, siyasi parti yöneticileriyle kol kola gezen vali tepki çekiyordu! Girmiş olduğu her seçimde oyunu yükselten iktidarsa şehrin taleplerine kulak tıkamıştı, bürokratik noksanlığımız ve halkımızın tepkisizliği sayesinde sahipsiz bırakılan memleketim!

Vaatler, vaatler, vaatler…

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından “Yılın Müzesi ödülü”ne layık görülen Baksı Müzesiyle gündeme gelmiş, uzun müddet gündemde kalmıştı Bayburt.

Sonrasında Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 29. Yerel Medya Yarışması’nda en iyi yerel haber sitesi dalında 3.lük ödülü alan Bayburt Postası'yla ulusal basında hatırlanmıştı yine. Taraftar gruplarının başarılı kareografi çalışmaları derken, ligde başarısız yoluna devam eden Bayburtspor Türkiye Kupasında Fenerbahçe’yle aynı gruba düşerek hatırlatmıştı Bayburt’u.

17 Aralık’ta Fenerbahçe’ye ev sahipliği yapacak olan memleketim buna hazır mı? Şehir merkezinde bırakın araçları insanların yürümesi bile zor durumda. Alt yapı ve şehir olarak hazır değil maalesef ki. Ahali umutsuzca “belki yetişir” diyor. Belki de…

Fenerbahçe’nin Bayburt’a gelecek olması demek 75 milyonun Bayburt’u tanıması demek. Şimdi tüm Bayburtlular olarak birlik zamanı, siyasi ihtiraslardan sıyrılarak, sporu siyasete alet etmeyerek!

Cumhuriyetimizin sembolü olan saat kulesi dökülen taşlarıyla hazır, şehir kırık dökük kazınmış yollarıyla, ahaliyse umut biriken gözleriyle…

Şehir halkı olarak sonuç ne olursa olsun Fenerbahçe’ye sahip çıkmak, Bayburtluya yakışır şekilde karşılamak ve ağırlamaktır bizlere yakışan.

“Reklamın iyisi kötüsü olmaz” derler. Bundan büyükte reklam olmaz derim!

Bekleyip göreceğiz…