Şehit Osman, vesfine gelem açdım, yeniden görende gendimden geçdim, fânî defderinden üç misal seçdim; biri ayrılıh, biri ölüm, biri gurbet, ölüm hahdan, helbet öldürmez hesret. 

1-
Şehit Osman, vesfine gelem açdım,
Yeniden görende gendimden geçdim,
Fânî defderinden üç misal seçdim;
Biri ayrılıh, biri ölüm, biri gurbet,
Ölüm hahdan, helbet öldürmez hesret.

2-
Atmış yıldan sora kövüme gettim,
Galan böyükleri ziyaret ettim,
Ömür dersini üç barmah üsgelttim;
  İki gapi arasında ince yol,
  “Daş altında olma, dağ ardında ol.”

3-
Saray bahcasında üsgek gavahlar,
Gönül çekenlerin sırıni sahlar,
Seherde dem çeker yeşil yarpahlar;
  Ağaçlara çentik cızdım dilekden,
  Anniyana sazılanur ürekden.

4-
Galamız oturan bozgurda benzer,
Göylere tikilmiş şimşekden nezer,
İgide şan, şeref, çaşıta mezer;
  Sari daşlar, izzetimiz, mülkümüz,
  Desdanımız, hekâtımız, türkümüz.

5-
Soğanlının soyuh eser balhari,
İmir Dağı’ndan Zeyliye yohari,
Coruh’da çalhanur Kop’un garlari;
  Hindi Dağları’nda ayın ondördü,
  Keçevi Düzü’nde beni çoh gördü.

6-
Pulur Çayi ovalarda fırlanur,
Nâmerd ile merdi çoh eyi tanur,
Yaz gış ne yorulur, ne de uslanır,
  Goorsu’da Coruğuna gavuşur,
  Deli deli aşşahlara savuşır.

7-
Bayburtlinin huyi, sulara benzer,
Baharda çağıldar, kirazda eser,
Zemheri buzuni piçahsız keser;
  Başga nelmeketin gafasi almaz,
  Az çoh yahlaşsan da töreli olmaz

8-
Yaz başında yağli coşan olurdi,
Goruğun bostani, tumbul tumbuldi,
Ebem ekmegiynen, tere çoh boldi;
  Gumli kartol, sari kartol, baş kelem,
  Turşi küpünde eşgi, sarhoş kelem.

9-
Bazi çift çubuğa havas ederdim,
Harman yerindeki geme binerdim,
Sap üstünde fırlanurdum, dönerdim;
  Gınah tosun, teeccübnen bahardi,
  Mor gözleri, iri iri çahardi.

10-
Havaslandım, gece harmanda galdım,
Gecenin orta yerinde uyandım,
Mezer daşlarıni, gezirler sandım;
  Gorhudan mitilin altına sindim,
  Dayım gelene geder, tir tir titredim.

11-
Güderde yerlerde guşburni buldum,
Ceblerimi tıha basa doldurdum,
Ağuli zannettim, yemekden gorhdum,
  Kuçuk dayım güldi, gehgehe atdi,
  Hepsini hap etti, boz deve yapti.

12-
Yaz gelende köv yerine giderdük,
Gorungaynan, harmannari beklerdük,
Gendimeyi, bulğurları çekerdük;
  Lobiyaynan gara pancar asarduh,
  Zapa, küpe, kerti lori basarduh.

13-
Şeherli  kim? eraziden ne annar,
Tarlalari sürerdi ortahcılar,
“Ortah tarlayı da, durnalar otlar.
  Onnar eker biçer biz pay alurduh,
  “Sen sağ, ben selâmet, der ayrulurduh.

14-
İşde o erazi her şeye yetti,
Başımıza aj göz tebelleş etdi,
Ailem bu üzden uzağa getti;
  Dünya sebeb olannara galmadi,
  Amma, ürek hayıfıni almadi.

15-
Bir güz vahdi melmeketi terkettük,
“Birinci Ordu” denen yere gitdük,
Ömrümüzden yeddi sene tüketdük;
  Macirlikden galma hısımlar vardi,
  Az çoh rahat etmemize yaradi.

16-
Melmeketde, eşrafdanduh, ağayduh,
Datli tamli yiyip içer yaşarduh,
Gurbette: “gelinti” adıni alduh,
  Şükür olsun ac açuhda galmaduh
  Nâmerde, ağyâre möhtac olmaduh.

17-
O şeherde her yer küsbe gohardi,
Esbapyahan, assah çaput yahardi,
Miçek çohdi, sıtmadan can çıhardi;
  Nerde bizim cıngır gecelerimiz,
  Yıldıza göz gırpar bacalarımız.

18-
Tutu boldi, gavun, garpuz, kelek çoh,
Üzüm, bekmez,  köme, pelver, şire çoh,
Amma tarlalarda bir tek yemlik yoh;
  Südi bozuh, yoğurtlari hep lılıh,
  Paharlardan ahan sular da, ilıh.

19-
İrmah boyi dolaplar su çekerdi,
Bahcalara, tarlalara tökerdi,
Reşberler, kendirle, pancar çekerdi;
  Şeker pavlukasi pancar alurdi,
  Kendirler bükülür urğan olurdi.

20-
Şehit Osman, söhbetimiz bitmemiş,
Hesretimiz, ganatlanıp, tütmemiş,
Boş dolmamış, doluya da yetmemiş;
  Sayam, tökem dinnermisen balani,
  Gurbet elde yap yalağoz galani.

21-
Daniram da teeccüpnen şaşiram,
Hesretimi sevda kimi yaşiram,
Uzahlaşduhca daha yahlaşiram;
  Allahasan sırrımızi pay edek,
  Ürekleri çekir sendeki ürek.

22-
Sen dağmısan, bağbanmısan, bağmısan,
Dağ üreği, daşıyan otağmısan,
Dirimisen, kümbetinde sağmısan?
  Şehitlere serdarlığın destandur,
  Üçler, yediler, gırhlar mı ustandur?

23-
Hatirelere dalah da “hey” diyek,
Şindiki vahıtta “ne var, ney” diyek,
Bazi şeyleri istirsen gizliyek;
  Şehit Osman; neler geçdi başımdan,
  Şâhit Osman, ohu sari daşından.

24-
Şehit Osman, dağda, daşda suç olmaz,
Yabançi olup unudmah heç olmaz,
Atmış yılın devasından öç olmaz;
  Şehit Osman, yaraları sar hele,
  Bir nesahat daha söyle, tezele…

Bayburt / 15 Temmuz 1998