AK Parti karşısında adeta düşmanca duygularla ittifak etmiş, muhtelif biçimlerde bir araya gelmiş olanların korkusu hiç bitmiyor. Birtakım masa başı, ısmarlama anketler bile onların öfkesini dindirmek yerine iyice büyüttü. Bu durumun çeşitli sebepleri, üzerinde durulması gereken, analitik bir biçimde araştırılması gereken yönleri bulunmaktadır. Meseleye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı oluşturulan kindarlık duygusu üzerinden anlamak ise mümkün değildir. Bu bakımdan yeminli Erdoğan düşmanlığının meselenin anlaşılmasının önünde temel engel olduğunu söylemek gerekir.

Toplumsala dayanmak

Şehirlerde yaşayan insanların son yirmi yıl içinde yaklaşık otuz milyon artmış olması, önemli meselelerin çözümünü gerekli kılmaktadır. Bunlardan birincisi, bu insanların yeni bir hayat tarzını kurmasıyla ilgilidir; ikincisi, toplumsal iş bölümünde kendilerini konumlandırması; üçüncüsü, yeni toplumsal ilişkiler içinde, onları entegre edecek toplumsal kurumların kapsayıcılığını; dördüncüsü, toplumsal beklentilerini karşılayacak, toplumsal geçiş kanallarının, yeniden tabakalaşma süreçlerinde yükselme imkanlarının açıklığı ve işlevselliğinin mevcudiyetinin hissedilmesini; ve nihayet beşincisi, şehrin toplumsal ilişkilerde belirleyici konuma yükselmesi, yani şehrin üretim yapısıyla, eğitim imkanlarıyla dahası kültürel çeşitliliğiyle ve kültürel zenginliğiyle toplumsallaştırıcı imkanlarının mevcudiyetiyle ilgilidir.

Değişim nereye dayandı

AK Parti bütün bu meseleleri aşma konusunda ne yapmış olabilir? Kanaatimce esas yaptığı şey, "toplumsal yapıda yaşanan bu devrime ivme kazandıran hamle, tarımsal Türkiye'nin yani eski toplumsal düzenin taşıyıcısı olan artık bu değişen yapı karşısında çatırdayan kurumları tasfiye etmeye, gerçek anlamda toplumsal devrimi tamamlayacak siyasal bir devrime girişmiş olmasıdır". AK Parti’nin üstlendiği taşıdığı bu toplumsal devrime, yeni şehirliler sahip çıkmıştır.

Bu yeni durum sadece şehirlerle ilgili değildir; yeni toplumsal ilişki biçimlerinin içinde yeni ekonomi, yeni sınıflar, yeniden cemaatleşme, yeni üretim sistemleri, yeni işbölümü, yeni dindarlık biçimleri, yeni aydınlar, kısaca yeni bir toplumsal yapının yükselmesi demektir. Aslında 'Yeni Türkiye' denilirken bunu politik bir olay zannedenlerin yanılgısı bu yeni toplumsal durumu anlamamakla ilgilidir. AK Parti’nin sırrı bu yeni toplumsal ilişkilere siyasal karşılık vermesinde aranmalıdır. N0T: Bu yazı 28 Mayıs’ta bu köşede yayımlanmıştır. Bugünkü seçim sonuçlarına, buradan bakmanın anlamlı olduğunu düşünüyorum. HDP'de yoğunlaşmış beyazların HDP sayesinde Meclis kompozisyonunu etkilemesi durumu değiştirmiyor. Ana muhalefetle AK Parti arasında %20 civarında bir fark olduğu unutulmamalı, kuşkusuz önümüzdeki günlerde seçim sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde analiz edeceğiz.