Biliyorsunuz, twitter kapatıldı. Kapatılınca "Ben şimdi ruh halimi kasten nasıl bozacağım?" diye düşünmeye başladım. Çünkü moralimin bozulmasını istediğim zaman hemen twittera girer, moralimi acayip derecede bozardım. Çünkü ben bir mazoşistim! İşte bu nedenle bugün "tivit tadında" bir köşe yazısı yazıyorum.

Buyurunuz...

BİR: Rumelihisarı'ndaki kafede bir genç, Rumca konuşan bir kızın kalbini fethetmeye çalıştı. Ama olmadı. Üstelik o genç, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaydı.

İKİ: İşi bilen adamı severim. İşini bilen adamdan korkarım.

ÜÇ: Pişmiş adamı severim. Pişkin adamdan korkarım.

DÖRT: Askere gitmemek için çürük raporu alan bazıları sağlam çıkıyor. Binalarına sağlam raporu alanların bazılarının binaları çürük çıkıyor.

BEŞ: Yunanistanlı bir arkadaşıma "Ayağını Yorgo'na göre uzat" dedim. Dinlemedi. Battı. Yunanistan adalarından biri olan Pire'deki yerini sattı. Daha önce ise pire için yorgan yakmıştı.

ALTI: "Tuz Gölü dondu" diye haber yapanlar var. Doğrudur. Tuzlama yapılmamıştır.

YEDİ: Klavyedeki en kirli tuş j harfidir. Üstüne üstüne basılan tuşlar dikkat ediniz, daha temizdir. Tıpkı bazı insanlar gibi..

SEKİZ: Gençliğe hitabeyi gençler anlamıyor. Çünkü bedbahtlar. Çünkü bedbaht ile bedhah arasındaki anlam farkını bilmiyorlar.

DOKUZ: Saçı olsun diye kafasına bitkisel ürün süren arkadaşımın kafasında kıl değil tüy çıktı. Üstelik istenmeyen tüylerden. Gerçi marul da çıkabilirdi.

ON: Neyzen sözcüğü Farsçada ney-zen yani neye vuran demek... Lafazan ise laf-zen yani kendini lafa vuran demek... Lafın belini kırmak deyimi henüz yeni...

ON BİR: Doğan grubu, bir akaryakıt şirketine büyük ortak olmak için anlaşmak üzereymiş. Gaz da verecekmiş. Yani gazetelerinin artık yapamadığını yapacakmış.

ON İKİ: Kenan Evren 12 Eylül'de Cem Karaca gibi isimlerin yurda girmesini yasaklamıştı. Şimdi ise mahkeme kendisinin yurtdışına çıkmasını yasaklamış durumda...

ON ÜÇ: Bugün pek çok market dolaştım. Akşama doğru yorgun argın BİM'e girdim. Aradığım ürün orada da yoktu. ŞOK’a girdim.

ON DÖRT: Arası herkesle iyi olan insanların arasına girmeyiniz.

ON BEŞ: Bazı dizilere senaristlik yapmak istiyorum. Çünkü kolay iş... Çünkü diyalog yazmama gerek yok. Çünkü 20 dakika bakışma, 20 dakika öpüşme, 20 dakika sevişme... Bitti...

ON ALTI: Önceden aşure dağıtımak için komşuların kapısı çalınıyor. Şimdi ise komşunun kapısı, pastaneden aşure almak gayesiyle pastanenin telefonunu istemek için çalınıyordu.

ON YEDİ: Spor basını, takım uzun süre sonra gol attığında "Gol orucunu bozdu" diye yazıyor. Oysa takım, atmış. Yememiş ki...

ON SEKİZ: Bedelliden parası yeterli olmadığı için yararlanamayan bir arkadaşımın askere uğurlama töreni vardı. Arkadaşımı havaya kaldırdılar, kafa üstüne düştü. Parası olsaydı dört ayak üstüne düşerdi.

ON DOKUZ: Ali Sami Yen'in babası büyük sözlükçü Şemsettin Sami bugün yaşasaydı, müellifi olduğu "Kamus-i Türki"ye "Telekom" ve "Arena" başlıklarını açar mıydı?

YİRMİ: İlkokulda hocam "de, da, ki" takıları ayrı yazılır demişti. Ben de hakem Sadık Deda'yı Sadık De Da; Nagazaki'yi Nagaza ki yapmıştım. Güzel günlerdi.

YİRMİ BİR:
Kuyumcuya biri geldi. Kuyumcu "cumhuriyet yok, reşat var"dedi. Adam "Ben saltanatçı değil, cumhuriyetçiyim" dedi. Muhtemelen "çeyrek" akıllıydı?

YİRMİ İKİ: Geçen yıl 10 Kasım'da saat 9’u 5 geçe bir iş merkezinin yürüyen merdivenindeydim. O an itibarıyla merdiven yürüyordu. Rezil oldum.

YİRMİ ÜÇ:
Dün babama bir tespih aldım. Babam bugün aradı, "Oğlum saydım, 28 tane çıktı" dedi. Meğer Çin malıymış. Ya sabır...

YİRMİ DÖRT: Geçen gün yanımdaki erkek arkadaşıma "bir bayana karı denmez" dedim. Onun yanındaki kız, "bir kadına bayan denmez" deyip bana fırça attı.

YİRMİ BEŞ: TV’de arkadaşın biri bir mankene soruyor: "Sanat için soyunur musunuz?" Oysa o kızımıza "Sanat için giyinir misiniz?" diye sormalıydı.

YİRMİ ALTI: Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinden Atatürk ilkelerinin çıkarılması Atatürk düşmanlığı değildir. Bunu iddia ederseniz ben de çıkar "1928'de 'devletin dini İslam'dır' ibaresinin anayasadan çıkarılması İslam düşmanlığı mıdır?" diye sorarım.

YİRMİ YEDİ: 1 gram altın için yer altından 1 ton kaya çıkarılıp işleniyormuş. Yani 1 adet cumhuriyet altını için Cumhuriyetimizin altı mı oyuluyor?

YİRMİ SEKİZ: Mezarlık girişindeki "Her canlı ölümü tadacaktır" ayetinden rahatsız olanlar var. Onları rahatlatayım: Her ölü canlanacaktır.