Kendilerine aydın denilen birileri yine bir şeyler karıştırıyor. Bunların kimilerinin adı artık ezberlendi; kimileri de ne yaptıklarını bilmeden sürükleniyor. Yazıklar olsun!.. Ermenicilikten geçinen ve Ermenistan dışında yaşayan birilerinin besin kaynağı 1915 olayları... Olayları kendi keyiflerince hikâyelendirip, çıkarları doğrultusunda kullanarak Türkiye’ye savaş açan Ermenicilik tüccarlarının yerli işbirlikçileri yeni bir bildiri yayınlamışlar...

Kendilerine aydın denilen birileri yine bir şeyler karıştırıyor. Bunların kimilerinin adı artık ezberlendi; kimileri de ne yaptıklarını bilmeden sürükleniyor. Yazıklar olsun!.. Ermenicilikten geçinen ve Ermenistan dışında yaşayan birilerinin besin kaynağı 1915 olayları... Olayları kendi keyiflerince hikâyelendirip, çıkarları doğrultusunda kullanarak Türkiye’ye savaş açan Ermenicilik tüccarlarının yerli işbirlikçileri yeni bir bildiri yayınlamışlar...

"Vicdanları" varmış ve bu vicdanları bir şeyleri kabul etmiyormuş... Gerçekten vicdanları var mı? Bilmiyorum. “Kendi paylarına Ermeni kardeşlerinin duygu ve acılarını paylaşıyorlarmış ve onlardan özür diliyorlarmış...”



Peki siz kimsiniz? Kim adına kimden özür diliyorsunuz?



Ermenicilik tüccarlarının Türkiye halkına karşı açtığı savaşa içerden destek verenlere şaşıranlar olduğunu da görüyorum...



Niye şaşırıyorsunuz ki?



Rus orduları Doğu Anadolu’ya saldırırken, onların safına geçip ordumuzla savaşanlar yok muydu? Rus ordularının gölgesi ve himayesi altında Doğu Anadolu’nun birçok köyündeki ve kasabasındaki insanları toptan öldürenler bizim yurttaşlarımızdan çıkmadı mı?



Şimdi de yine bizim yurttaşımız olan birilerinin Türkiye halkına kurulan bu büyük tuzağa destek vermelerine niye şaşıralım ki?..



Ya da Yunan ordusu İngilizlerin desteğiyle Batı Anadolu’ya saldırırken, gönüllü olarak onlara katılan ve vaktiyle birlikte yaşadıkları komşularına en ağır zulümleri yapanlar da bizim yurttaşlarımız değil miydi?..



Yunan ordusunun İzmir çıkarmasını "dostça ziyaret" diye niteleyenler de İstanbul’un basınından çıkmadı mı?



Şimdi de Ermenicilerle tüccarlarının saldırılarına içeriden destek verenlerin yurttaşlarımız olmasına niye şaşıralım ki?..



Milli Mücadelemizde Yunanlıların safına geçip bizi vuranların içinde bu bildiriye imza koyanlardan çok daha fazla adı Müslüman ve Türk adı olanlar yok muydu?



Öyleyse bu bildiriye bu kadar çok insanın imza koymasına niye şaşıralım ki?..



Öğreniyoruz ki "büyük felaket" deyiminin "soykırım" anlamına geldiğini bilmeden imza koyanlar varmış... Hemen imzalarını geri çekmelidirler...



Bu bildiriyi yazanların gerçek niyeti nedir, bilmiyorum. Acaba Türkiye’de Ermenilere karşıt düşüncelerin doğmasını mı istiyorlar.



Biz bunu istemiyoruz...



Biz biliyoruz ki bize zulmedenler Ermeniler değil, masum Ermenileri de öldüren Taşnak zalimleridir. Taşnak zalimlerinin bugünkü izbasarları da vardır; onların yardakçıları da... Bu bildiriye imza koyanların düşünceleri ne olursa olsun, Taşnakçılara ve Ermenicilik tüccarlarına hizmet etmektedirler.



Özür diliyorlarmış...



Peki... Benim dedemin küçük kardeşi ve yeğeni için benim ailemden kim özür dileyecek?



Taşnak çetelerinin öldürdükten sonra bedenlerini parça parça doğrayıp Osluk Deresi’ne attığı o insanlar insan değil miydi?



Ya, Bayburt´ta camiye doldurup diri diri yakılan Müslümanlardan ötürü kim kimden özür dileyecek?



Peki hepimiz yaşarken yeni Taşnakların yok ettiği Hocalı’nın Müslüman halkından ötürü Azerbaycan Türklüğü’nden ve insanlıktan kim özür dileyecek.



Asıl, milletimize insanlık suçu işlemek iftirasını yapanlar; Taşnakçılar ve Ermenicilik tüccarları ve onların destekçileri bizden özür dilemelidirler...